HABER MERKEZİ – Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 49. yılı nedeniyle açıklama yapan TKP/ML MK-SB (Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninist Merkez Komite-Siyasi Büro) “Devrim İçin Kaypakkaya Çizgisinde Israrlı ve Kararlıyız” dedi. Açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Türk, Kürt Uluslarından ve Çeşitli Milliyetlerden Halkımız;
“Partimizin kuruluşunun 50. kurucu ve kuramcı komünist önderimiz İbrahim Kaypakkaya yoldaşı faşizmin işkenceleri sonucu katletmesinin 49. yılındayız.
“Önderimiz İbrahim Kaypakkaya, 1960’ların ikinci yarısından, lise yıllarından, itibaren yükselen devrimci mücadelenin bir parçası oldu. Marksist düşüncelerini siyasal mücadelenin içinde sürekli şekilde sınayan, derinleştiren ve güçlendiren bir çizgi izledi.
“Dönemin olanakları ve şartlarında hem öğrenci gençliğin hak ve özgürlük mücadelesi hem de siyasal mücadele içinde en ileri örgütlenmelerde safını belirledi. Tüm düşünceleri ve fikirlerini bu örgütlü çalışma içinde sınadı, yadsıdı, geliştirdi ve güçlendirdi.
“İbrahim yoldaş, ülkedeki ve tüm dünyadaki gelişmeleri Marksist teorinin ışığında yorumladı, inceledi ve sonuçlar çıkardı. Devrimci pratiğe devrimci teorinin yön vermesi onun temel karakteristiğidir. Bulunduğu örgütlenmeler içinde bu eksende teorik ve politik sorgulayıcılık ve daha ileri olanı arama tavrı, onu ideolojik mücadelede güçlü kılmıştır. Bu ilerleme ve gelişmesinin motoru, ideolojik mücadeleyi hangi sınıfın çıkarına göre şekillendirmesi gerektiğinin daha güçlü kavranmasına doğru onu yöneltmiştir.
“Kaypakkaya yoldaş, TİP’ten koparken güçlü bir reformizm eleştirisi ile devrimci çizgiyi güçlendirmeyi; 50 yıllık suskunluğun sorumlusu TKP’yi yadsırken keskin bir revizyonizm eleştirisiyle Marksist-Leninist temel oluşturmayı; maceracı sol çizgiyle arasına mesafe koyarken devrimci teorinin önemini vurgulamayı; Şafakçılardan ayrışırken Komünist çizginin ve Komünist partisinin gerekliliğini kavramayı içeren bir kopuş, bilinçlenme ve ilerleme içinde olmuştur.
“Sınıf mücadelesinde sorunları, gelişmeleri sınıfların çıkarlarına göre değerlendiren ve proletaryanın ve halkın kurtuluşunu gözeten bir tutumu adım adım inşa etmiştir.
“Önder yoldaş Partimizi bu kopuş, gelişme ve ilerleme hattıyla örgütlemiştir.
“Halkımız, Yoldaşlar;
“İbrahim yoldaş, Başkan Mao önderliğinde Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin sınıf mücadelesinde yepyeni bir cüret ve bakış açısı yaratan, değiştiren-dönüştüren ve ufuk açan tutumunu kuşanmıştır. Enternasyonal proletaryanın bu deneyimi onun tüm toplumsal, siyasal, ideolojik sorunlara daha bilimsel ve cüretli bakmasını sağlamıştır. İşçi sınıfının, köylülerin, öğrencilerin, ezilen ulus ve milliyetlerin ve halk yığınlarının sınıf mücadelesindeki hem güncel hem de tarihsel deneyimlerini Marksist-Leninist dünya görüşüne Mao Zedung yoldaşın katkılarıyla yeni bir evreye sıçradığını kavrayan bir ideolojik tutum ve bilinçle ele almıştır.
“Bu tutum, Kürt Ulusal Sorunu ve Kemalizm meselesinde net ve doğru bir yaklaşımla sorunun özünü keşfetmesini sağlamıştır. Yine ülke devrimine önderlik edecek olan Komünist Partisi’nin hangi ilkeler üzerinde, hangi çizgiyle örgütlenmesi gerektiğini belirgin hatlarla teorileştirmiştir. Marksist-Leninist-Maoist teorinin, toplum ve tarih bilimi ve de bir eylem kılavuzu olduğunu tüm teorik çalışmaları ve ideolojik yaklaşımıyla en üst düzeyde kavradığını göstermiştir. Devrimimizin Yolu olan Halk Savaşı’nın ülkemiz koşullarında neden ve nasıl geçerli olduğunu, ana ilkeleriyle yön tayin edici şekilde belirlemiştir. Ülke devriminin niteliği olan Yeni Demokratik Devrim sürecinde baş çelişki, temel çelişki ve belli başlı çelişmeleri belirlemiştir. Devrimci sınıfları ve katmanları, düşman sınıfları ve siyasal niteliklerini belirgin hale getirmiştir. Yoğun, titiz ve “ince” çalışmalarının ürünü ise Partimiz TKP/ML olmuştur.
