Sibel Tekin’in tutuklanmasının ardından avukatı Sakinci, adliye önünde açıklamalarda bulundu

HABER MERKEZİ- Tekel Grevi, Gezi Parkı eylemleri, 10 Ekim’in de aralarında olduğu binlerce toplumsal olay ve eylemi kamerasıyla kaydederek çok sayıda belgesel hazırlayan Sibel Tekin tutuklanmıştı.

İleri Haber’de yer alan habere göre 10 Ekim Barış Derneği Başkanı ve Sibel Tekin’in Avukatı Mehtap Sakinci, Ankara Adliyesi önünde konuya ilişkin bir basın açıklaması düzenledi. Sakinci, şunları kaydetti:

‘KARARIN HUKUKEN YERİ YOK’

“Müvekkilim Sibel Tekin az önce tutuklandı. Bu haksız tutuklamanın gerçekten hiçbir şekilde hukuken bir yeri olmadığını ifade etmek istiyoruz. Çünkü 15 Aralık günü sabah saatlerinde, kış saati uygulamasının zorluğunu ve yoğunluğunu çekmek, bunu belgesele dönüştürmek, filme dönüştürmek isteyen müvekkilim, maalesef sabah saatlerinde kamerasıyla Tuzluçayır’da bir kısım görüntü aldığından bahisle gözaltına alınmıştı, hemen aynı günün gecesinde yani 16 Aralık gecesinde evine yapılan bir operasyonla, bir baskınla deyim yerindeyse. Ve evindeki bütün dijitallerine el koyulan, bütün kaynakları ve bütün çalışma dokümanlarına el koyulan müvekkilimle ilgili 2 günlük bir gözaltı sürecinin sonunda, savcılığın tutuklama mütalaasıyla nöbetçi mahkemede ne yazık ki süreç aleyhinde sonuçlandı.

Artık Türkiye’de haksız tutuklamaların, haksız gözaltıların deyim yerindeyse geldiği en son noktada olabiliriz. Gerçekten işini yapmaya çalışan, mesleğini yapmaya çalışan Sibel Tekin yıllardır ne kadar emekçi olduğuyla, ne kadar çalışkan olduğuyla, bu süreçte bu ülkedeki haksızlıkların, hak ihlallerinin görünür olmasına dair ne kadar çaba gösterdiğiyle bilinir, tanınır. Herkes tarafından da sevilir, çok fazla seveni var. Bugün sosyal medya hesaplarından anladığımız kadarıyla destek vermek isteyen çok fazla seveninin olduğunu görüyoruz.

‘YILDIRMA ÇABASI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ’

Müvekkilimin tutuklanma sebebi tam olarak işini yapmasıyla ilgili. Daha sonra bütün dijitallerinin de tam olarak incelenmeden, sadece bir kısmının incelenip önüne birkaç suç emaresi dahi olmayan birtakım kayıt ve belgelerin koyulması suretiyle, maalesef ‘terörist’ addedilmek isteniyor. Bunun her şeyden önce yaptığı işe, bu zamana kadar verdiği emeğe, gerçekten bu ülkedeki hak ihlallerinin, bu ülkedeki haksızlıkların karşısında duran bir yüreği yıldırma çabası olduğunu düşünüyoruz.

’10 EKİM’İN HAFIZASIYDI, GÖZÜYDÜ’

Sibel Tekin aynı zamanda 10 Ekim katliamı kapsamında da, 10 Katliamı’nın da yani Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük sivil katliamının da, aynı zamanda hafızasıydı gözüydü. Onun kadrajından, onun çekiminden, onun ‘unutturmama’ sözüne verilen katkılardan da zaten 86 aydır verdiği çabanın en büyük tanıklıklarını yaptık biz de. Bu nedenle bırakın bir terör örgütüne üye olmayı, herhangi bir örgüt üyeliği dahi bulunmayan ve yaşamının son 8-10 yılını da katliamlar kapsamındaki mücadelenin görünebilmesine adayan bir kişinin bu haksız tutuklanmasına lanet ediyoruz, bunu kınıyoruz. Ve bu haksızlığın karşısında da ses çıkartacağımızı ve Sibel’in sesi olacağımızı ve Sibel’in asla ve asla bu hukuksuzluk karşısında tek başına kalmayacağını da buradan kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.

Sibel’in hem avukatı hem arkadaşı olarak da ‘Sibel Tekin yalnız değildir’ diyor ve Sibel Tekin’e yapılan hukuksuzluktan da bir an önce dönülmesi için gereken çabayı ortaya koyacağımızı belirtmek istiyorum. Geldiğiniz ve dayanışma gösterdiğiniz için teşekkür ederim. “