İsrailliler, Başbakan Binyamin Netanyahu öncülüğündeki koalisyon hükümetinin yargının yetkilerini sınırlayan yargı reformuna karşı haftalardır protestolarını sürdürüyor.
Netanyahu öncülüğündeki koalisyon hükümetinin yargı düzenlemesine karşı her hafta cumartesi akşamı kitlesel gösteriler düzenleyen İsrailliler, protestoların 27’inci haftasında ülke genelinde yine meydanlara indi.
Başta Tel Aviv, Batı Kudüs, Hayfa, Birüssebi ve Rehovot gibi kentler olmak üzere ülke genelinde çok fazla noktadaki gösterilere 100 binden fazla İsrailli katıldı.
Netanyahu karşıtı protesto hareketi, Tel Aviv’deki protestoya yaklaşık 180 bin eylemcinin katıldığını açıkladı.
Her hafta olduğu gibi en yoğun katılımlı gösteriye ev sahipliği yapan Tel Aviv’de on binlerce protestocu, Kaplan Caddesi’ndeki Hükümet Kompleksi’nin önünde toplandı.
İsrail bayraklarıyla sık sık “demokrasi” sloganları atan eylemciler, koalisyon hükümetindeki “aşırı sağcı” politikacıları eleştiren pankart, döviz ve resimler taşıdı. Eylemciler, “Diren. En önemlisi korkusuz olmak.” yazılı dev pankart açtı.
Tel Aviv’deki bazı İsrail işgali karşıtı protestocular da İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde Cenin’e düzenlediği saldırı aleyhine slogan attı, “İşgalle demokrasi olmaz” ve “Filistinlilerin hayatı önemlidir” yazılı pankartlar taşıdı.
EYLEMCİLERE TOMA İLE SALDIRI
Bazı eylemciler Tel Aviv’in ana arteri Ayalon Otoyolunu tek yönlü olarak kapattı. İsrail polisi otoyolu kapatan eylemcilere karşı TOMA ile saldırdı. Tel Aviv içindeki bazı caddelerde de polis eylemcilere atlı birliklerle saldırdı. Bazı noktalarda eylemciler ve polis arasında arbede yaşandı.
Öte yandan, Batı Kudüs’te de binlerce eylemci, Cumhurbaşkanlığı Rezidansı önünde toplandı. Batı Kudüs’teki gösteriye, işgal altındaki Doğu Kudüs’te 2020’de polis tarafından vurularak öldürülen Filistinli otistik İyad Hayri Hallak’ın ailesi de katıldı. Aynı şekilde, Tel Aviv’deki bir grup eylemci de “İyad’ı kim öldürdü?” yazılı pankart açtı.
İsrail Mahkemesi bu hafta Hallak’ı vuran polisin “hataya kapıldığı” ve “kendini savunduğu” gerekçesiyle beraatine hükmetmişti.
KRİZE NEDEN OLAN YARGI REFORMU
İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin’in 5 Ocak’ta duyurduğu “yargı reformu”, Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandırma ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olması gibi değişiklikler içeriyor.
Netanyahu, ülke çapında giderek artan kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini 27 Mart’ta ertelediğini açıklamıştı.
Ancak Netanyahu, 2023-2024 bütçesinin mayıs sonunda Meclisten geçmesinin ardından yargı düzenlemesini tekrar gündeme getireceklerini duyurmuştu.
Netanyahu koalisyonu ve muhalefet arasındaki yargı düzenlemesi müzakerelerinin tıkanmasının ardından hükümet, yakın zamanda yargı düzenlemesi kapsamında yeniden düğmeye bastı.
İktidar, Yüksek Mahkeme’nin hükümet üzerindeki denetimini kaldıracak bir yasa tasarısını bu hafta komisyondan geçirmişti.
Tel Aviv Emniyet Müdürü Ami Eshed, polis teşkilatının protestolara daha sert müdahale etmesi için hükümetten gördüğü baskıyı gerekçe göstererek istifa etmişti.
İsrail’de Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesi ve diğer politikalarına karşı çıkan protesto hareketi 6 aydır ülke genelinde devam ediyor.
(HABER MERKEZİ)