Rus Emperyalizminin Ukrayna’yı işgal saldırılarına dair Partizan bir açıklama yayınlayarak “EMPERYALİST İŞGALE VE SAVAŞ KIŞKIRTICILIĞINA HAYIR!” dedi. Partizan yaptığı açıklamada “Rus emperyalist saldırganlığının gerici karakteri ilerici ve haklı olan bir güce dönük değildir. Yine bir başka gerici güç olan ABD-NATO emperyalist çıkarlarına dayalı kışkırtıcılığa ve onlara uşaklıkta sadakat yemini eden Ukrayna faşist rejimine karşıdır.” diyerek faşizme, emperyalizme ve her türden gericiliğe karşı anti-emperyalist, anti-faşist mücadele çağrısı yaptı.
Partizan’ın açıklamasını öneminden kaynaklı olduğu gibi yayınlıyoruz:
“EMPERYALİST İŞGALE VE SAVAŞ KIŞKIRTICILIĞINA HAYIR!
Rus Emperyalizmi, ABD Emperyalizmi ve NATO ile Doğu Avrupa ve özelde Ukrayna üzerinden süren emperyalist pazar mücadelesinde, Ukrayna’ya yönelik beklenen askeri saldırısını 24 Şubat’ta başlattı. ABD-NATO-İngiltere-Almanya-Fransa emperyalistleri ile Rus emperyalizminin hegemonya mücadelesi bugün Ukrayna’da açık bir emperyalist işgal hamlesiyle yeni bir aşamaya evrilmiştir. Rus emperyalizminin Ukrayna’ya yönelik askeri işgal ve saldırganlığı noktasında açık ve net tutum almamak hiç kuşkusuz “üç ağaçlı ormanda yolunu kaybetmek” olacaktır. Rus emperyalistleri, rakip emperyalist güçleri ABD-NATO ve AB’nin kendisini kuşatmaya yönelik hamlelerine karşı emperyalist çıkarlarını korumak için önce Lugansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığını tanımış ve hemen arkasından Ukrayna’ya saldırmıştır. Bu açık bir emperyalist işgal ve saldırıdır. Haksız ve gayri-meşrudur.
Rus Emperyalizmi’nin lideri Putin, emperyalist saldırganlığını perdelemek için halklara karşı suç makinası olan ABD ve NATO’nun Ukrayna devletini uşaklaştırmasını, faşist Ukrayna rejimini ve onların 2014’den bu yana işledikleri suçları kullanmaktadır. Yine bu gerici rejime karşı ilerici-halkçı olan Lugansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetlerini emperyalist saldırılarına meşruiyet katmak için bir kaldıraca çevirmektedir. Rus emperyalizminin, yaklaşık 8 yıldır emperyalist çıkarlar ve dengeleri gözeterek tanımadığı Lugansk ve Donetsk’in bağımsızlığını tanımak askeri saldırı planları belirginleştiğinde aklına gelmiştir. Ukrayna işgaline girişmeden önce bu cumhuriyetlerin bağımsızlığını tanımıştır. Böylelikle Lugansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetlerini emperyalist politikalarıyla zehirleyip, kendi çıkarlarına bağlamayı hedeflemektedir. Tüm bunlar için emperyalist savaş makinasını devreye sokmuştur. Ukrayna’nın başkenti Kiev de dahil olmak üzere birçok şehrini bombalamaktadır.
Rus emperyalist saldırganlığının gerici karakteri ilerici ve haklı olan bir güce dönük değildir. Yine bir başka gerici güç olan ABD-NATO emperyalist çıkarlarına dayalı kışkırtıcılığa ve onlara uşaklıkta sadakat yemini eden Ukrayna faşist rejimine karşıdır. Faşist Ukrayna rejimi 2014 yılında ABD-NATO-Almanya-Fransa-İngiltere destekli faşist “Meydan Hareketi”nin bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Bu hareket ilerici tüm Ukraynalı kesimleri katletmiş, içerde adeta bir kıyım rejimi oluşturmuştur. Buna karşı gelişen anti-faşist hareket güçlü olduğu Donetsk ve Lugansk’ta Halk Cumhuriyetlerini kurmuştur. Bu alanların dışında tüm ilerici güçler, ABD-NATO’nun uşağı ve kuklası Faşist Ukrayna rejimi tarafından “Rusculuk” etiketiyle saldırılara maruz kalmıştır. Lugansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetleri de o günden bugüne Ukrayna faşist devletinin saldırısı altındadır. Gayri meşru Rus emperyalist işgaline karşı Ukrayna rejiminin savaşı anti-işgalci, anti-emperyalist değil bağlı olduğu ABD ve NATO çıkarları lehine, halk düşmanı sisteminin devam etmesi içindir. Bu anlamda Ukrayna işçi ve emekçilerinin ve bir bütün Ukrayna ulusunun kurtuluşunun mücadelesini içermemektedir.
Rus Emperyalizminin Ukrayna işgali, Doğu Avrupa’da yükselen gerilimde ve emperyalist güçler arasındaki çelişkilerde yeni bir aşamayı içermektedir. Rus emperyalizmi 2008’de Gürcistan’a müdahale ederek, ABD emperyalizminin başını çektiği emperyalist bloğun arka bahçesine yönelik hamlelerine karşı dişlerini göstermişti. 1991 sonrası ABD ve Avrupalı emperyalistlerin “turuncu devrimler” ve bir dizi girişimle kendisini çevreleme girişimine keskin bir yanıt vermişti. Suriye’de ve Ortadoğu’da da benzer bir hamle gerçekleştirerek emperyalist sistemin asli unsurlarından biri olduğunu somut olarak gösterirken, Ukrayna’ya yönelik saldırı ise Doğu Avrupa’dan yönelen sıkıştırmaya verilen bir başka keskin yanıt oldu.
