Osmaniye’de depremzede 124 işçiyi istihdam eden AFAD’ın, programlarının süresinin uzatılacağından habersiz olduğu süreçte, işçilere “gönüllü çalışma” baskısı yaptığı ortaya çıktı.
Sıcaklıkların 52 dereceyi bulduğu Osmaniye’de işçiler enkaz kaldırma çalışmalarında “gönüllülük” adı altında çalıştırılıyor. “Yıkım sonrası temizlik” olarak belirtilen iş tanımı, enkaz kaldırma, kanalizasyon temizliğine kadar birçok işin yapılmasını barındırıyor.
Patronların Ensesindeyiz’de yer alan habere göre; AFAD, Osmaniye’de “yıkım sonrası temizlik” adı altında belediyenin yapacağı işleri, kendi bünyesine almıştı.
Depremzede 124 işçiyi istihdam ederek temizlik adı altında birçok işi yaptırması bir yana, AFAD, işin sonlandığını duyurarak işçilerin gönüllü çalışmaya devam etmelerini istedi.
Ardından AFAD, işçilere, işin sonlandığını fakat yirmi gün boyunca gönüllü çalışmaların devam edeceğini duyurdu.
16 Ağustos günü Resmi Gazete’de “Toplum Yararına Programların yürütülmesi”yle ilgili yönetmelikte değişiklik yapılarak, afet bölgesindeki bu programların süresi uzatıldı.
Deprem zamanı açıkça ortaya çıkan koordinasyonsuzluğun, bakanlıkla AFAD arasında halen sürdüğü görülüyor.
AFAD’ın, programlarının süresinin uzatılacağından habersiz olduğu süreçte, program kapsamında çalıştırılan işçilere “gönüllü çalışma” baskısı yaptığı anlaşılıyor.
AFAD’dan üstü kapalı tehdit: Gönüllü çalışırsanız işe alımlarda öncelik tanıyacağız
Patronların Ensesindeyiz’e ulaşan bir işçi, AFAD’ın gönüllü çalışmaya sıcak bakmayan işçilere, “bir sonraki işçi alımında gönüllü çalışanlara öncelik verileceğini” söyleyerek işçileri çalışmaya zorladığını belirtti.
Gönüllülük çalışmasına katılmak zorunda kalan bir işçi, yaşananları şöyle anlattı:
“Bize belediyenin yapacağı temizlik işlerini yaptırdılar. Ama sadece temizlik değil, lağıma girmekten tutun da enkaz kaldırmaya kadar her işi yaptırıyorlardı. Sabah sekiz akşam üstü dört buçuk arası çalışıyorduk. Ne yemek ne yol parası…hepsi kendi imkânlarımız… Sonra bir gün bize ‘iş sonlandı’ dediler. ’20 gün sonra sizi geri işe alacağız. Bu yirmi gün gönüllü çalışmanızı istiyoruz’ dediler. E biz paraya muhtaç insanlarız, nasıl gönüllü çalışalım? Bizden pek kabul eden olmayınca tehdit ettiler. ‘Yirmi gün sonra işe alınacağınız zaman bu gönüllü çalışanlara öncelik tanıyacağız’ dediklerinde mecbur kabul etmek zorunda kaldık. Ücretsiz, sigortasız çalıştırılıyor bir sürü işçi.
“Bize iki tane evrak imzalattılar. Bir tanesi işten çıkış evrakı. Diğeri de kendi el yazılarımızla gönüllü çalışacağımız ve karşılığında hiçbir ücret talep etmeyeceğimizi belirten bir belge. Ama bu belgede, o yirmi günlük çalışmanın tarihlerine dair hiçbir bilgi yok.
“Bir de biz depremzedeyiz. Bize bakacaklarını, bizi ezdirmeyeceklerini söylemişlerdi ya. Bak biz bedavaya çalıştırıldık…Bu gönüllüler niyeyse ekmeğe muhtaç, garibanlardan hep. Niye hali vakti yerinde olan biri gönüllülük yapmıyor?”
(HABER MERKEZİ)