Siyonist İsrail’in 7 Ekim sonrasında başka bir evreye taşınan katliam saldırıları devam ederken buna karşı direniş de dünyanın dört bir yanında sürüyor. Dünya halkları Gazze’ye ses olmak için mücadele ediyor. Almanya, Ürdün, Türkiye, İtalya vs. gibi birçok ülkede katliama karşı eylemler düzenleniyor. En son ABD’de öğrenci gençliğin cüretkâr eylemlerine tanıklık ettik. İsrail’in baş destekçisinin olduğu ABD gibi bir ülkede bu tarz eylemlerin yayılması elbette dikkat çekicidir. Aylar önce bir askerin “Filistin’e Özgürlük” diyerek kendi bedenini ateşe vermesi ve yapılan kitlesel eylemler ABD’de İsrail’e karşı küçümsenmeyecek bir tepkinin varlığına işarettir.
ABD üniversitelerinde geçtiğimiz hafta başlayan eylemler birçok üniversiteye yayıldı. İlk olarak Columbia Üniversitesinde başlayan eylemler Texas, Maryland, Güney California, California Berkeley, Yale, Harvard ve daha birçok üniversiteye yayıldı. Eylemlerde öğrencilerin talepleri kısaca şunlardı: Gazze’ye yönelik saldırıların durdurulması, üniversitelerin İsrail’e silah tedarik eden şirketlerle iş yapmayı durdurması, İsrail’in işgal saldırılarına yardımcı projeler için ABD’den araştırma parası kabul etmeyi sonlandırması, Gazze’deki soykırıma destek veren şirketlere finansal yatırımın durdurulması ve üniversitelerin Gazze’de ateşkes çağrılarına destek vermesi.
Bu taleplerle eyleme başlayan öğrenciler polis şiddetine maruz kalarak gözaltına alındılar ve okuldan uzaklaştırıldılar. Bazı üniversitelerde öğrencilerin bir araya gelmesini engellemek için çevrimiçi eğitime geçildi. Ancak bu “önlem” öğrencileri yıldırmadı ve eylemler daha fazla üniversiteye yayıldı.
Böyle bir hareketliliğin yaşanmasını beklemeyen ABD yönetimi çareyi daha fazla saldırganlıkta buldu. Öğrenciler bazı gazetelerde “terör destekçileri” olarak hedef gösterildi ve üniversite yönetimleri tarafından da okullarına gitmeleri engellendi. Soykırım destekçisi ABD yönetimi ve onun üniversitelerdeki destekçileri, eylemleri “Yahudi karşıtlığı” olarak nitelendirdi.
Bu eylemler en fazla da Netanyahu’yu rahatsız etti. En büyük müttefiki ABD’de kendisine karşı yaşanan eylemler onu oldukça tedirgin etti. İsrail’in “haksız yere soykırımla suçlandığını” öne süren Netanyahu, “antisemitik” olduğunu iddia ettiği eylemlere karşı herkesin tepki göstermesi gerektiğini söyledi. Netanyahu, ABD’deki bazı eyalet, yerel ve federal yetkililerinin söz konusu işgal karşıtı protestolara tepki gösterdiğini ancak daha fazlasının yapılması gerektiğini savundu. Eylemlerin zaten büyük bir şiddetle bastırılmaya çalışıldığı bir gerçekken Netanyahu, bununla yetinmeyip daha fazla şeyin yapılması gerektiğini savunuyor. Katliam ortaklarının elbette anladığı dil de bu zaten. Şiddet ve daha fazla şiddet.
Gazze’ye yönelik katliam saldırıları devam ettikçe haklının yanında saf tutanlar da mücadele bayrağını yükseltmeye devam edecektir. Dünyanın neresinde bir haksızlık olursa buna karşı haklının mücadelesi devralınacaktır. Bugün ABD’de yaşanan da budur. Öğrenciler, kendi aralarında organize olup katliama dur çağrısı yapmaktadır. ABD yönetimi müttefiki İsrail’e karşı gelişen bu eylemleri zor kullanarak bastırmaya devam edecektir. Bu şiddete karşı gösterilen direniş de meşrudur, haklıdır.