HABER MERKEZİ- ABD Dışişleri Bakanlığı, bu ayın başlarında ABD Kongresi’ne sunulan bir raporda, Hindistan Komünist Partisi’ni (Maoist) ve Filipinler Komünist Partisi’ni (CPP) ABD emperyalizminin 2018’deki küresel hegemonyasını tehdit eden devlet dışı ilk 10 grup arasında sıraladı.
Dışişleri Bakanlığı, kendi belgelerinde bile, günümüz dünyasında “terörizm”in zorunlu olarak ABD emperyalizmine karşı direniş anlamına geldiği gerçeğini gizleyemiyor. Olayların küresel haritasında, “terörizm”in cephe hatları emperyalizmin cephe hatlarıyla aynı çizgide.
Bir zamanlar ABD emperyalizminin müttefiki olan Taliban, şimdi listedeki en büyük “fail.” Afganistan’da ABD emperyalizmine karşı savaşan lider güç oldular ve son yıllarda ABD’yi Eylül ayında ülkeden çıkış müzakerelerine götürecek ilerlemeler kaydettiler.
CPI (Maoist) ve CPP, kendilerini Taliban’dan ve ilk 10’daki diğer gruplardan ayırıyorlar çünkü onlar, ülkelerinde yarı-sömürgeciliğe ve yarı-feodalizme karşı, Yeni Demokrasi için Halk Savaşlarına önderlik ediyorlar.
Komünistler, ABD emperyalizmini, iktidarı ele geçirme ve komünizme kadar ardışık devrimlere öncülük etme yolunda dünya halklarının baş düşmanı olarak anlayarak, bilinçli olarak baltalıyorlar. Her iki parti de kendi ülkelerinde ABD emperyalizmine karşı ana aktörlerdir ve oradaki anti-emperyalist mücadelede açık bir liderlik sergilemektedirler.
ABD Dışişleri Bakanlığı, bu anti-emperyalist güçlerin başarılarından ziyade yenilgilerini öne çıkarma çabalarına rağmen, onların direncini hâlâ kabul ediyor. Rapor, bu güçleri bastırma çabalarının, hasımları için nasıl daha fazla askere yol açtığını defalarca yorumluyor ve emperyalizmin gittiği her yerde sorun çıkardığını bir başka hatırlatıyor.