HABER MERKEZİ- Deprem Araştırma Komisyonu’nda konuşan Maden Tetkik Arama (MTA) Jeoloji Etütleri Dairesi Başkanı Bahadır Şahin, MTA’nın 2008 yılında Maraş Valiliğinin talebi üzerine hazırladığı raporla ilgili konuştu.
Habere göre Şahin, “Kahramanmaraş çalışmasının içerisinde Doğu Anadolu Fayı’nın 7 ve üzerinde bir deprem üreteceğine, böyle bir risk olduğuna dair ifade açık açık yazılmıştır. MTA rapor haline getirdikten sonra okunmasında da aksaklıklar oluyor.” dedi. Raporda, Doğu Anadolu Fayı’nın Maraş bölgesi için oluşturduğu riske vurgu yapıldığı belirtildi.
Komisyon üyelerinin “Deprem raporuna uyuldu mu?” sorusuna ise yanıt MTA Genel Müdürü Vedat Yanık, “Uyulmamış, uyulsaydı bu şekilde olmazdı.” yanıtını verdi. Yanık, deprem bölgesindeki yıkımın fazla olmasının yapılaşmada zemin seçiminin önemini gösterdiğini de söyledi.
Milletvekillerinin, fay hatları üzerindeki yapılaşmasına ilişkin sorusu üzerine Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinden örnek veren Yanık, “Gölbaşında fay üzerinde hiçbir bina kalmamış, 200 metre sağında ve 200 metre solunda binalar hasar almış ama ayakta durmuş. Bu fay sakınımı hattının belirlenmesi için bir örnek. Bu aralıkta demek ki bina yapmayacaksın. İmkân varsa şehirlerimizi zemini daha sağlam yerlere yapmak zorundayız. İmkân yoksa orada o zemine uygun yükseklikte ve sağlamlıkta bina yapmamız lazım.” diye konuştu.
MTA Jeoloji Etütleri Dairesi Başkanlığı Aktif Tektonik ve Deprem Araştırmaları Koordinatörü Selim Özalp, Maraş merkezli depremlerde ilk depremden 9 saat sonra 7,6 büyüklüğünde ikinci depremin meydana geldiğini anımsattı.
“İKİNCİ BİR DEPREM BEKLİYORDUK”
Özalp, bunun pek çok bilim insanı için olduğu gibi kendileri için de sürpriz olduğunu belirten Özalp, “İkinci bir deprem bekliyorduk ama kısa sürede olması beklenen bir şey değildi. Benim bildiğim sadece 1976’da Çin’de yaklaşık 16 saat sonra meydana gelen deprem var. Onun dışında bilinen deprem yoktu, gerçekten bu yıkıcılığı daha da artıran unsur oldu.” dedi.
Deprem sonrası Savrun ve Malatya fayına yük bindiğinin, stresin buralarda arttığının söylendiğini belirten Özalp, “Depremlerden sonra dolayısıyla buralar da risk taşımaya başladılar. Ne zaman olacağıyla ilişkin bir şey söylemek zor. Daha detaylı çalışmaların yapılması lazım. 1999 depreminden sonra Marmara’da deprem olacağı söyleniyor fakat aradan 30 yıl geçti. Her geçen gün risk artıyor, bunu söyleyebiliyoruz. Önleme anlamında buralarda güçlendirilme çalışması yapılması lazım.” diye konuştu.
Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Kağan Kadıoğlu, Maraş merkezli depremin haberini aldıktan sonra ağlamaya başladığını belirterek, “Doğu Anadolu Fayının üzerinde 7,7 demek kıyamet demekti.” dedi.
Bazı insanların “Japonya’da 9 büyüklüğünde deprem oluyor bir şey olmuyor” dediğini belirten Kadıoğlu, bu depremlerin okyanusun içerisinde olduğunu söyledi. Kadıoğlu, “Bu benim göbeğimin içerisinde oluyor. O kadar sığ ki yıkıcı etkisi kıyamet.” ifadesini kullandı.
Maden Tetkik Arama Jeoloji Etütleri Dairesi Başkanı Bahadır Şahin, komisyonda Türkiye’deki diri faylara ilişkin bilgi de verdi.
Şahin, Türkiye fay haritasında 485 fayın işaretli olduğunu söyleyerek bu faylardan 450’ye yakınının ağır hasar meydana getiren faylardan oluştuğunu belirtti.