HABER MERKEZİ- Gazeteci Musa Anter’in katledilmesine ilişkin davada mahkeme heyeti bir ay geçmesine rağmen gerekçeli kararını açıklamadı. Anter ailesi ve avukatı Selim Okçuoğlu davayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
Gazeteci Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da katledilmesine dair açılan ve JİTEM Ana Davası ile 1993 yılında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk davasıyla birleştirilen davanın karar duruşması 21 Eylül’de Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü. Anter Davası, JİTEM Ana Davası’nda tefrik edilerek, zaman aşımından düşürülmesine karar verildi.
Mahkeme heyeti, Anter ailesi ve avukatlarının karar duruşması öncesi talep ettiği tefrik edilme talebini kabul etmezken, zaman aşımından bir gün sonraya duruşma günü vererek, davayı alelacele kapatmıştı. Davada verilen karar ardından bir ay geçmesine rağmen, mahkeme heyeti gerekçeli kararını açıklamadı.
AYM’YE TAŞINDI
Anter Ailesi ve avukatları mahkeme heyetinin verdiği karar ardından Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne başvuruda bulunarak, gerekçeli karar ardından esasa dair itirazlarını sunacaklarını belirtti. İstinaf’a yapılan başvuru üzerinden 3 hafta geçmesine rağmen gerekçeli kararın açıklanmaması üzerine Anter cinayet davasında verilen “zaman aşımı” kararı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşındı.
Anter’in oğlu Dicle Anter, sanal medya hesabından “Musa Anter davasının gerekçeli kararı çıkmadı. İstinafa başvuru yaptıktan sonra 19 Ekim’de de Av. Selim Okçuoğlu ile AYM’ye başvurumuzu gerçekleştirdik” paylaşımında bulundu.
NE OLMUŞTU?
Anter Davası, JİTEM Ana Davası ve 1993 yılında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk davasıyla birleştirilerek adeta zamanaşımının süresinin dolması beklendi. Anter’in katledilmesine ilişkin 2000 yılına kadar, sorumluların tespit edilmesini sağlayacak etkin bir soruşturma yürütülmedi. Etkin soruşturmanın yürütülmemesine karşı Anter’in ailesi 22 Şubat 2000’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. AİHM, 2007 yılında “yaşam hakkının hem maddi hem de usul açısından ihlal edildiğine” karar verdi. AİHM kararında ayrıca, olayın ardından ortaya çıkan ve Anter’in öldürülmesiyle doğrudan ilgisi olan, Meclis’in 1998 tarihli “Susurluk raporu” gibi bazı önemli delillerin de yetkililer tarafından kullanılmadığını tespit etti.
AYGAN’IN İTİRAFLARI
AİHM kararının ardından 2009 yılında Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı, eski JİTEM tetikçisi Abdülkadir Aygan’ın itiraflarını “ihbar” kabul ederek, katliamdan 17 yıl sonra soruşturmayı yeniden başlattı. Aygan bir hatıratında Anter katliamının JİTEM’in önde gelen kadrosu tarafından planlandığını itiraf etti. Bunun üzerine PKK itirafçıları Cemil Işık, Ali Ozansoy, Abdülkadir Aygan, Hamit Yıldırım ve Yeşil kod adıyla tanınan Mahmut Yıldırım hakkında tutuklama kararı verildi ve uygulamada 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasına çok kısa bir süre kala Hamit Yıldırım 29 Haziran 2012’de tutuklandı. 2013 yılında Hamit Yıldırım ile Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım, Abdülkadir Aygan ve emekli Albay Savaş Gevrekçi hakkında, “kasten insan öldürmek ve halkı silahlı isyana teşvik etmek” suçlarından yargılanmak üzere dava açıldı.
DAVA ANKARA’YA NAKLEDİLDİ
Dava, açılmasından kısa bir süre sonra 2015 yılında “güvenlik” gerekçesiyle Ankara’ya nakledildi. Dava, 1990’lı yıllarda Kürt illerinde JİTEM tarafından işlenen zorla kaybetme ve hukuk dışı infazlarla ilgili yürüyen ve JİTEM Ana Davası olarak anılan dava ile birleştirildi. 1993 yılında Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk cinayetiyle ilgili dava 2019 yılında açıldı ve Musa Anter ile JİTEM Ana Davası’yla birleştirildi. Anter ailesini avukatı Selim Okçuoğlu, Musa Anter Davası’nın diğer davalardan tefrik edilmesi için defalarca talepte bulundu ancak her defasında Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “davanın sanıkları Abdülkadir Aygan ve Cemil Işık’ın henüz savunmalarının alınamamış olması” gerekçesiyle reddedildi.
HAMİT YILDIRIM TAHLİYE EDİLDİ
Dava 2016 yılından bu yana Ankara’da görülüyor. Haziran 2017’deki duruşmada sanık Hamit Yıldırım, “tutukluluk süresi dolduğu” gerekçesiyle tahliye edildi. Davanın zaman aşımına uğramasına aylar kalmasına rağmen kovuşturma aşamasında eksik kalan birçok husus tüm ısrarlara rağmen giderilmedi. İsveç’te bulunan sanıklardan JİTEM elemanı Abdulkadir Aygan’ın 2018 yılında yazılı savunması alınması talebiyle mahkemece müzekkere oluşturulmasına karşın Adalet Bakanlığı kayıtsız kaldı, yanıt vermedi. 23 Mart’a Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada dosyaya gelen bilgi ve belgeleri aktaran mahkeme başkanı, “Hogir” kod adlı itirafçı Cemil Işık’ın öldürülmesine ilişkin bilgi ve belgelerin edinilmesine dair Adalet Bakanlığı’nın uluslararası istinabeye dair bir cevap vermediğini belirtti.
Anter ailesinin zamanaşımı riskine karşı Anter Davası’nın tefrik edilme talepleri ise mahkeme heyeti tarafından her duruşmada reddedildi. Zamanaşımından bir gün sonraya verilen celsede heyet, 21 Eylül’de Anter Davası’nı JİTEM Ana Davası’ndan ayırarak, “zaman aşımından” düşme kararı verdi.
kaynak: Mezopotamya Ajansı