HABER MERKEZİ- İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı yürütmenin durdurulması ve kararın iptali talebiyle Danıştay 10. Dairesi’nde görülen davada savcı, İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararının iptal edilmesini talep etti. Karar ise yazılı olarak ileri bir tarihte bildirilecek.
Eşitlik İçin Kadın Platformu-EŞİK, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı yürütmenin durdurulması ve kararın iptali talebiyle Danıştay 10. Dairesi’nde görülen dava için Ankara’daydı.
1000’i aşkın avukatla, hukuksuzluğa dur demek için davaya katılan Türkiye’nin dört bir yanından kadınlar, duruşma öncesi açıklama yaptı. “Bizler, devlete, şiddeti önleme ve mağduru koruma yükümlülüğü getiren İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Danıştay’ın 550 kişilik konferans salonunda görülen duruşmaya, Türkiye’nin dört bir yanından gelen yüzlerce avukatın yanı sıra davacı kurumların temsilcileri ile çok sayıda kadın örgütünden kadınlar katıldı. Dava için 70’in üzerinde barodan bine yakın avukat katılım için yetki belgesi sundu.
DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA
Kadınlar duruşma öncesi salon önünde açıklama yaptı. Açıklamada konuşan Avukat Şenel Sarıhan, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” dedi.
Başta kadınlar, çocuklar, LGBTİ’lerin maruz kaldığı her türlü şiddetin insan hakları ihlali olduğunu belirten, devlete şiddeti önleme ve mağduru koruma yükümlülüğü getiren İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini belirten Sarıhan, “EŞİK olarak 20 Mart 2021 Cumartesi günü yayımladığımız bildiride, kararın ‘hukuksuz ve hükümsüz’ olduğunu ilan etmiş, Meclis iradesinin ve Anayasa’nın hiçe sayıldığını vurgulayarak, “Milletin iradesiyle Meclis’te oybirliği ile kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı Kararı ile çıkılamaz. Meclis’in iradesi tek kişiye devredilemez. Anayasa’nın 90. Maddesi uyarınca yasaları bile yürürlükten kaldırma özelliği olan temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerden tek kişilik kararlar ile çıkılamaz dedik” şeklinde konuştu.
Sarıhan, “Bugün Türkiye tarihinde dönemeçtir. İstanbul Sözleşmesi’nden de toplumsal cinsiyet eşitliğinden de hukukun üstünlüğü ilkesinden de vazgeçmiyoruz” dedi.
Avukat Hülya Gülbahar ise, İstanbul Sözleşmesi’nden sonra sıranın çocukları koruyan anlaşmada olduğunu belirtti. Gülbahar, “Yapılan Anayasa’ya aykırıdır. İstanbul Sözleşmesi’nden kim çıkmayı istiyor? Çocuk istismarcılarına af gelsin diyenler, kadının ev içi emeğini gasbedenler, kadınlara ekonomik şiddet uygulamak isteyenler bunlar İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını isteyenlerdir” ifadelerini kullandı.
DIŞARDA KALAN KADINLARA POLİS SALDIRDI
Gülbahar’ın konuşmasının ardından kadınlar ve avukatlar duruşmaya katılmak için Danıştay binasına giriş yaptı. İçeri alınmayan kadınlar, Danıştay kapısı önünde “Aç aç barikatı aç” sloganları attı.
Açıklamanın hemen ardından alana gelen çevik kuvvet ekipleri, duruşmaya girmek için bekleyen kadınlara müdahale etti. Bir kadın yaralandı. Polisler kadınların etrafını sararken, kadınlar da oturma eylemine başladı. Müdahale sırasında kadınlara karşı polis biber gazı kullandı.
Duruşma salonuna giremeyen kadınların ısrarı üzerine avukatlar kadınların içeri girmesini talep etti. “Gerekirse koridorlarda da otururuz” diyen kadınlara Danıştay Heyet Başkanı “Ben duruşma salonuyla ilgili heyet başkanıyım başka görevim yok. Almak istiyorum ama yoğunluktan salon çökerse hesap veremem. Bir şey olursa sorun bize geliyor” dedi.
10 AYRI DURUŞMA GÖRÜLECEK
Ankara Barosu, Diyarbakır Barosu, Erzurum Barosu, Antep Barosu, Tekirdağ Barosu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Serap Yazıcı, Gelecek Partisi, 29 Ekim Kadınları Derneği, Büşra Marangozoğlu olmak üzere toplam 10 ayrı duruşma gerçekleştirilecek.