“Tüm bunları henüz 24 yaşına girmeden tamamlayan bir Komünist önderden bahsediyoruz. Tarihsel, sosyal ve iktisadi koşulların devrim dalgasını yükselttiği koşullarda hiç kuşkusuz devrimci ve komünist önderler şekillenip bir kutup yıldızı gibi ortaya çıkarlar. Tarihin omuzlarına yükledikleri sorumluluğu alarak, bu bilinçle yaşayarak ve şekillenerek ancak böylesi bir kimlik edinirler. İbrahim yoldaş, halkın çıkarlarına olan bağlılığı, inancı, kararlığı ve bunun gerektirdiği teorik ve politik gelişimi, örgütsel duruşu, yaşam tarzını yüklenerek tarihsel sorumluluğunu oynamayı başarmıştır. O, düşmanın eline geçtiğinde ise yaklaşık üç buçuk aylık işkence sürecinde de bu sorumluluğu en ileri noktaya taşımış, işkencede düşmanın karşısında devrimci-komünist duruşun nasıl olması gerektiğini “ser verip sır vermeyerek” göstermiştir. Son nefesine kadar komünizm bilinci ve bu davaya bağlılık, düşman bilinci oluşturma, proletaryanın sınıf çıkarlarını örgütleme tutumunu sürdürmüştür.
“Yoldaşlar,
“İbrahim yoldaş, tüm bu özellikleriyle kuşkusuz istisna bir yere sahiptir.
“O, proletaryanın önderliği ve tarihin en devrimci sınıfı olma niteliğini kavrayarak mücadeleye biçim vermiştir. Proletaryanın komünizme doğru tarihsel yürüyüşünün ülke topraklarında ete kemiğe bürünmesi, bunun tarihsel bilincinin oluşması için mücadelelerden dersler çıkarmış, fikirlerini sınamış, deneyimlerini gözden geçirmiş, yoğunlaşmasını buna odaklamıştır. Bu onun sınıfsal duruşudur ve ayırt edicidir.
“O, halka sonsuz bir güven, kitlelerin gerçek kahramanlar olduğuna tam bir inançla Halk Savaşını başlatmıştır. ‘Halkın ordusu yoksa hiçbir şeyi yoktur’ yaklaşımına sadık kalarak parti önderliğinde gerilla savaşına başlamış ve Halkın Ordusu’nu örgütlemeye odaklanmıştır.
“O, halkın çıkarlarının gerçekleşmesini devrime sıkı şekilde bağlamış, onu gerçekleştirmek için konumlanmış, iktidarı zapt etmek üzere düşmana yönelmiş ve bundan asla taviz vermeyecek bir Partiyle bu hedeflerinin olanaklı olacağının bilincini kuşanmıştır.
“O, Halkın mücadelesinin iyileştirmelerle, düzeltmelerle, iktidarsız mücadele için gevelemelerle oyalanmaması gerektiğini, kitlelerin mücadelesinin ancak parti önderliğiyle birleştiğinde mücadelenin gerçek kurtuluşa yöneleceğinin en ileri kavrayışına sahiptir.
“O, orta sınıf devrimciliği ve onun tüm liberal tutumlarını yadsıdığı gibi maceracı küçük burjuva radikalizmine karşı da proletaryanın çıkarlarını belirginleştirerek ayrışmayı başarmıştır.
“O, sorunları ele alışı, sosyal ve siyasal çelişkileri inceleme yöntemi ile Marksizm-Leninizm-Maoizm’in bir eylem kılavuzu olduğunu, bir dogma olmadığını kavrayan çok iyi bir öğrenci olduğu gibi bunu ardıllarına öğreten bir komünisttir.
“O, henüz 24 yaşında düşmanın zindanlarında partisini örgütlerken ve geleceğe bakarken ölümü kucaklama iradesini yoldaşlarına, halkına sonsuz bir güven duygusu içinde yapmıştır. Örgütlediği partisini devamcılarına emanet etmiştir. Yenilgilerden yılmayacak, olumsuzluklara boyun eğmeyecek, zaaflarına teslim olmayacak, her türlü oportünist ve revizyonist sapmalara karşı komünist yürüyüşüne mola vermeyecek bir temel oluşturmuştur.
“O, oluşturduğu teori ve kuramlarla, örgütlediği parti ile Yeni Demokratik Devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelemizde hala önderdir.
“Tam 50 yıldır yenilgilerden korkmayan, gerilemeler ve sapmalara karşı taviz vermeyen, Halk Savaşı çizgisinin sürdürülmesinde ısrar eden Partimiz, onun izine basarak ilerlemeye devam ediyor. Başardıkları ve başaramadıklarını bilerek ve daha ileriye doğru adım atma iradesinden taviz vermeyerek İbrahim yoldaşın izinden yürüyoruz. Ancak 50 yıldır onun oluşturduğu idealler ve temel üzerinden can bedeli mücadelemizde sürekliliği sağladık. Üç genel sekreter, onlarca kadro ve yüzlerce militanımız devrim ve komünizm yolunda yapı taşı oldular. Canlarını ve kanlarını, “komünizm bitti, ideolojiler öldü” diye bağıran emperyalist-kapitalist sistemin ve her türlü gericiliğin kuşatması altında devrim ve komünizm için verdiler.
“İbrahim yoldaşın, tüm lekelerinden arındırarak dalgalandırdığı o kızıl bayrak, tam 50 yıldır önderimizden partimize emanet edilen irade ile dalgalandırılıyor. Zafere kadar dalgalanacak.
- Yaşasın 50. Kavga Yılımızda Komünizm Mücadelemiz!
- Yaşasın İbrahim Kaypakkaya Yoldaşın Kızıl Güzergahı!
- Yaşasın Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya!
- 50 Yıldır Sürüyor, Sürecek Halk Savaşımız!
- Yaşasın Devrim ve Komünizm Şehitleri!
- Şehit Namırın!
- Yaşasın Marksizm-Leninizm-Maoizm!
- Yaşasın Partimiz TKP/ML, Önderliğindeki TİKKO, TMLGB!”