HABER MERKEZİ- Rize’nin İkizdere ilçesinde büyük bir ekolojik yıkıma neden olan, Cengiz İnşaat tarafından yapımına devam edilen, taş ocağına karşı açılan dava reddedildi. Rize İdare Mahkemesi, projenin bölgeye zarar vermeyeceğini iddia etti.
Rize’de lojistik liman ihalesini alan Cengiz Holding için, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı geçen yıl İkizdere’deki vadide taş ocağı açtı. Bölge halkının bir buçuk yıldır süre hukuki ve fiili direnişine rağmen taş ocağı bölgede büyük çevresel tahribata yol açtı. Bölgede ağaçlar katledildi, milyonlarca arı öldü.
BirGün’ün haberine göre; projenin durdurulması için dava açan bölge halkının fiili direnişi de bölgede sürüyor. Açılan dava sonucunda hazırlanan kök (ilk) bilirkişi raporu arılar, ağaçların ve bölge halkının lehine çıktı. Mahkemenin atadığı bilirkişi heyeti proje için verilen çevresel etki değerlendirme (ÇED) kararının mevzuata ve hukuka aykırı olduğuna dikkat çekti. Bilirkişi heyetinin raporuna itiraz eden Cengiz İnşaat ve Ulaştırma Bakanlığı mahkemeye ‘özel’ raporlar sundu. Şirket tarafından hazırlatılan özel raporların mahkeme sunulmasının ardından karar değiştiren bilirkişiler aylardır bölgeyi çöle çeviren taş ocağı projesinin taahhütlere uyulduğu ve denetlendiği sürece çevreye zarar vermeyeceğini iddia etti. Mahkeme bunun üzerine davayı reddederek Cengiz’in talanının önünü açtı.
DENETLENİRSE…
Karara tepki gösteren Avukat Yakup Okumuşoğlu, bilirkişilerin hazırladığı rapordan sonra şirket tarafından mahkemeye sunuların raporların kendileriyle paylaşılmadığını belirtti. “Bize gönderilmeyen raporlar hükme esas alarak karar verdiler” diyen Okumuşoğlu, “Kararın ilk bölümünde kök bilirkişi raporu var. Arkasından mahkeme bu bilirkişilerin verdiği raporda kesin ve net ifadeler olmadığı, ayrıca Cengiz’ ve bakanlığın sunduğu ek raporlar doğrultusunda yeniden değerlendirme istiyor. Bilirkişiler de şirketin raporlarını göz önünde bulundurarak ‘denetlenirse bir şey olmaz’ diyor.
DAVA KAZANILMAZ
Bütünüyle hukuka ve idari yargılama teorisine aykırı olduğuna dikkat çeken Okumuşoğlu, “Yargı sürecinde idare işlemin eksikliğini giderdiler. Bilirkişilerin kararlarını değiştirdiler. Özel raporlar sunarak mahkeme kararı değişecekse hiçbir yerde ÇED davası kazanılamaz. Ayrıca masa başında raporlar hazırlamak suretiyle doğada yürütülecek bir faaliyeti çevreye zarar vermeyecek hale getiremezsin. Senin masa başında verdiğin kararın sahada uygulanabilirliğini de denetlemen gerekir. Rize İdare Mahkemesi’nin açıkça Cengiz’in, devletin arakasında olduğu bir işle ilgili olarak ikircikli davrandığını düşünüyorum.” dedi.
DİNAMİT, TAŞ, TOZ
Bölge halkından Asuman Fazlıoğlu ise Cengiz’in taş ocağının bölgede yarattığı yıkımı hatırlattı. Taş ocağı işletmesinde herhangi bir denetimin olmadığını belirten Fazlıoğlu, “Kamyonlara branda bile geçiremedik. Yurttaşların üzerine taş yağıyor, tozdan durulmuyor” dedi. Ağaçların katledildiğini, dere yataklarına pasa bırakıldığını, arıların öldüğünü ve ağaçların katledildiğine dikkat çeken Fazlıoğlu şu ifadeleri kullandı: “Kararı temyize taşıyacağız. Direnişimiz de sürecek. Direnişimiz sadece mahkeme değil. Şimdi dere yataklarına dökülmeyecek, ne yapacaklar nöbetçi mi tutacaklar. Şirket istediği gibi davranıyor ve hiçbir kurumun bir yaptırım yapma şansı yok. 2 kişi öldü tanker freni patladı. Dünyanın en güzel kestane balının üretildiği yer ve üretim bitmiş oldu. Neyin karşılığında, taş çıkartmanın. Su kaynaklarımız kurudu. Ağaçlar kesildi. Tehlike ve yıkım da her geçen gün büyüyor. Yaban hayatı popülasyonu vardı, onlar da başka yerlerde yaşamını sürdürür diye yorum yapmış. Yaban hayatı ancak kendi koşullarında yaşayabilir.”