HABER MERKEZİ- Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan, ülke genelinde 6-7 milyon riskli konuttan bahsedildiğini belirterek “Şiddetli bir depremde hasar alması beklenen bu konutların 5 milyonu güçlendirmeyle kurtarılabilir. Bu hanelerin 600 bin adedi İstanbul’da bulunuyor.” dedi.
Türkkan, Maraş merkezli, 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde binlerce binanın, on binlerce konutun tamamen yıkıldığını, hasarlı yapı sayısının henüz bilinmediğini anımsattı.
Ülkenin bulunduğu deprem kuşağı ve bölgedeki aktif fay hatlarına değinen Türkkan, her zaman “deprem değil, ihmal öldürür” sözünü söylediklerini, bunun sonucunu acı tecrübelerle gördüklerini ifade etti.
“İSTANBUL’DAKİ 150 BİN KONUT İÇİN HEMEN HAREKETE GEÇİLMELİ”
Türkkan, ülke genelindeki riskli konut stokuna işaret ederek, şunları söyledi: “Türkiye genelinde 6-7 milyon riskli konuttan bahsediliyor. Şiddetli bir depremde hasar alması beklenen bu konutların 5 milyonu güçlendirmeyle kurtarılabilir. Bu hanelerin 600 bin adedi İstanbul’da bulunuyor. Bu 600 bin konuttan 150 bin adedi için ise hemen harekete geçilmesi gerekiyor. Türkiye’nin beklemeye tahammülü yok. Bir an önce başlanılması gerekiyor. Başta İstanbul olmak üzere bu riskli yapılardan bir an önce kurtulmamız hayati önemde.”
Sinan Türkkan, güçlendirmenin yıkıp yeniden yapmaya göre çok daha hızlı ve düşük maliyetle yapılabildiğini, şiddetli bir depremde hasar alması beklenen konutların bu sayede yıkılmasının önüne geçilebileceğini söyledi.
“ELİMİZİ ÇABUK TUTMAMIZ GEREKİYOR”
Muhtemel deprem senaryolarının hep konuşulduğunu ancak kayıp ve yıkımları engellemek için yapılan çalışmaların yetersiz olabildiğini aktaran Türkkan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Elimizi çabuk tutmamız gerekiyor. Depreme karşı güçlendirme, tamamen bilimsel metotlarla ve uzun süren çalışmalar sonrası belirlenen en ideal yöntemlerle gerçekleştiriliyor. Riskli binayı tespit ederken öncelikle laboratuvar çalışması ve zemin etütleri yapılıyor. Ardından sırasıyla statik analiz, maliyet analizi ve uygunluk analizini çıkarıyoruz. Son olarak, yapılması gerekenleri tespit ediyoruz ve binanın güçlendirileceğine ya da dönüştürüleceğine karar veriyoruz. Yeni yapılmış bina da, güçlendirilmiş bina da depremde can güvenliğini sağlamak üzere projelendirilir.”
“YANLIŞ ZEMİN, YANLIŞ MALZEME, YANLIŞ PROJE…”
DEGÜDER Başkanı Türkkan, Maraş merkezli depremlerde yıkılan binaların bazılarında taşıyıcı kolonların tuzla buz olduğunu gördüklerini belirterek “Deprem belki kader olabilir ancak binaların yıkılması ve çökmesi asla kader değildir. Bina, hasar görür ancak çökmemesi gerekir. Yıkılan binada un ufak olan kolonları görüyorum. Hatta bazılarının yeni olduğunu duyuyorum. Normalde bu şekilde yıkılması mümkün değil. Bunun nedeni yanlış zemin üzerine yanlış malzemeyle yapılan yanlış proje. Malzemenin kalitesizliğinden ve denetimin eksikliğinden kaynaklanıyor. Şu anda binaları yapı denetim firmaları ile belediyeler denetliyor. Ama dediğim gibi sebep denetim eksikliği ve kalitesiz malzeme. Yoksa şu anda uluslararası düzeyde bir deprem yönetmeliğimiz var. Orada herhangi bir sorun yok. Doğru zemin, doğru malzeme ve doğru sistem bir araya geldiğinde asla çökme olmaz.” dedi.
“GÜÇLENDİRMENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI”
Sinan Türkkan, şu anda riskli yapılar için güçlendirme seferberliğinin ilan edilmesi gerektiğini ancak güçlendirmenin önünde birtakım engeller bulunduğunu vurguladı. Güçlendirme yapmak için belediyeye müracaat ettiklerinde akla hayale gelmeyecek hususların öne sürüldüğüne dikkati çeken Türkkan, bürokratik engellerin bıktırıcı noktada olduğunu söyledi.
Türkkan, kamu kurumlarının bir an önce kendi iç tüzüklerini ve yönetmeliklerini düzeltip güçlendirmenin önündeki bürokratik engelleri kaldırması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: “Ancak öyle olmuyor, farklı zorluklarla karşı karşıya kalıyoruz. Güçlendirme işlemlerinde de ‘yıkıp yeniden yaparken gerekli tüm evraklar’ isteniyor. Binadaki ‘sağlamlık açısından problem teşkil etmeyen, yapısal olmayan’ en ufak fiziki değişim bile sorun ediliyor. Bu engellerin hem güçlendirmede hem de dönüşümde ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu engellerin kaldırılması ve vatandaşın güçlendirmeye teşvik edilmesi gerekiyor.”
Türkkan, belediyelerde ve yapı denetim firmalarında güçlendirme konusunu bilen teknik eleman sayısının yetersiz olduğunu, bu nedenle kurumların toptancı bir anlayışla “biz güçlendirmeye karşıyız” dediğini aktardı.
Bu durumda halkın mahkeme yoluna gittiğini ve güçlendirme ruhsatı almanın yıllar sürdüğünü ifade eden Türkkan, “Dernek olarak mühendislere yönelik güçlendirme eğitimleri veriyoruz. Yatırımcı için uygun olmayan bölgelerde yıkıp-yapma imkânı olmayan vatandaş, güçlendirme izni de alamayınca riskli binasında oturmaya devam ediyor.” dedi.