İSTANBUL: Munzur Vadisi üzerinde yapılması planlanan barajlara, HES’lere, doğa talanına ve siyanüre karşı Munzur Koruma Kurulu’nun çağrısıyla dün (18 Mart) binlerce kişi Kadıköy’de bir araya geldi.
Kadıköy Süreyya Operası önünde buluşan binlerce kişi “Munzur özgür akacak”, “Baraj yapma boşuna, yıkacağız başına”, “Munzur darda, Dersim isyanda” sloganlarıyla İskele Meydanı’na doğru klarnet ve davul eşliğinde yürüyüşe geçti. Karadeniz İsyandadır Platformu, Sinop Nükleer Karşıtı Platform, Dersim Dernekleri, Munzur Çevre Derneği (MÇD) ve Çekerek Irmağı Özgür Akacak Platformu’nun da katılım sağladığı yürüyüşte “Munzurdan Çekerek ırmağına mücadele sürüyor” yazılı dövizler taşındı.
İskele Meydanı’na gelindiğinde ise kitle adına basın açıklamasını Alevi Dedesi Hasan Hayri Şanlı yaptı. Şanlı, doğaları için ayakta olduklarını duyurmaya geldiklerini belirtirken; “Yerli ve uluslararası şirketler, ülkemizin dört bir yanında ormana, suya, doğaya karşı büyük bir yağma hareketi yürütüyorlar. Dersim olarak biz de “payımıza” düşeni fazlasıyla alıyoruz. OHAL koşullarını da kendine güç edinen hükümet ve sermaye, onca yargı kararlarına rağmen Konaktepe barajı ve HES I-II için aldığı acele kamulaştırma kararı, yaz aylarında olduğu gibi askeri operasyonlardan sonra yakılan ormanlar, kayyum atanan belediye, halkın uzun yıllardır emekleriyle ördüğü festivali gasp etmesi, birçok alanda maden ve taş ocağı faaliyetleri, yıllardan beridir ıslah ve sulama kanalı bahanesiyle tahrip edilen dereler, inancımıza zerre tahammülü olmadıkları halde düzenlenmek istedikleri Gözeler, son olarak da kiralanma bahanesiyle büyük şirketlere peşkeş çekilmek istenen araziler ve bitirilmek istenen küçük aile çiftliği… Paranın gücüne tapanlar, doğamıza ve yaşam alanlarımıza el koymak istiyorlar” dedi.
“Yaşam alanlarımıza yönelik saldırılara karşı ayaktayız”
Bölge üzerindeki rant hesaplarına değinen Şanlı şöyle konuştu:
“Yollardır, bilimsel raporlarla, aldığımız gerekçeli yargı kararlarıyla, yaşadığımız gerçeklerle bu projelerin asıl hedefinin emperyalizmin pençesinde hedefine ulaşma gayreti içerisinde olan vahşi kapitalist sömürünün rant paylaşımları olduğunu, en başta maden, maden, baraj ve HES’ler ile suların ticarileştirilmesi hedefiyle topraklarımıza ve sularımıza el koyma, bizleri yurtsuzlaştırma; Derelerimizin, vadilerimizin ve yaşam alanlarımızın yok edilmesine yönelik olduğunu anlatmaya çalıştık.”
Şanlı son olarak; mücadelelerinin devam edeceğini söylerken; “Bizler, suyuna, toprağına, yaşam alanlarına, tarihi- kültürel ve sosyal değerlerine sahip çıkan Dersim halkı olarak; yaşam alanlarımızı yok edecek projelerinize Dersim’de yaşam hakkı tanımayacağız” diye konuştu.
“Ekoloji mücadelesi, demokrasi ve insan hakları mücadelesinin bir parçası olarak görülmelidir”
HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş ise yaşam alanlarının para için küçük bir azınlık tarafından sermayeye peşkeş çekildiğini söyledi. Ataş, “Siyaseti, anlayışı, düşüncesi, mücadele yöntemi ne olursa olsun üzerinde yaşayacağımız bir dünya yoksa her şey anlamsızdır. Bu yüzden de en önemli görev ekoloji alanlarını korumaktır. Ekoloji mücadelesi, demokrasi ve insan hakları mücadelesinin bir parçası olarak görülmelidir. Bütün demokrasi mücadelesi bizim ortak mücadelemizdir. Bunları birbirinden ayırarak sürdürmemiz başarısız olmamızın temeli olacaktır” dedi.
Eylem slogan, zılgıt ve halaylarla son buldu.