Ankara’da Tarım Sen’e üye oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan Agrobay işçileriyle dayanışmak için basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada, “Agrobay direnişinin zaferi binlerce tarım işçisinin olacak.” denildi.
Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin çağrısıyla Tarım Sendikası üyesi Agrobay işçilerinin Ankara yürüyüşü için dayanışma eylemi yapıldı. Yapılan açıklamada, “Bu direnişin zaferi, çocukluktan başlayıp emeklilik haklarına bile erişmeden ömrünü harcayan binlerce tarım işçisinin olacak. Köylünün toprağını, suyunu, emeğini, çocukluğunu, yaşlılığını çala çala büyüyen Agrobay ve benzer tüm holdinglere karşı ‘tırnaksız kadınların’ iradesinden tarafız.” denildi.
Madenci Anıtında yapılan açıklamaya Agrobay işçilerinden Dudu Güven ve Şehriban Kapaklıkaya katıldı. Açıklamada konuşan Reyhan Tüfekçi, “Yaklaşık 500 işçinin çalıştığı ve büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu Agrobay seracılıkta büyük bir hak gaspı yaşanıyor. Tarım-Sen öncülüğünde şubat ayında başlayan sendikalaşma sürecine tahammül edemeyen Agrobay patronu, 39 işçiyi işten çıkardı. Maaş ve tazminat hakları verilmeyen işçiler, direnişlerinin 210. gününde seslerini duyurmak için Ankara’ya yürüme kararı aldı. Tarım işçisi kadınlar yağmur çamur demeden bu kışta neden yürüyor?” diye sordu.
“AGROBAY, İŞÇİLERİNE KÖLELİK KOŞULU DAYATIYOR”
Agrobay serasında kadın işçilere ağır işler yaptırıldığını belirten Tüfekçi şöyle devam etti; “Seralar jeotermal enerjiyle ısıtılıyor. Bu yüzden bazı zamanlar çalışma ortamında sıcaklık 60 dereceye kadar çıkabiliyor. İşçiler yoğun tarım kimyasallarına maruz kalıyor. Koruyucu ekipmanlar yetersiz ya da verilmiyor. Ağır kimyasallar nedeniyle tırnakları ve ellerinde yaralar oluşuyor. Serada yüksek tonlu hasatlar yapılıyor ve işçiler domatesleri asansörlerle topluyor. Bu araçlar eski ve doğru düzgün güvenlik önlemi yok. Ağır ve aynı işi sürekli yapmaktan kaynaklı fıtık gibi fiziksel hastalıklar çok yaygın. Kimyasal maddelere maruz kalmalarından ötürü solunum rahatsızlıkları mevcut. Servisler ise eski, klimaları yok. Kışın buz gibi, yazın cehennem gibi sıcaklıklarda işçilerin günde üç saatleri yolda geçiyor. Agrobay seracılık işçilerine tuvalete gitmeyi dahi hak görmeyen bir kölelik koşulu dayatıyor.”
“ÜCRETLERDE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ BELİRGİNDİR”
Tarım iş kolunda son 10 yılda en az 1803 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini belirten Tüfekçi, “Mevsimlik tarımda çalışan kadın işçiler toplam istihdamın neredeyse yarıdan çoğunu oluşturuyor. Kadınlar, tarlada çalışmanın yanı sıra ev içindeki işleri de üstlenmiştir. Ev içindeki emeğinin karşılığını almadığı gibi, iş yerinde emeğinin karşılığı olarak aldığı ücretinin denetimi de kendisinde değildir; aile otoritesi olan baba ya da eşlerindedir. Ücretlerde toplumsal cinsiyet eşitsizliği belirgindir. Çalışma süreleri erkeklerle aynı, hatta kimi durumlarda fazla olmasına rağmen ücretler erkek işçilerden düşüktür. Göçmen kadın tarım işçileri iş gücü piyasasında daha da dezavantajlı konumdadır.” dedi.
“İŞTEN ATILAN İŞÇİLER İŞE GERİ ALINSIN”
Tüfekçi, Agrobay işçilerinin taleplerini şöyle sıraladı: “İşten atılan işçiler işe geri alınsın. İşçilerin haksız yere damgalandıkları Kod-46 değiştirilsin. Maaşları düzenli yatırılsın. Kaliteli koruyucu ekipmanlar verilsin. Sıcaklarda soğuk su verilsin, tuvalet izinleri verilsin. Mobbing ortadan kaldırılsın. Servis koşulları iyileştirilsin. Promosyon hakkı tanınsın. Biz; burada ‘Agrobay işçileri, tarım işçileri kimsesiz değildir’ demek için toplandık. Bu direnişin zaferi, çocukluktan başlayıp emeklilik haklarına bile erişmeden ömrünü harcayan binlerce tarım işçisinin olacak. Köylünün toprağını, suyunu, emeğini, çocukluğunu, yaşlılığını çala çala büyüyen Agrobay ve benzer tüm holdinglere karşı ‘tırnaksız kadınların’ iradesinden tarafız.”
(HABER MERKEZİ)