ANKARA – Ankara’daki ilk eylemlerini gerçekleştiren “Kadın Üniversiteleri İstemiyoruz” grubu polis engeline rağmen basın açıklaması gerçekleştirdi.
Türkiye’de açması planlanan kadın üniversitelerine karşı Ankara’daki kadınlar başlattıkları “Kadın Üniversiteleri İstemiyoruz” kampanyasının ilk eylemini gerçekleştirdi. Çankaya Belediyesi önünde yapılmak istenen eyleme pandemi gerekçe gösterilerek izin verilmedi. Bunun üzerine kadınlar Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) 2 Nolu Şubesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Kadınlar, “Kadın Üniversiteleri İstemiyoruz” yazılı pankartlar ile birlikte, “Sen açarsan biz yakarız ferman senin”, “Kadın üniversitesi hayalini ağlayarak günlüğüne yazabilirsin”, “Kadın düşmanları gidecek biz kalacağız” yazılı dövizler taşıdı. Üniversitelere kayyum olarak atanan rektörler ile tecavüz faili erkeklerin fotoğraflarının da yer aldığı eylemde, “Tecavüzcü Prof. Hasan Bilgili”, “Kayyum Verşan”, “Kayyum Necdet” yazılı dövizler taşındı.
Eylem boyunca sık sık “Kadın üniversiteleri istemiyoruz”, “Geceleri de sokakları da kampüsleri de terk etmiyoruz”, “Tecavüzcü hoca istemiyoruz”, “Makbul kadın olmayacağız”, “Üniversiteler bizimdir bizimle özgürleşecek” sloganları atıldı.
‘HER ALANINDA ÖZGÜR YAŞAMAK İSTİYORUZ’
“Kadın Üniversiteleri İstemiyoruz” grubu adına konuşan Nisan Çıra, erkek egemen zihniyetin kadını her alandan çıkarmaya çalıştıklarını vurguladı. Hiçbir alanı bırakmayacaklarını ve mücadele etmeye devam edeceklerini kaydeden Nisan, “Sokaklarda tacize, erkeklerin nefret söylemlerine maruz kalıyoruz. Kayyım rektörlerden bıktık usandık. Üniversiteler dahil yaşamın her alanında özgür yaşamak istiyoruz. Erkek egemen aklınıza ve politikalarınıza itaat etmeyeceğiz. Kadın üniversitesi istemiyoruz” dedi.
‘KADIN ÜNİVERSİTELERİ ‘MAKBUL KADIN’ YARATMA ÇABASIDIR’
Ardından açıklama metnini okuyan Yaren Tuncer, kadınlar ve LGBTİ+’ların hayatın her alanında var olabilmek için mücadele etmek zorunda olduklarına dikkat çekti. Erkek egemen zihniyetin saldırılarıyla karşılaştıklarına vurgu yapan Tuncer, “Şimdi de bizleri toplumdan izole edip ikincilleştirecek, hali hazırda var olan cinsiyetçi eğitim kalıplarını derinleştirecek yeni bir saldırıyla karşı karşıyayız. ‘Kadın üniversiteleri’ esasında AKP’nin ‘makbul kadın’ yaratma çabası ve kendi kadın kadrosunu oluşturabilmesi için gündemleştirilen kadın üniversiteleri AKP’nin kadın düşmanı politikalarının toplumun her alanına nüfuz edebilmesi için yeni bir zemin niteliğinde. İktidarın söylediğinin aksine kadınları akademide var edebilmek için değil itaatkar kadın modelini oluşturabilmek aynı zamanda ucuz iş gücü kapasitesini de arttıracak bir proje olarak önümüzde duruyor” dedi.
‘ÖZGÜR BİR YAŞAM İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ’
“Cinsiyetçi, heteronormatif bir eğitim değil toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı üniversiteler istiyoruz!” diyen Yaren şöyle devam etti: “Kadın üniversitesi, cinsiyet kimliklerinin ikiye indirgendiği, bu ikiliğin beslendiği ve heteronormatif kalıpların dışına çıkan bütün kimliklere yönelik ayrımcılığın, nefretin meşrulaştırıldığı bir projedir. Akademide nefret söylemleriyle değil kendi kimliğimizle var olmak istiyoruz. Bilgi üretim süreçlerinin erkek egemen akıldan çıkarılmasını istiyoruz! Erkek egemen bilginin üretildiği ve dolaşıma girdiği üniversiteleri kabul etmiyoruz. İktidarın çıkarları uğruna değil kadınların ve LGBTİ+’ların özgürce bilim, sanat üretebileceği her türlü sosyal, kültürel ve politik faaliyetlerin yapılabildiği bir üniversite istiyoruz. Bize çizilen sınırları kabul etmeyen kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak özgür bir yaşam için mücadele ediyoruz.”
‘ERKEK EGEMEN ZİHNİYETE GEÇİT VERMEYECEĞİZ’
Ankara sokaklarından seslendiklerinin altını çizen Tuncer, okullarda maruz bırakıldıkları taciz, tecavüz, ayrımcılık, mobing ve her türden şiddete karşı mücadele ettiklerini ifade etti. Yaren, “Üniversiteleri eşit, özgür, özerk, demokratik hale getirene kadar mücadele edecek; Hasan Bilgili gibi tecavüzcüleri, Ali Bilgili ve Orhan Acar gibi tacizcileri, Emir Kaya gibi kadın düşmanlarını ve onların daimi koruyucularını okullarımızda barındırmayacağız. Genç kadınlar olarak üniversitelerimizi, erkek egemenliğinin sürdürücüsü, kadın düşmanı AKP’nin eline bırakmayacağız. AKP milletvekili Necdet Ünüvar’dan Ankara Üniveritesi’ne, Verşan Kök’ten ODTÜ’ye rektör olmaz. Ne kayyumları kabul edeceğiz, ne de Kadın Üniversitelerini açtıracağız. Okullarımızı ve yaşam alanlarımızı kadın düşmanlarından temizleyene kadar; eşit, özgür, özerk ve demokratik üniversiteleri yaratana kadar mücadele etmekten geri durmuyor; makbul kadın sınırlarınızı tanımıyoruz! Kadın Üniversitesi İstemiyoruz! Başta üniversiteli kadınlar olmak üzere tüm itaat etmeyen kadınları mücadeleye çağırıyoruz çünkü biliyoruz bizim dayanışmamız karşısında baskıların bir hükmü yok. Üniversitelerde AKP’ye, YÖK’e, kayyumlara, sivil polislere, ÖGB’lere yaşamın hiçbir alanında da erkek egemen zihniyete geçit vermeyeceğiz” diye konuştu.
Kadınlar, kayyım rektör Verşan Kök, Necdet Ünüvar ve Melih Bulu ile tecavüz faili profesör Hasan Bilgili’yi teşhir ederek, ellerinde söz konusu erkeklerin fotoğraflarının yer aldığı dövizleri yere fırlattı.
Eylem slogan ve zılgıtlarla son buldu.