Agrobay işçileri direnişlerinin 30. gününde İstanbul’da bulunan Alman Konsolosluğu önünde açıklama yaptı. Agrobay işçilerinin Rus Konsolosluğu önünde açıklama yapmaları polis tarafından engellendi. İşçiler, Odakule önünde açıklama yapmak zorunda kaldı. Ardından dilekçe bırakmak için Rus Konsolosluğu’na gitmek isteyen işçilerin etrafı barikatlarla çevrildi.
Dünya’nın en büyük domates serasına sahip olduğunu iddia eden Bayburt Grup’a bağlı çalışan işçilerin direnişi jandarma tarafından gözaltılarla, para cezalarıyla kırılmaya çalışılıyordu. Yapılan baskılara rağmen direnişlerinde kararlı olan işçiler, Alman Konsolosluğu önünde basın açıklaması düzenledi.
Agrobay işçileri kötü çalışma koşulları, geç yatırılan maaşlar, ücretsiz izin dayatması, yöneticilerin yoğun baskısı, mobbing, kötü muamele uygulamaları, promosyon haklarına çökülmesi, keyfi yer değiştirmeler, kalitesiz kıyafet ve ekipman, servislerde yaşanan can güvenliği gibi pek çok sorunla karşı karşıya kaldıkları için Tarım-Sen’e üye olduklarını belirtti. Agrobay işletmesinin sendikaya üye oldukları için kendilerini Kod-46’dan tazminatsız işten çıkardığını söylediler. İşçiler, direniş boyunca polis ve jandarma tarafından darp edildiklerini vurguladı.
“ZOR ŞARTLAR ALTINDA, KÖTÜ KOŞULLARDA ÇALIŞTIK”
İşten çıkarılan isimlerden olan ve 9 yıldır Agrobay’da çalıştığını belirten Şirin Yıldırım, “Çok zor şartlar altında, kötü koşullarda çalıştık. Dini ve resmi bayramlarda, tehditle çalıştırıyorlardı. Can güvenliğimiz yoktu” dedi. İş yerinde yaşadığı bir kazayı anlatan Yıldırım, “Arabadan düşüp, omurga kemiğimi kırdım. Raporu şirket karşılamadı, kendim senelik iznimin parasını aldım. Onunla tamamladım açığımı. Patron arayıp da bir ‘Geçmiş olsun’ dahi demedi” diye konuştu.
İşten atılmadan önce bir ay boyunca 1,5 ton asitle uğraştığını kaydeden Yıldırım, bu süreçte ilaç aldığını ve karaciğer rahatsızlığı yaşadığını dile getirdi. Çalıştıkları süre boyunca sağlık problemleri yaşadıklarını belirten Yıldırım, “O yüzden sendikaya üye olalım dedik. Kapıda bulduk kendimizi. İşten bu yüzden çıkarıldık” ifadelerini kullandı.
“BİZ ÜRETMEZSEK, SİZ YİYEMEZSİNİZ”
Direnişteki işçilerden Ayten Yavuz ise 6 senedir Agrobay’da çalıştığını belirterek sözlerine başlarken yaz aylarında 80 dereceye kadar ulaşan sıcaklarda, ağır işlerde çalışmak zorunda kaldıklarını söyledi. “Size domates üretiyoruz ama ne zorluklarla ürettiğimizi bilin” diyerek seslenen Yavuz, “Ağır hakaretler ve baskıları sürekli yaşadık” ifadelerini kullandı.
Baskılar nedeniyle sendikaya üye olmaya karar verdiklerini aktaran Yavuz, ilk işten çıkarılan kişinin kendisi olduğunu söyledi ve “Sendikaya üye oluyorum diye örgütlüyorum diye ilk beni çıkardılar” dedi.
Tazminatlarının ve bir maaşlarının verilmediğini kaydeden Ayten Yavuz, “Herhalde ceza vermek istiyorlar, bizi maaşla korkutuyorlar. Biz hakkımızı istiyoruz, başka hiçbir şey de istemiyoruz. Ama şunu bilin. Biz üretmezsek, siz yiyemezsiniz. Onun için herkesin desteğine ihtiyacımız var” diye konuştu ve dayanışma çağrısında bulunarak, “Haklarımızı alana kadar bize yardımcı olursanız, desteklerseniz, seviniriz” sözlerini kullandı.
“AGROBAY SERACILIK YÖNETİCİLERİ SUÇ İŞLİYOR”
Basın açıklamasına katılan Tarım-Sen Başkanı Umut Kocagöz, Agrobay işçilerinin sendikaya başvurusu üzerine örgütlenme çalışmalarına başladıklarını belirterek, “İşveren tarafından tespit edilmesi üzerine sendikal faaliyet yürüten arkadaşlarımız ve sonrasında üye arkadaşlarımızın bir kısmı işten çıkarıldı. Bu Anayasal bir suç, bunu biliyoruz. Agrobay Seracılık yöneticileri suç işlemektedir” dedi.
“Bizim taleplerimiz çok net” diyerek devam eden Kocagöz, “İşe geri dönmek isteyen arkadaşlarımız bir an önce işe alınmalı. İşten çıkış kodu olan Kod-46 bir an önce düzeltilmeli ve işten atılan arkadaşlarımızın tazminatları bir an önce eksiksiz bir şekilde verilmeli” ifadelerini kullandı.
Patron ile şimdiye kadar diyalog kuramadıklarını belirten ve müzakereye açık olduklarını dile getiren Kocagöz, “Taleplerimizin yerine getirilmediği sürece mücadelemiz devam edecek. Agrobay Seracılık önünde çadır kurduk. Bugün mücadelemizin 30. günü” diye konuştu.
“AGROBAY’IN NASIL BİR ŞİRKET OLDUĞUNU TÜM DÜNYA’YA GÖSTERMEK İSTİYORUZ”
Mücadele kararlılığını vurgulayan Kocagöz, açıklamanın konsolosluk önünde yapılma gerekçesini de “Burada bulunmamızın sebebi şu. Bir muhataplık alana kadar ve bu sorun çözülene kadar biz, Agrobay şirketinin nasıl bir şirket olduğunu, tüm dünyaya göstermek ve anlatmak istiyoruz” sözleriyle açıkladı.
Alman Konsolosluğu önündeki açıklama sona erdikten sonra Agrobay işçileri, konsolosluğa sundukları dosya ile Alman tedarik zinciri yasasının uygulanmasını talep ettiler. Ardından İstiklal Caddesi’nde bulunan Rus Konsolosluğu önünde açıklama yapmak isteyen işçiler polis tarafından engellendi. İşçiler Odakule’de açıklama yapmak zorunda kaldılar. Basın açıklamasının ardından Agrobay işçileri barikatlarla çevrildikten sonra dilekçelerini Rus Konsolosluğu’na iletti. Bu sırada basın emekçilerinin konsolosluğa girmelerine izin verilmedi.
(HABER MERKEZİ)