17-31 Mayıs Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası kapsamında Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç mezarları başında anıldı, hakikat ve adalet mücadelesini büyütme sözü verildi.
17-31 Mayıs Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası kapsamında, gözaltında kayıplar mücadelesinin simge isimleri Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç, Gazi Mezarlığı’ndaki mezarları başında anıldı.
Anmaya Cumartesi Anneleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, milletvekili Musa Piroğlu, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek ve çok sayıda kişi katıldı.
İlk olarak Rıdvan Karakoç’un mezarı ziyaret edildi. Karakoç ve Ocak şahsında tüm gözaltında kaybedilenler için saygı duruşuyla başlayan anmada, Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç söz aldı.
Kayıplar için yürüttükleri mücadelede 28 yılı geride bıraktıklarını kaydeden Karakoç, “28 yıldır tüm kayıplarımız için, kayıplarımıza yapılan tüm haksızlıklar, hukuksuzluklar için kaybedilen ve yitirdiğimiz canlarımızın mezarı başında anılarını tekrar tazelemek üzere, değerlerine tekrar sahip çıkmak üzere Gazi Mezarlığında Rıdvan ve Hasan’ın mezarı başındayız” dedi.
“BİNLERCE KAYBEDİLEN İNSAN VAR”
28 yıllık uzun soluklu bir mücadele yürüttüklerini ve ilk günkü kararlılıkla bu mücadeleyi sürdürdüklerinin altını çizen Karakoç, “Akıbeti çok belli, faili meçhul diyorlar ama faili ayan beyan, faili açık, faili devlet, faili devletin içerisindeki karanlık, gizli ya da gizlenmesine ortam sağlanan eli kanlı güçlerdir. Biz bu eli kanlı güçlerin karanlık yüzlerini açığa çıkarıp yargı önüne çıkarıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi 28 yıl önce beyan etmiştik. Bugün tekrar ifade etmek istiyorum. Bu ülkenin her bir karışında binlerce kaybedilen insanlar var” ifadelerini kullandı.
“ASLA KAYBEDİLEN İNSANLARIMIZI UNUTMAYACAK, UNUTTURMAYACAĞIZ”
Metropol kenti İstanbul’da birçok imkâna rağmen zor bela Hasan ve Rıdvan’ın mezarlarına kavuştuklarını dile getiren Karakoç, bu coğrafyada binlerce akıbeti olmayan kayıp olduğuna dikkat çekti ve şöyle devam etti: “28 yıl önce Galatasaray Lisesi önünde eyleme başladığımızda Kürdistan ve Türkiye coğrafyasında tüm kayıpların akıbetini ortaya çıkaracağımızı ilan etmiştik. Tüm kaybettiğimiz insanlara verdiğimiz sözü yineliyoruz, asla kaybedilen insanlarımızı unutmayacağız ve unutturmayacağız.”
YOLERİ: BÜTÜN TOPLUM BU İNSANLIK SUÇUNA KARŞI BİR ARAYA GELMELİ
Ardından Hasan Ocak’ın mezarı başına geçildi. Burada konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, kayıplar haftası süresince toplumun hafızasını tazelemek istediklerini belirtti. 28 yıldır hakikat ve adalet arayışlarının devam ettiğini vurgulayan Yoleri, devletinse 28 yıldır adaleti engellemek ve hakikati gizlemek yönündeki inadının devam ettiğinin kaydetti. Devletin gözaltında kaybetme teşebbüslerinin arttığına işaret eden Yoleri, bu nedenle de bu mücadelenin büyütülerek sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.
Yoleri, “Kayıp yakınlarının toplumun daha güçlü desteğine ihtiyaç duyduğu bir dönemdeyiz. Gözaltında kaybetme insanlığa karşı işlenmiş bir suç ve insanlığa karşı bu suçun tehdit ettiği kesim artık bütün toplum. Dolayısıyla bütün toplumun bu suçun yeniden bu topraklarda işlenmesinin önüne geçilmesi için bir araya gelmesi, mücadeleyi güçlendirmesi gerekiyor” dedi.
OCAK: BEDELİ NE OLURSA OLSUN MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ
Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, mezarları olmayan, adalet arayan kayıp yakınları olarak bir araya geldiklerini ve birbirlerinden aldıkları güçle 28 yılı geçirdiklerini söyledi. Ocak, şöyle devam etti: “Hâlâ hiçbir şey değişmedi. Kayıp yakınları hâlâ mezarsız, hâlâ sözümüz yok sayılmaya çalışılıyor, hâlâ yarına dair büyütmeye çalıştığımız adalet umudumuzu gölgelemeye çalışıyorlar. Ama biz yine birbirimizden ve bizi destekleyenlerden aldığımız güçle bedeli her ne olursa olsun kayıplarımızı aramaktan ve hakikatin, adaletin sağlandığı güne kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.”
BULDAN: MÜCADELEYİ BÜYÜTMEK HEPİMİZİN GÖREVİ
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Türkiye’de hakikat ve adalet mücadelesinin hiçbir zaman bitmeyeceğini söyledi. Ocak ve Karakoç’un faillerinin 28 yıldır yargılanmamış olmasının mücadeleyi büyütmek gerektiğini gösterdiğini ifade eden Buldan, şöyle devam etti: “Ne yazık ki ortada cinayet olmasına rağmen fail yok, failler olmasına rağmen yargılama yok. Korunan kollayan, cezasızlık politikasından yararlandıran bir sistem var. Bu aynı zamanda devlet politikasına dönüşmüş durumdadır. 2023 yılında olsak da zihniyetin ‘90’larla aynı olduğunu hepimiz görüyoruz. Ve haftalardır Cumartesi İnsanlarının Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemine izin vermeyen, her defasında onları gözaltına alan bu iktidar, kurmuş olduğu karanlık ittifakı, bu zihniyeti bir kez daha devam ettirme ve bu karanlık döngüyü devam ettirme kararlılığında olduğunu bizlere gösteriyor.”
Bu ülkede adalet ve hakikat mücadelesi verenleri engellemenin demokrasiyi engellemek olduğunu kaydeden Buldan, “Ne pahasına olursa olsun, adalet ve hakikat mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha ilan etmek istiyorum. Bu faşizmin karşısında dik durmak ve bu mücadeleyi büyütmek hepimizin görevidir” dedi.
CAN: YOLDAŞLARIMIZIN BAYRAĞI OMUZLARIMIZDA
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) adına söz alan Leyla Can, yıllardır Kürt özgürlük hareketi, devrimciler ve sosyalistlerin işkencede, gözaltında kaybedilmeye çalışıldığını söyledi. “Bizler Hasan Ocak’ın, Rıdvan Karakoç’un ve gözaltında kaybettiklerimizin neden işkencelerde öldürüldüğünü çok iyi biliyoruz” dedi. Can, “Yoldaşlarımızın bayrağı omuzlarımızdadır. Kaybedenleri bulana, bu faşist rejimi yıkana kadar mücadelemiz sürecektir. Onlara sözümüz devrim olacaktır” ifadelerini kullandı.
Anma boyunca, “Kaybedenler Kaybedecek”, “Şehid Namırin” sloganları atıldı.