HABER MERKEZİ- Anayasa Mahkemesi (AYM), çeşitli gazete ve dergilerin 2017-2020 tarihleri arasında çeşitli nüshalarının tutsaklara verilmemesine dair yapılan bin 809 başvuruyu toplu inceleyerek, ihlal kararı verdi. AYM kararında, söz konusu süreli yayınların cezaevi idaresi tarafından tutsaklara verilmemesi “ifade özgürlüğünün ihlali” olduğu vurgulandı.
VERİLMEME GEREKÇELERİ
AYM, başvuruların “kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin” birlikte yapılmasına karar verildiğini belirterek, başvuru belgelerinin bir örneğinin bilgi için Adalet Bakanlığı’na gönderildiği ve görüş istendiğini aktardı. AYM, gazete ve dergilerin “örgüt propagandası”, “kurum güvenliğini tehlikeye düşürecek nevide içeriğe sahip olmak”, “kişileri açlık grevi gibi kanunsuz eylemlere özendirdiği” ve “devlete meydan okuma” gerekçeleriyle tutuklulara verilmediğine işaret ederek, başvurucuların yaptıkları itirazların ise reddedildiğini hatırlattı.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE MÜDAHALE
AYM kararında, süreli yayınların tutsaklara teslim edilmemesinin “haber veya fikir alma özgürlüğüne, dolayısıyla ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale olduğu kabul edilmiştir” vurgusuna yer verildi. Süreli yayınların verilip verilmemesinin hapishanelere göre farklılık gösterildiğine değinilen kararda, AYM’nin “süreli yayınların ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülere teslim edilip edilmemesinde keyfiliği engelleyecek, aynı hukuki durumda bulunanlara aynı uygulamanın yapılmasını sağlayacak, açık, yol gösterici ve istikrarlı idari uygulamaları garanti edecek bir mekanizmanın bulunmadığı sonucuna” vardığı kaydedildi.
YASAKLAR OHAL SONRASI DA DEVAM ETTİ
Kararda, başvurucuların talep ettikleri süreli yayınlar hakkında ilgili dönemde herhangi bir toplatma kararı bulunmadığı ya da ilgili yayın kuruluşları hakkında da bir kapatma kararı olmadığı aktarıldı. Başvuru konusu olayların bir kısmının yaşandığı tarihlerde ülkede OHAL’in devam ettiğine dikkat çekilen kararda, “Bununla birlikte idare ve derece mahkemeleri başvuru konusu olaylara ilişkin kararlarında olağanüstü hâlden kaynaklanan koşullara herhangi bir atıf yapmadıkları gibi Anayasa Mahkemesince de başvuru konusu müdahalelerin olağanüstü hâl koşullarının gerekleriyle bir ilgisi kurulamamıştır. Nitekim olağanüstü hâlin sona ermesinden sonra da başvuru konusu müdahale hiçbir değişikliğe uğramadan devam ettirilmiştir” denildi.
TAZMİNAT KARARI
Kararda, ifade özgürlüğünün ihlali nedeniyle manevi zararları karşılığında başvuruculara ayrı ayrı 500 TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği ifade edildi. Kararda, “yeniden yargılama yapılmasına” dair talep ise, “Hukuki yarar bulunmadığı” gerekçesiyle reddedildi.