HABER MERKEZİ- TC devletinin, Kürt illerinde uzunca bir süredir uyguladığı özel savaş konseptinin nasıl işlediği Hakkari’de bir uzman çavuşun yayınladığı belgelerle ortaya çıktı. Hakkari merkez, Yüksekova, Çukurca ve Uludere ilçelerinde polis, asker ve koruculardan oluşan bir ekip kadınları tehdit ve şantajla seks işçiliğine zorluyor.
Hakkari’de birçok kişiye mesaj göndererek, kadınları fuhuşa zorlayan ekibin başındaki isimlerin bazılarını deşifre etti. Mesajda, “daha çok isim var, herkesi yazmam mümkün değil, belli başlı bazılarını önümdeki listelere bakarak yazacağım” diyerek, listenin daha kabarık olduğunu duyurdu.
Elinde 36 video, yüzlerce kadın ve erkeğin fotoğrafı olduğunu, bunlardan sadece küçük bir kısmını paylaştığını belirten uzman çavuş, “Elimdeki tüm flaş diskleri, resimleri, videoları, fuhuş çetesinin elemanlarının isimlerini, paylaşacağım ki herkes bunları iyice tanısın” ifadelerini kullanıyor.
Başını korucuların çektiği ekibin içinde uzman çavuşlar, polisler ve resmi görevli şahıslar olduğu bilgisini de paylaşan uzman çavuş, 10’u aşkın merkezde onlarca kişinin ismini ifşa etti. Ormanlı köyünden Mesut Ölmez, Hacı Ölmez, Hakan Ölmez; Çimenli köyünden Fettah Demir; Köprülü köyünden Fevzi Taş’ın da aralarında bulunduğu korucular ve eşlerinden oluşan 13 kişinin bu ekibin başında olduğunu aktaran uzman çavuş, “Adları sır gibi saklanan büyük abileri de var kayıtlarımızda. Ayrıca bunlara para karşılığında yardım ve yataklık eden alt seviyede her köy ve yerde kişiler de var” diye belirtiyor.
Uzman çavuşun aktardığına göre, “Halet” takma adlı bir korucu eşi bu çete örgütlenmesinin merkezinde bulunuyor. Kadınların içeceklerine bayıltıcı veya uyuşturucu hap atarak tecavüz ettikten sonra video ve resimlerini çeken korucu, polis ve askerlerden oluşan çete, bu görüntülerle tehdit ettikleri kadınları seks işçiliğine zorluyor.
DEVLETİN BİLGİSİ DAHİLİNDE
Kadınlara tecavüz eden, seks işçiliğine zorlayan devlet çetesini ifşa eden uzman çavuş, yazdığı mesajların satır aralarında devletin bunlardan haberdar olduğuna dair birçok itirafta da bulunuyor.
TÜM BELGELER JANDARMADA
Tüm belgelerin hem Hakkari merkez hem de Çukurca Jandarma Komutanlığı’nda kayıtlı olduğunu belirten uzman çavuş, “Ben istiyorum ki birileri gidip şikayetçi olsun” derken, kendisi ve 4 uzman çavuş ve bir sivil polisin gizli tanık olarak ifade vereceğini, bütün dokümanları, kayıtları paylaşmaya hazır olduğunu ekliyor.
SINIR KÖYLERDEKİ POLİTİKASI
Mesajlarda adı geçen tüm köylerin sınır köyleri olması dikkat çekiyor. Devletin kalekollar yaptığı ve çok sayıda askeri personel taşıdığı köylerde devletin uyguladığı bir özel savaş konseptinin açığa çıkmasının ardından Hakkari Valiliği algı operasyonuna girişti.
Hakkari Valiliği’nde yerel basından gazetecilerle yapılan toplantıda, “Bu haber terörle mücadelemizi zarara uğratmak için terör yandaşlarının yaydığı, güvenlik güçlerimizi zan altında bırakan bir haber, bölgede yaşayan gazetecilerin bunu tersine çevirmek için çaba sarfetmesi gerek” talimatı verildiği ortaya çıktı. Toplantının ardından HakkahaberTv gibi yerelde Valilik emriyle çalışan ajanslar, Selman Ediş adlı korucu başıyla röportaj yapıp, söz konusu iddiaların gerçek dışı olduğunu yaymaya çalıştı.
