HABER MERKEZİ- Alevi örgütleri, Akşam yazarı, AKP’li Hüseyin Besli’nin Alevi ve Kürtlere yönelik faşist söylemini protesto etmek için Akşam Gazetesi’nin İstanbul İkitelli’deki binası önünde bir araya geldi. Aleviler adına basın açıklamasını okuyan Alevi Vakıfları Federasyonu Haydar Baki Doğan; Besli ve benzerlerinin her zaman iftira attığını, yalanları vicdansızca söylediklerini vurguladı.
“NİYET VE YALANDAN FAYDA SAĞLAMAK SİZİN İŞİNİZ”
Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Haydar Baki Doğan’ın okuduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Özellikle son dönemlerde toplumun önde gelen ve toplum mühendisi rolünü üstlenmiş, bu anlamda kendi din anlayışına ve ideolojisine göre toplum modeli açıklayan entelektüel, sosyal bilimciler hatta siyasiler çoğalmıştır. Bu durum Alevi toplumu üzerinde yürütülen asimilasyona yönelik olayların ve olguların düğümlendiği noktayı göstermeye yetiyor.
Alevi toplumunu azınlık gibi görüp haklarını inkâr etme üzerine; her gün kin, öfke ve nefret kusan bu tip şahıslar gündem oluşturarak Alevileri politik ve siyasi araç olarak kullanmaktadırlar.
Bu şahısların açıklamalarına baktığımızda tarihte gerici-merkeziyetçi yönetim anlayışının katletmek istediği Aleviler için verdiği fermanların kokusu var.
‘Allah, Şeyh Haydar’ın ve kafir müritlerinin belasını versin’ diyen II Beyazıt, tutsak edilen tüm Alevilerin katledilmesini emretti ve bu sözle binlerce Alevi katledildi. Ve onun oğlu Yavuz; Alevi kanına doymak istedi, 40 bin Alevi’yi öldürdü ve ‘defterleri dürülen Kızılbaşların hepsi kılıçtan geçirilecek’ ifadesiyle Şeyhülislam Ebu Suud Efendinin fermanına konu oldu. Sonra II Mahmut ‘sapkınlık’ ve ‘ahlaki bozukluk’ adı altında binlerce Alevi Bektaşi’yi kuyulara diri diri gömdü.
Yüzyıllarca saygısızlığa, iftiraya ve katliamlara maruz kalan Aleviler, Dersim, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi ve yakın zamanda Gezi’de hep bu bahanelerle katledildiler. Oysa Alevilikte ne Emevi sapkınlığı, ne Vahhabî bağnazlığı, ne hırsızlık ne talan ne de riyakarlık vardı. Bu bir kindi, bu kin Şah Hüseyin’e düşmanlık edenlerin kiniydi, bitmedi bitmiyor…
Bakınız Hüseyin Besli ne diyor; ‘Alevi ve Kürt Çocukları çifte kavrulmuş yalancıdır’ diyor. Bu sözler aslında Hüseyin Besli ve onun zihniyetinin Alevilere kuşkulu, şüpheci, aşırı ağır travmatik faşizan duygularının sonucudur.
Sayın Besli;
Alevi çocukları, yalancı değil; onların inançlarını yasaklayan, üstünü örten ideolojisi, fetihçi zihniyeti size yalanları söyletiyor.
Sizler kötü niyetiniz üzerine Alevi çocuklarına hep iftira attınız, kapılarını işaretlediniz, katlettiniz, okullarda, işyerlerinde ve sokakta hep ötekileştirdiniz, siz; toplumun diğer kesimini kindar yaparak onları insanlık dışı kanılara yönlendirdiniz, komşuyu komşuya düşman ettiniz
Yalan söyleme davranışları ve kandırma konusuna gelince; size ve sizin zihniyetinize birkaç sözümüz var;
AİHM’in cemevleri ilgili kararlarının hala uygulanmaması,
Alevilerin vergileriyle Diyanetinizin sosyal ve ekonomik yönden koruma altında olması
Alevi vatandaşların köylerine camii yapmanız ve imam atamanız
Alevilerin inanç merkezlerine, dergâh ve türbelerine el koymanız
Okullarda Alevi çocuklarına namaz kıldırmanız
Alevilerin ibadethanelerine ‘cümbüş evi’ demeniz
Devleti İslamlaştırarak, Sünni mezhebe dayalı bir rejim inşası adına Alevileri düşman saymanız
Sokakta, mahallelerde Sünni vatandaşları kışkırtarak sosyal ilişkileri yönlendirmeniz, çatışma yaratmanız ve bu çatışmada güç kazanmak adına sosyal, hukuksal, siyasal ayrımcılık yapmanız sizin gibi yalakalar için bir zorunluluk olup yalanın da talanın da ta kendisi
‘Siz hastalıklısınız çünkü; siz yalan söylemeyi iftira atmayı, gerçeği söylemekten daha makul görecek kadar acımasısınız, vicdansızsınız.
Alevilerin kimliğini inkâr etmediğini sizler çok iyi biliyorsunuz, çünkü sizin zihniyetinize biat etmiyorlar bu da size dert oluyor ve her sabah ağzınızdan salyalarla onlara saldırıyorsunuz.
Unutmayın ki; biz Aleviler korktuğumuz için kimliğimizi gizlemiyoruz. Siz korkak olduğunuz için her türlü kin, öfke ve nefretle üzerimize geliyorsunuz.
Evet siz korkaksınız!
Siz Şah Hüseyin’in bu yol için başını verdiğini
Hallacı Mansur’un dilinin kesilerek idam edildiğini
Pir Sultan’ın asıldığını,
Nesimi’nin yüzüldüğünü,
Seyit Rıza’nın; size ‘ayıptır, zülümdür’ dediğini çok iyi biliyorsunuz.
Sizin gücünüz ancak sadık olduğunuz gerici zihniyetin varlığı kadardır. Onlar gittiği zaman siz bu ülkeyi genç, pırıl pırıl aydınlık kuşaklara bırakmak zorunda kalacaksınız.
Tarih sadece sizi ayıplayarak yazacaktır. Ama bizler bu topraklarda ayrımsız, kardeşçe el ele birlikte üreterek, birlikte bölüşerek aynı sofrada oturmaya devam edeceğiz ve eşit vatandaşlık yurttaşlık hakkımızı alana kadar da mücadele edeceğiz.
Buradan Akşam gazetesine çağrımızdır;
Gazetenizde böylesi nefret ifadelerinin, Alevileri aşağılayan ve ahlaki olarak zaaf içinde yetiştirildikleri gibi akıl almaz bir iftira ile toplumu açıkça kışkırtmak amaçlı güden bu yazarı aranızda barındırmayın, iş akdine son verin.”