“Artık ne ekmeği bölüştüren var, ne
şarabı çünkü,
Ne ölümün ağzında ot yetiştiren,
Çirkefin New York’u demir telin,
ölümün New York’u
Yanağında saklanan hangi melektir?
Söyleyecek hangi yetkin ses buğdayın doğrularını?
Kirlenmiş lalelerin korkunç düşü kim?”
Federico Garcia Lorca
1898 yılında, İspanya’nın Granada bölgesindeki Fuente Vaqueros kentinde doğan İspanyol şair Lorca, yüzyılının en büyük iki İspanyol şairinden biri olarak kabul edilir. 20. Yüzyılın yetiştirdiği en büyük şairlerden biri olan Lorca, içinde yetiştiği toplumu, çağının duyarlılığını en usta biçimde eserlerine yansıtan bir şairdi. Aynı zamanda oyunları en çok sahnelenen dram yazarıydı. İspanya İç Savaşı’na kadar Madrid’te tiyatro, şiir ve müzik çalışmalarını yürüten Lorca savaşın başlamasıyla birlikte Madrid’den ayrılarak Grenada’ya döndü. Yapıtlarında yer alan şiddet ve ölüm teması bu tarihten başlayarak günlük yaşamının vazgeçilmez ayrıntısına dönüştü. Franco’cuları masumiyeti katletmekle suçlayan Lorca, 19 Ağustos 1936’da, doğduğu yörede Franco’nun askerleri tarafından öldürüldü. Üç yıl süren İspanya İç Savaşı sırasında yalnızca Lorca değil, binlerce Cumhuriyetçi ve boyun eğmeyen de Franco faşizmi tarafından katledildi. Şilili yazar-şair Pablo Neruda; Lorca’nın katledilmesinin hemen ardından Paris’te yaptığı konuşmada şunları söylüyordu: “Evet, iyi seçim yaptılar, onu vururlarken insan soyunun yüreğini hedeflemişlerdi. Onu, İspanya’ya boyun eğdirmek ve şehit etmek için seçtiler, onu en derin soluğunu tıkamak için seçtiler, onu özünü kurutmak için seçtiler, en solmaz kahkahasını susturmak için seçtiler. Bu ölümün yargılanmasında birbiriyle uzlaştırılamaz iki İspanya vardı; korkunç, melun, çatal tırnaklı yeraltı İspanya’sı, lanetli İspanya; büyük hanedanın ve kiliseye ait cinayetlerin çarmıha gerilesi, zehirli İspanya’sı; ve karşısındaki İspanya, yaşama onuruyla ve ruhuyla gülen, sezginin, geleneğin ve keşfin parıltılı İspanya’sı, Federico Garcia Lorca’nın İspanya’sı!; ama şiiri gibi akarken dimdik ve şarkılar söyleyerek insanoğlunun anısında sonsuza dek yaşamak için…..