GİZLİLİK KARARI ALINDI
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Hakkari Şube Eşbaşkanı Harika Karataş, kendisine uluşan mesajları 18 Ekim günü Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığına iletti, ihtiyari suç duyurusunda bulundu. Başlatılan soruşturmaya, 28 Ekim günü Hakkari’deki sermayedarlar, aşiret ağaları ve korucu başlarının devreye girmesiyle gizlilik kararı getirildi.
AYSEL ÖLMEZ ÖLDÜRÜLDÜ
Yamaç köyünde yaşayan R.Ö. Özgür Politika gazetesine konuşarak yaşananları anlattı. Aynı köyde yaşadıkları Aysel Ölmez’in 3-4 ay önce videosunun yayıldığını anlatan R.Ö, “Aysel Ölmez, 50 yaşlarında olan bir kadın. Korucu Fettah Demir ile ilişki yaşadığı bir video nasıl olduysa bir anda herkesin eline geçti. Kadın köyden kaçıp Güney Kürdistan’a geçti. Ancak bir süre sonra orada öldürüldüğüne dair bilgiler gelmeye başladı. Uzman çavuşun attığı söylenen mesajların temeli bu ölüme dayanıyor” dedi.
DEVLET KENDİNİ AKLAMAYA ÇALIŞIYOR
Yaşananları herkesin bildiğini ama konuşmadığını aktaran R.Ö, Aysel Ölmez’in ölümünün devlet çetesinde tedirginlik yarattığını kaydetti, “Hepsi birbirini satmaya başladı. Herkesin bildiği ama kimsenin dillendirmediği şey uzman çavuşun mesajıyla artık konuşulur oldu. Herkes korucuların fuhuş yaptırdığını, askere, polise kadın pazarladığını biliyordu. Bunu karakol bizzat örgütlüyordu. Bu köylerde karakoldan ve askeriyeden habersiz kuş uçmaz. Bundan da haberleri vardı, çünkü bizzat kendileri yapıyorlardı. Köydeki korucular onlar için çalışıyordu” diye konuştu.
Yaşananların bir uzman çavuşun mesajıyla yayılarak devletin kendini aklama çalıştığını vurgulayan R.Ö. şunlara dikkat çekti: “Bir mesaj yayıldı sanki her şey o mesajla bilinmeye başladı. Ama herkes biliyor ki devlet eliyle fuhuş Hakkari merkez dahil her yerde yapılıyor. Bunları yapanlar da asker, polis ve korucular. Devlet o mesajlarla kendini aklıyor. Sanki toplumun içinde var olan bir pisliği vicdanlı birkaç asker deşifre etmiş gibi. Ama bu devletin kendi pisliği. Adı geçen Fettah Demir, Mesut Ölmez, Hakan Ölmez karakoldan çıkmayan, silahla gezen tipler. Bunların ne olduğunu herkes biliyor. Her dönem bunlar, devletle çalıştılar. Madem mesaj atan uzman çavuş dürüst biri, çıkıp hangi asker, hangi polis bu çeteyle çalıştı, onu da açıklasın.”
KADINLARIN CAN GÜVENLİĞİ YOK
Aynı köyden bir kadın ise yayılan mesajlarda adı geçen bir kadının intihar ettiğini söyledi, iki kadının ise köyden ayrılmaz zorunda kaldığını kaydetti. “Ama kaçtılar mı, öldürüldüler mi, yoksa devlet mi onları bir yere götürdü bilmiyoruz” dedi. Köyde çok gergin bir ortam olduğunu kadınların can güvenliği olmadığını aktardı.
10 Temmuz günü ANF’de çıkan bir haberle de Yüksekova merkezde bulunan 6 kafede uyuşturucu verilen genç kadınların polislerin tecavüzüne uğradığı bilgisi yer almıştı. ANF’ye konuşan F, kafe sahiplerinin de polisle işbirliği içerisinde olduğunu belirterek, Osmaniyeli bir polisin ‘One Way’ adlı kafede limonatasına ilaç atıldığını ve daha sonra görüntülerini kaydederek kendisini tehdit ettiğini söyledi. “Eğer arkadaşlarımı onlar için örgütlemezsem görüntüleri internette dağıtacaklarını söyleyerek beni tehdit ettiler” diye konuştu.