İSTANBUL- 6 Şubat’ta Maraş merkez üssü olan ve 10 ili etkileyen depremlerin üzerinden yaklaşık 1 ay geçti. Depremlerde binlerce kişi hayatını kaybederken milyonlarca kişi yaralandı. Enkaz altından kurtarılan ve hayatta kalanlar ise barınma, ısınma, gıda, sağlık gibi birçok sorunla karşı karşıya kalarak yaşamaya devam ediliyor.
Yaşanan depremlere ilişkin İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu, “Yaralarımızı Dayanışma ile Saracağız!” “Yaşamı Yeniden Birlikte Örgütlemek İçin Birleş, Mücadele Et!” diyerek bir açıklama yayımladı.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Deprem kuşağında bulunan ülkemizde sık sık depremler yaşanmakta ve deprem değil bina öldürür bilimsel gerçeği her defasın da bir tokat gibi suratımıza çarpıyor. Ranta dayalı kent yapılanması 6 Şubat da olduğu gibi on binlerce canımızı alıyor bizden. 1999 depreminde büyük bir yıkım yaşanmış ve hemen ardından önemli deprem düzenlemeleri yapılmıştır. Yapı denetimleri, kentsel dönüşüm ve arama kurtarma planlamaları… Çıkan tüm yasalar ve yönetmelikler bir süre sonra ya uygulanmadı ya da rant ve oy kaygısı ile kuralsızlıklara göz yumuldu! Örneğin kaçak yapılara imar affı getirilerek yıkılması gereken yapılara onay verildi. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde de gördük ki af edilen tüm kaçak yapılar yıkıldı. Denetimde bağımsız olarak rol oynaması gereken TMMOB ye bağlı odaların yetkileri sınırlandırılarak yapı denetimleri ciddi anlamda zaafa uğratıldı. Yeni yönetmeliğe göre yapılan yapıların da 6 Şubat depremlerinde yıkıldığına tanıklık ettik. Çünkü ranta dayalı bir anlayışla yapılan yapıların yetersiz denetim ve yönetmeliklerden kaynaklı eksikliklerle yapılmasının sonucu kaçınılmaz olarak yıkım getirdi, getirir.
“Siyasal kaygılar ve rant anlayışının öncesin de cesur adımlarla kentleri yenileme olanağı yoktur ve bu anlayışla mücadele kaçınılmaz olmalıdır. Yine deprem sonrasın da organize olmakta zorlanıldığını görüldü. Günlerce enkazlara ulaşılamadı, AFAT koordinasyonu dışında kalan sivil toplum örgütlerinin çabası doğru yönlendirilemedi, ordunun arama kurtarma çalışmalarındaki rolü hızla koordine edilemedi vs. vs. Tüm eksikleri hep birlikte yaşadık ve gördük.
“Sorumluları ile hesaplaşmak hepimizin sorumluluğu olduğu gibi bizi bekleyen başta İstanbul depremi olmak üzere yeni depremlere hazırlık yapmakta sorumluluğumuzdur. Bu nedenle İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu olarak önerilerimizi kamuoyu ile paylaşıyor ve birlikte mücadele etme çağrısı yapıyoruz.”
PLATFORMUN ÖNERİLERİ
“Deprem yönetmelikleri hızla bilim insanlarının önerilerine göre güncellenmeli ve İstanbul için kapsamlı bir kentsel dönüşüm planı hayata geçirilmelidir.
“Yapı denetimleri mutlaka odaların da içerisin de yer aldığı doğrudan devlet kurumları tarafından denetlenmelidir.
“Yapı denetimleri yapı kullanım izninden sonrada her yıl periyodik denetime tabi tutulmalıdır. Böylelikle yapılarda ikamet izninden sonra olası değişiklikler engellenir.
“‘99 depreminde belirlenen acil ulaşım yolları ve toplanma alanları bugün önemli oran da yapılaşmaya açılmıştır. Hızla toplanma alanları ve ulaşım planı hazırlanmalıdır.
“İstanbul da bütün yapılar hızla bir kez daha denetlenmeli ve dayanıksız binalar anında yıkılmalı, konutlarda ikamet edenler güvenlikli yapılara taşınmalıdır.
“Bütün mahallelerde deprem sonrasın da kullanılacak teknik ekipmanlar belirlenen alanlara yerleştirilmelidir. Böylelikle deprem anında arama kurtarmada kullanılacak ekipmanlara her noktada hızla ulaşmak mümkün olacaktır.
“Yine 6 Şubat depreminde de görüldü ki maden işçileri, inşaat işçileri, belediye işçileri, liman işçileri başta olmak üzere işçiler arama kurtarmada ciddi rol oynadılar. Afet anında en hızlı müdahale edebilecek önemli güçlerden birinin işçi sınıfımızın olduğu açıktır. İşçi sınıfı örgütlü gücü sendikaları ile birlikte en etkin güçlerden biri olmaktadır. Bu nedenle tüm fabrika ve işyerlerin de arama kurtarma kurulları oluşturulmalı ve bu kurulların eğitimi AFAD tarafından sağlanmalıdır. Ayrıca yasal düzenlemesi yapılan bu kurulların afet anında kullanabilecekleri her türlü teknik malzemeleri sağlanmalıdır. Deprem anında karşılaştığımız gönüllü işçilerin koordine edilmesi gibi eksiklikler bu yasal düzenleme ile son bulacaktır.
“Her kent de kentin paydaşları başta sendikalar, odalar olmak üzere deprem ve diğer afetler de koordinasyon ve merkezlerinde yer almalıdır. Tüm sorumluluk AFAD üzerinden tek başına yürütülmemeli, yeni yasal düzenleme ile kentlerde sivil toplum örgütleri de koordinasyonun bir parçası olması sağlanmalıdır.
“Tüm bu önerilerimizin yaşadıklarımızdan çıkardığımız sonuçlarla beklenen depremlere karşı etkin bir mücadelenin parçası haline getirmek için tüm sivil toplum örgütlerimizi birlikte tartışmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz.
“İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu”