HABER MERKEZİ- Maoist Komünist Partisi-İtalya, Proletarya Partisinin 50. kuruluş yıl dönümünü selamladı. Proletarya Partisinin 50. mücadele yılının selamlandığı açıklamada 1. Kongre’nin ideolojik hattına da vurgular yapıldı. Maoist Komünist Partisi-İtalya Enternasyonal Büro’nun açıklaması şu şekilde:
“Sevgili Yoldaşlar,
“TKP/ML’ye 50. kuruluş yıl dönümünde proleter, kızıl ve enternasyonalist selamlarımızı iletiyoruz.
“Türkiye, dünyanın en önemli ülkelerinden biridir ve Lenin’in tanımladığı şekliyle emperyalizm ve proleter devrimler çağında kapitalist üretim biçimine damgasını vuran üç çelişkinin -burjuvazi ile proletarya arasındaki çelişki, emperyalizm ile ezilen halklar arasındaki çelişki ve emperyalistler arası çelişkinin önemli bir halkasıdır. Dünya emperyalist zincirinin potansiyel bir zayıf halkasıdır ve bu nedenle dünya proleter devriminin büyük umutları, Türkiye’deki proletaryanın ve halk kitlelerinin devrimci mücadelesine emanet edilmiştir.
“Bugün bu büyük umutların, proleter öncü ve tüm Türkiye ve Kuzey Kürdistan halkının mücadelesinin merkezi çekirdeği rolündeki TKP/ML’ye emanet edildiği anlamına geliyor.
“İçinde bulunduğumuz bu dönemde, revizyonizme karşı mücadelenin ve Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin ardından 1972’de İbrahim Kaypakkaya yoldaş önderliğindeki partinin kurulmasıyla birlikte TKP/ML’nin tarihsel rolü yeni bir başlangıcın işareti oldu.
“Parti’nin 50 yıllık tarihi, mücadele, şehitlik, emperyalizmin uşağı Türkiye’nin kara hapishanelerinde savaş ve politik tutsaklık, bugün Erdoğan’ın faşist rejimine kadar uzanan tarihidir.
“Partinizin Marksist-Leninist tarihini ve ardından proletarya tarafından üretilen tek devrimci bilim olan Marksizm-Leninizm-Maoizm’in üçüncü ve şimdiki aşaması olarak Maoizm’in benimsenmesini her zaman takdir ettik.
“Partiniz son kongresinde Yeni Demokratik Devrimin hedefini ve uzun süreli Halk Savaşı Stratejisini tanımladı.
Yoldaşlar,
“Dünyada, ülkenizde ve Türkiye’nin Türk burjuvazisinin ve emperyalizmin çıkarına hareket ederek temel bir rol oynadığı bölgenizde meydana gelen yapısal değişiklikler ışığında bu yolun ve bu stratejinin analiz, teori ve pratikte derinleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
“50 yıl sadece süreklilik değil, aynı zamanda proletaryanın, Türkiye ve Kuzey Kürdistan’ın ezilen kitlelerinin görevlerindeki değişiklikler ve uyarlamalardır.
“Marksizmin büyük mirası bu konuda bize yardım ediyor ve bize rehberlik ediyor. Leninizmin uygunluğu ve III. Enternasyonal’in tarihsel deneyimi, Parti’nin doğasının, Bolşevikleştirilmesinin, strateji ve taktik arasındaki ilişkinin hâlâ ana temelidir.
“Üç aracın Maoist tanımlaması ve uzun süreli halk savaşının aşamaları, nihayetinde Türkiye devriminin söylemek ve yapmak arasındaki ilişkiyi ve onun dünya proleter devrimindeki rolünü aydınlatmaktadır.
“Türkiye kurtuluş hareketinin olayları etrafında partinizde ortaya çıkan iki çizgi mücadelesini takdir ediyoruz. Bu mücadele, Türkiye komünist hareketinin saflarında sancılı bir bölünmeye yol açarken, aynı zamanda revizyonizme, Öcalan’ın temsil ettiği sosyal demokrat varyanta ve Türkiye proletaryasının ve komünistlerinin devrimdeki önderliğinin tasfiyeciliğine karşı mücadeleye değerli bir katkı sağladı.
“Bu 50. yıl, pandemi tarafından kötüleşen ve Ukrayna’nın Rus emperyalistleri tarafından işgal edilmesiyle patlak veren emperyalistler arası çelişkilerin keskinleşmesiyle süren, emperyalizmin derinleşen krizinin ortasında gerçekleşiyor.
“Türkiye, coğrafi yakınlığı ve Türk rejiminin oynadığı rol nedeniyle bu olayın merkezinde yer alıyor. Bu nedenle, Türkiye komünistlerinin bu bağlamdaki yönelimi ve siyasi ve pratik eylemi, özellikle iki temel konuda hayatidir: Bir yanda proleterlerin ve halkların savaştaki tüm emperyalistlere karşı özerkliği, diğer yanda ana düşman ABD/NATO emperyalizmine karşı mücadele, Ukraynalı proleterlerin ve kitlelerin, emperyalist işgale karşı gerçek direnişine ve Ukrayna oligarşisinin temsilcisi Zelensky hükümeti tarafından arzu edildiği gibi, tarihsel ve mevcut neo-nazizm ile ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olarak Ukrayna’yı emperyalistler arası savaşın bir piyonu ve ileri karakolu yapma girişimlerine karşı mücadelesine destek olmak.
“”50. yıl dönümü, tüm Marksist-Leninist-Maoist güçlerin, partilerin ve örgütlerin, Marksist-Leninist-Maoist komünist hareketin, uluslararası ve ulusal görevlerini birlikte yerine getirmek için birleşmesi gereken bir zamana denk geliyor. İki temel konuda birleşmeliler: Revizyonizme karşı uzlaşmaz mücadelelerde ve tali bir düşman olarak, Maoizm’i Marksizm’den ayrılma silahı olarak kullanan ideolojik ve saf propagandacı sekter küçük burjuva akımlara karşı Marksizm-Leninizm-Maoizm’e dayalı bir birlik.
Türkiye Marksist-Leninist-Maoist komünistlerinin, başta Hindistan Komünist Partisi (Maoist) olmak üzere, şu anda halk savaşlarına öncülük eden partilerle birlikte, bölmeye çalışılanı birleştirmede, uzun süreli halk savaşının ve proleter devrimin yolunu olumlamada büyük rolleri olduğunu düşünüyoruz.
Yoldaşlar,
“İtalya’daki Partimiz ile Partiniz arasındaki ilişki, her ne kadar üzerinde hala farklı tutumlara sahip olabileceğimiz konularda açık sözlü bir atmosferde olsa da giderek daha da sağlamlaşmaktadır. Türkiye komünistlerinin ideolojik, teorik ve siyasi tarihinden öğreneceğimiz çok şey olduğunu düşünüyoruz ve aynı zamanda, uzaktan gelen tarihi deneyimimizi, Antonio Gramsci’nin katkılarını, Komünist Parti’yi ve İtalya’daki anti-faşist direnişin büyük destanını, 70’lerden bu yana azim ve zorlu mücadelemizi hizmetinize sunuyoruz. İşçi sınıfının ileri bir müfrezesi olacak ve proletarya iktidarı için sınıf ve devrimci savaş işlevindeki günlük ve genel mücadelelerine önderlik edecek yeni bir komünist parti için, emperyalist bir ülkede proletarya diktatörlüğü, tarihsel çağda, dünya proleter devriminin stratejik bir ileri karakolu olacaktır.”