HABER MERKEZİ- Afet Çocuk Sivil Koordinasyon Ekibi tarafından hastanelerdeki refakatsız çocuklarla ilgili yapılan açıklamada, bulundukları bölgelerdeki hastanelere, başka illerdeki hastanelere ya da başka kurumlara sevk edilmesi sırasında çocuk güvenliği ilkelerini dikkate alan merkezi bir kayıt-takip sisteminin olmayışının çocukların güvenliğini riske attığını ve ailelerin çocuklarını bulmasını zorlaştırdığını belirtti.
Edinilen bilgilere göre:
- 10 Şubat Cuma günü saat 17:00 itibariyle en az 168 çocuk hakkında arama ilanı verildi.
- 168 çocuktan 30’u aileleri ve yakınları tarafından bulundu
- Kimliksiz 20 çocuk hayatını kaybetti
- Kimliksiz çocukların yaklaşık yüzde 70’i 0-3 yaş aralığında
- Hastanelerde çok sayıda kimliksiz çocuk var
Çocuklar çoğunlukla Ankara, İstanbul, Adana, Mersin, Kayseri, Konya, Diyarbakır ilerindeki hastanelere sevk edildi.
“EN AZ 168 ÇOCUK HAKKINDA ARAMA İLANI VERİLDİ”
Açıklamada 10 Şubat Cuma günü saat 17:00 itibariyle en az 168 çocuk hakkında arama ilanı verildiği ve hastanelerde çok sayıda kimliksiz çocuk bulunduğunun tespit edildiği belirtilerek “İlanların bir kısmının çocuklarını aradığı belirten ailelere-yakınlara, bir kısmının ailesinden-yakınlarından ayrı düşmüş refakatsiz çocuklara ait olduğunu görüyoruz.” denildi.
Taranan, teyit edilen çocuk güvenliği ilkelerini de dikkate alarak kaydedilen verilerin resmi kurumlarla düzenli olarak paylaşıldığının altı çizilen açıklamada şu veriler paylaşıldı; “Bu verilerle 168 çocuktan 30’unun aileleri-yakınları tarafından bulunduğunu, ancak 20 çocuğun hayatını kaybettiğini, verilen alanlardaki çocukların yaklaşık yüzde 70’inin 0-3 yaş aralığında olduğunu, ilanların yüzde 13’ünde çocukların isim bilgisinin bulunmadığını, ilanların sırayla Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya, Şanlıurfa illerinde yoğunlaştığını, ancak il bilgisi bulunmayan ilanların da olduğunu belirtebiliriz. Bu bilgilerin dışında, çocukların (tespit edebildiğimi kadarıyla) Ankara, İstanbul, Adana, Mersin, Kayseri, Konya, Diyarbakır ilerindeki hastanelere sevk edildiğini ve sevk edilen çocukların takibinde zorluklar yaşandığını söyleyebiliriz.”
“KESİNTİSİZ, DÜZENLİ VE MERKEZİ BİR KAYIT-TAKİP SİSTEMİ YOK”
Çocukların bulundukları bölgelerdeki hastanelere, başka illerdeki hastanelere ya da başka kurumlara sevk edilmesi sırasında çocuk güvenliği ilkelerini dikkate alan, kesintisiz, düzenli ve merkezi bir kayıt-takip sisteminin olmayışının, sanal medya üzerinden gerçekliğini teyit edilemeyen birçok çocuk listesinin dolaşıma girmesine neden olduğu vurgulanan açıklamada; “Bu durum çocukların mahremiyet ve unutulma haklarını ihlal etmekte, güvenliklerini riske atmakta, depremden etkilenen ve çocuklarını arayan ailelerin/yakınların içinde bulunduğu koşulları daha da zorlaştırmakta, Kriz durumunda hizmet veren profesyonellerin ve gönüllülerin iş yükünü daha da artırmaktadır.” denildi.
“ÇALIŞMALARI ÇOCUK HAKLARI PERSPEKTİFİYLE TAKİP ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi: “Mevcut tablonun daha fazla çocuk hakkı ihlaline neden olmaması için, başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıkların ve kurumların çalışmalarını çocuk hakları perspektifiyle takip etmeye devam edeceğiz.”