HABER MERKEZİ- Tecride karşı 93 gündür açlık grevinde olan DTK Eşbaşkanı ve Hakki Milletvekili Leyla Güven hakkında “örgüt propagandası” iddiasıyla yeni bir iddianame hazırlanırken, Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Hem savcının ve hem de mahkemenin bir hukuk skandalına imza attığını belirten Avukat Reyhan Yalçındağ, Leyla hakkında ayrıca zorla getirme kararının da bulunduğunu aktardı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle süresiz- dönüşümsüz açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven hakkında Urfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yeni bir dava açıldı. Leyla’nın 2017 yılında Abdullah Öcalan’ın doğum günü dolayısıyla Urfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli (Amara) köyünde gerçekleştirilen etkinlikte yaptığı konuşmada “örgüt propagandası” suçu işlediği iddiasıyla hakkında iddianame hazırlandı.
Sadece Leyla Güven hakkında değil ayrıca Abdullah Öcalan’ın ablası Fatma Öcalan ve kardeşi Mehmet Öcalan hakkında da iddianame hazırlandı.
ABİSİNİN FOTOĞRAFLARINI BULUNDURMAK SUÇ!
İddianamede Leyla Güven’in, “Sayın Öcalan özgür olana kadar biz mücadelemize devam edeceğiz, hepinize başarılar” şeklinde yaptığı konuşma ve Mehmet Öcalan’ın evinde yapılan arama esnasında Abdullah Öcalan’ın posterlerinin bulunması “örgüt propagandası”na gerekçe gösterildi.
‘HALA YASAMA DOKUNULMAZLIĞI VAR İDDİANAME HAZIRLANAMAZ’
Avukat Reyhan Yalçındağ, müvekkili Leyla Güven’in milletvekili olduğunu ve dokunulmazlığı olduğunu hatırlatarak, savcılıkların herhangi bir soruşturmayı iddianameye dönüştürmeyeceklerini ancak fezleke hazırlanarak Meclis’e gönderilebileceğini belirtti.
Dokunulmazlıkla ilgili süreç tamamlanmadan hiçbir şekilde iddianame tanzim edilemeyeceğinin altını çizen Reyhan, “Bu sebeple bir önceki dönem milletvekilleri, Anayasaya aykırı bir şekilde yapılan yasal değişiklik sonucu dokunulmazlıkları bir kereye mahsus kaldırılmış, yargılanıp tutuklanmışlardı. Bahsettiğimiz yasal düzenleme Leyla Güven için geçerli değil. Leyla Güven sonuçta 27’inci dönem seçilmiş biridir. Hala yasama dokunulmazlığı var” dedi.
‘DİYARBAKIR EMNİYETİ’NE BİR MÜZEKKERE YAZILMIŞ’
Reyhan, e-devlet sisteminden Urfa 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bir dava açıldığını ve Leyla ile birlikte Mehmet ve Fatma Öcalan hakkında da iddianame hazırlandığını gördüklerini söyledi. Urfa 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nce tensip tutanağının da düzenlediğini belirten Reyhan, “Bunu görmemiz üzerine hemen itiraz dilekçesi yazdık. Müvekkilimiz hakkındaki davanın derhal düşürülmesi gerektiğini bildirdik. Şu ana kadar talebimize gelen bir yanıt yok. Bir de müvekkilimiz ikamet yeri Diyarbakır olduğu için Diyarbakır Emniyeti’ne bir müzekkere yazılmış. Emniyet de müzekkereyi Diyarbakır Adliyesi’ne sununca Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi müvekkilimizin talimatla ifadesinin alması için bir talimat tensip zaptı düzenlemiş” diye belirtti.
ZORLA GETİRME KARARI!
Urfa 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 27 Mart’ta ifade vermemesi halinde zorla getirme kararı da verdiğini belirten Reyhan, “Müvekkilimin vekil olduğunun gözardı edilmesi, iddianameyi kabul eden Urfa 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı, sonrasında müvekkilin ikamet yeri Diyarbakır’dır diye yazı buraya gönderilmesi, emniyetin hemen aynı gün Diyarbakır’a bildirim yapması ile birlikte 5. Ağız Ceza Mahkemesi tarafından bir tensip zaptının düzenlenmesi skandal ve onun içerisinde zorla getirme ihtarı da ayrıca skandaldır” diyerek tepki gösterdi.
‘ANAYASASI’NDAN BİR HABER ADALET SİSTEMİ VAR’
Tüm bu hukuksuzlukların Leyla’nın politik kimliğinden kaynaklı olduğuna dikkat çeken Reyhan, şöyle dedi: “Bilindiği üzere müvekkilim bugün 93 gündür açlık grevinde. Kendisinin tanınmış bir Kürt kadın siyasetçi, uzun yıllardır gerek belediye başkanlığı yapmış, 25’inci dönem Urfa milletvekilliği yapmış ve DTK Eşbaşkanı iken tutuklandı. Kendi Anayasası’nı tanımayan, Anayasası’ndan bir haber adalet sistemini görüyoruz. Bunu düşünmek bile gerçekten kaygı vericidir.”
JINNEWS