ANKARA- Son dönemde komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın işkence görmediğine veya işkencede öldürülmediğine dair belli çevrelerden gelen bir dezenformasyona tanık oluyoruz. Her 18 Mayıs tarihinde artmak üzere ve sanal medyada yoğunlaşan başka birçok spekülasyon da uzun zamandır paylaşılıyor. Bu dezenformasyon ve spekülasyonlara karşı gerçekliğin ve doğruluğun tanıklığına başvurmak bizim için bir sorumluluktur. Bunu görevlerimizden biri kabul ediyoruz.
İbrahim Kaypakkaya’yı hastanede gören tanıklardan Erol Alkan ile buluşarak hem bu asılsız iddialara hem de spekülatif söylemlere yanıt da içeren bir röportaj gerçekleştirdik. Burada anlatılanlar komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın ölümle sonuçlanan sürecin hastane bölümüne dair bilgilerimizle örtüşmektedir. Ayrıca İbrahim’in babasının onun cesedinin kendisine torba içinde verildiği anlatısı da bizim için belirleyici bir bilgidir ve burada anlatılanlarla uyumludur.
Hastanede hangi koşullarda tutulduğu ve üzerindeki işkence izleriyle birlikte İbrahim Kaypakkaya’nın sınıf düşmanlarının kendisine dönük tutumu hakkında söylediği belirtilen ifadeler gerçekliklerle, doğrularla tamamen uyumludur. Bunun dışındaki bilgiler nihayetinde Erol Alkan’ın yorumunu içermektedir; dolayısıyla bunların gerçek olup olmadıkları da yorum içerecektir. Bu bilgilerden öne çıkanı İbrahim’in hastanede, binadan atılarak öldürülmüş olabileceğine dairdir. Bunu doğrulayan başka bir veri bulunmamaktadır. Ayrıca İbrahim’in son saatlerini Diyarbakır Hapishanesi’nde geçirdiğine dair bilgiyle de tam olarak örtüşmemektedir. Bunun bir yorum olduğuna, röportajda kesin bir bilgi olarak açıklanmadığına dikkat çekmek isteriz.
Erol Alkan, 1968 yılında Bilgi Yayınevi’nde çalışırken Nazım Hikmet’in Kuvayi Milliye adlı eserinin basımında görev aldığı için devlet tarafından fişlenmiş ve 12 Mart’ın ardından zorla askere götürülmüş biri. 1971 yılının Kasım ayında askere alınan Erol Alkan, 1973 yılının temmuz ayında askerliğini tamamlıyor. Siirt’te askerliğini yaparken silah tutmayacağı işler verilmiş ve görevlendirildiği koşu yarışmalarında sakatlanarak Siirt’ten Diyarbakır Askeri Hastanesi’ne sevk edilmiştir. Askerliğinin son 4-5 ayını burada geçirmiştir.
İbrahim Kaypakkaya’yla aynı zaman diliminde Diyarbakır Askeri Hastanesi’nde bulunan Erol Alkan, bir gün İbrahim’in hastanede tedavi gördüğünü duyar ve daha önceden görmüş olduğu İbrahim’i ziyaret etmek için odasına çıkar. Erol Alkan, komünist önder İbrahim Kaypakkaya ile birlikte hastane odasında geçirdiği 45 dakikalık görüşmesini anlattı. Burada gördükleri ve tanıklığı İbrahim’in gözaltı sürecinde gördüğü işkencelerle ilgili elimizdeki bilgilerle örtüşmektedir.