Emperyalistler arasında 2014 ve 2015’de Minsk Anlaşması ile Ukrayna üzerinde sağlanan denge çöp haline gelmiştir. Ukrayna artık fiilen değil, emperyalist güçlerin farklı farklı tanımladıkları resmi bir bölünme içine girmiştir. Uşak devlet olan Ukrayna’nın var olan siyasal sınırları resmi olarak parçalanmıştır. Rus emperyalizmi Ukrayna’nın askeri güçlerini tahrip edip, zayıflatan askeri saldırıyla sınırlı kalıp tüm Ukrayna’yı fiilen işgale girmese de artık resmi olarak bölünmüş ve egemen gerici devlet için savaş gerekçesi olan bir durum oluşturmuştur. Bu yeni gerçeklik emperyalistler arası mücadeleyi büyüten, ekonomik-siyasi-askeri alanla sınırlı tutmayan, her birinin diğerinin hegemonya alanında daha güçlü yeni hamleler yapmasına neden olacak zemini de yaratmıştır. Bu durum daha fazla bölgesel savaş, daha fazla gerginlik, daha fazla gerici savaş tamtamlarının çalınması anlamına gelmektedir.
Bu tabloda Türk egemen sınıflarının devleti faşist diktatörlük bir “NATO üyesi” ve ABD uşağı olarak konumlanışını almıştır. “Ukrayna’nın bölünmez bütünlüğü”nden yana taraf olduğunu ilan etmiş, Ukrayna devletinin düne kadar bu argümanla halkına yönelik faşist saldırılarının safında yer almıştır. Tüm bölgede “vurucu ve koçbaşı” bir güç olarak Suriye, Rojava ve Irak Kürdistanı’nın ilhakında; Dağlık Karabağ, Libya ve birçok alanda savaş kışkırtıcılığında başrol oynayan konumlanışı ile taraflara telkinde bulunma iki yüzlülüğünden de geri durmamıştır. Ancak bu gerginlik vesilesiyle bir süredir ABD ve NATO’ya kendini daha işlevli pazarlama çabasını ve uşaklıkta ne kadar sadık olduğunu ispatlama olanağını kullanmaktan geri durmayacaktır.
Rus emperyalizmi, Lugansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetlerini de Faşist Ukrayna rejimi korkusu ve tehdidine dayanarak “rızayla” işgal etmiştir. Buralarda yaşayan halk, emperyalist dalaşın bir kaldıracı olarak kullanılmaktadır. Bu anlamıyla emperyalist saldırı sadece Ukrayna’da değil Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinde de söz konusudur. Yaşanan gelişmenin özü budur. Emperyalizm ilerici olan her şeyi çürütmeyi, yok etmeyi, dayanaksız bırakmayı ve kendine mutlak ve kesin bir bağımlılık içine sokmayı amaçlar. Bu eksende Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerine Rus emperyalizmi politik özüne uygun olarak gericilik ve şiddetten başka bir şey getirmeyecektir. Zira istisnasız tüm emperyalistlerin politik özü şiddet ve gericiliktir.
Rus emperyalizminin Ukrayna’yı işgal ve askeri saldırısı gericidir. Buna karşı ABD-NATO-İngiltere-Almanya-Fransa emperyalistlerinin basit bir uşağı olan Faşist Ukrayna rejimi Ukrayna halkını geçelim Ukrayna ulusunun siyasal özgürlüğünün temsilini içeren haklı ve ilerici konumda değildir. Gerici ve haksız emperyalist hegemonya mücadelesinin bir parçası ve tarafıdır. Faşist yapısıyla Ukrayna halkının düşmanı, Ukrayna ulusunun köleleştirilmesinin gönüllü uşağıdır. Enternasyonal proletaryanın deneyimleri, bu gerici savaş içinde Ukrayna proletaryasının ve halkının Rus emperyalizmi ile mücadelesi kadar ABD ve NATO’nun uşağı olan faşist devletini alt etmesi görevi de söz konusudur.
Rus emperyalizminin, Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerini ABD-NATO ve faşist Ukrayna Devleti korkusuyla ilhak etmesi emperyalist azgınlık, Rus mali sermayesinin sömürü zincirine yeni bir halka daha eklemesidir. Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri üzerindeki Ukrayna faşist devletinin “toprak bütünlüğü” adı altında baskısına karşı olunduğu kadar Rus emperyalist hegemonya ve ilhaka da karşı durulmalıdır. Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinin kendi kaderlerinin tayinini içeren bağımsızlığı savunulmalıdır.
Emperyalist hegemonyaya dayalı savaş kışkırtıcılığına, Rus emperyalist işgaline, köleleştirilen Ukrayna’ya ve faşist Ukrayna devletine hayır! Gerici savaşlara karşı tek kurtuluş faşizme, emperyalizme ve her türden gericiliğe karşı işçi ve emekçi halkın anti-emperyalist, anti-faşist mücadelesi ve dayanışmasıdır.
-RUS EMPERYALİST SALDIRGANLIĞINA VE İŞGALE HAYIR!
-EMPERYALİST HEGEMONYA VE SAVAŞ KIŞKIRTICILIĞINA HAYIR!
-YAŞASIN HALKLARIN ANTİ-EMPERYALİST, ANTİ-FAŞİST MÜCADELESİ!
PARTİZAN
24 ŞUBAT 2022″