HABER MERKEZİ- İYİP Başkanı Meral Akşener’in Siirt gezisinde bir esnafın ‘Burası Kürdistan’ çıkışının ardından tartışmalar sürüyor. Devletin tehdit ve saldırılarına rağmen Kürt halkından, siyasetçilerinden ve kurum temsilcilerinden ‘Kürdistan’ gerçeğine dair vurgular arttı.
Son olarak HDP Milletvekili Murat Sarısaç, “Kürdistan gerçekliği hep vardı ve var olmaya devam edecek” derken Kürt Dil Platformu ve MED-DER temsilcileri ise herkesi bu baskılar karşısında kendi dilini ve kültürünü yaşatmaya davet etti.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın daha önce Kürdistan kelimesini kullandığını hatırlatan Kürt Dil Platformu Sözcülerinden Şerefxan Cizirî, yine dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun da bu kelimeyi kullandığını söyledi. Cizirî, “Kürtlerin yaşadığı bölgeye Kürdistan coğrafyası denir. Onlar inkâr ediyor diye Kürdistan coğrafyası yok olmuyor” diyerek tepki gösterdi.
DİL HALK OLMANIN TEMELİDİR
“Kürtçe müzik yapılacak” yapılacak diye Mem Ararat’ın konserinin yasaklanmasını kınayan Cizirî, “Yıllardır TRT Kurdî kanalında Kürtçe şarkı çalınmıyor mu?” diye sordu. Bu baskılara karşı halkın her yerde diline ve kültürüne sahip çıkması gerektiğini ifade eden Cizirî, “Dil bir halkın temelidir. Dilinizi kaybettiğiniz an halk olmaktan çıkarsınız” şeklinde konuştu.
ASIL AMAÇ YASAKLAMAK
Devletin asıl amacının Kürt dilini ve kültürünü yasaklamak olduğunu belirten Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) yöneticisi Rêzan Aktum da bununla kendi iktidarını koruyama çalıştığını söyledi. Aktum, “Devlet gücünü inkâr ve yasakçı anlayışlardan alıyor. Biz de bu inkâr ve yasakçı anlayışlara karşı birlik olalım ve mücadele edelim. Biz Kürtler günlük yaşamda Kürtçe konuşalım, düşünelim ve yazalım. Ancak bu şekilde bu politikaları boşa çıkartabiliriz” diye ifade etti.
HEP VARDI VE VAROLACAK
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Murat Sarısaç ise “Bugün bir bölünme varsa bunun sebebi Kürdistan değildir, bunun sebebi bir toplumu inkâr edenlerdir. Kürdistan’ı tartışmaya bile gerek yok, Kürdistan bir gerçekliktir. Kürdistan ne Erdoğan’ın ne Erdoğan’dan öncekilerinin ne de Mustafa Kemal’in tanımasıyla meşrulaşacak veya meşrulaşmayacak bir şey değil, Kürdistan zaten meşrudur. Kürdistan on binlerce yıldır var olan bir coğrafyadır ve üzerinde Kürtler yaşıyor. Bu gerçeklik hep vardı hep de var olmaya da devam edecek” ifadelerini kullandı.
HİÇBİR KÜRT DİLİNDEN, KİMLİĞİNDEN VAZGEÇMEYECEKTİR
Kürt ve Kürdistan inkarının Türkiye’de demokrasiyi gerilettiğini vurgulayan Sarısaç, bunun ülkeyi kriz ve bunalıma girmesinden başka bir işe yaramadığının altını çizerek şunları söyledi: “Bugün Kürtlere saldırarak, onların üzerinden katliam yaparak Türkiye’de hiçbir şey değişmedi, aksine gerileyen bir demokrasi oldu. Hiçbir zaman iyi bir demokrasi olmadı, ama artık o eski demokrasiyi bile arar hale geldik. Bugün 82 darbesinin Anayasası’nı bile arayan bir Türkiye var. Bu aslında Kürt sorunun çözülmemesi bu tür inkâr ve asimilasyonla kendilerini var edebilen anlayıştan kaynaklanan bir durumdur. İşe yaramadı, yaramayacak da. Hiçbir Kürt ne kendi benliğinden ne değerlerinden ne dilinden ne kimliğinden ne de Kürdistan’dan vazgeçmeyecektir.” (MA)