HABER MERKEZİ– İran’ın Kirmanşah eyaletine bağlı Pave kentinden yasal yollarla Türkiye’ye gelen 9 Kürt gözaltına alındıktan sonra ülkelerine değil, Antep üzerinden ÖSO’ya teslim edildikleri ortaya çıktı. Bir aydır çocuklarından haber alamayan aileler, acil yardım çağrısında bulundu.
İran’ın Kirmanşah eyaletine bağlı Pave kentinden yasal yollarla Türkiye’ye gelen 9 Kürdün gözaltına alındıktan sonra ülkelerine değil, Suriye’ye götürülerek Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) teslim edildikleri ortaya çıktı. Alınan bilgilere göre; 3 ay önce yasal yollarla Türkiye’ye giriş yapan Mobin Veledbeygi, Mesud Hayderî, Demavend Pak Sereşt, Afşar Rustemî, Bahmen Şadravan, Hidayet Ruxzadî, Said Ahmedî, Fardin Dervişpur ve ismi öğrenilemeyen bir kişi, Avrupa ülkelerine iltica etmek istedi. Ancak, iltica girişimleri devam ederken 9 Kürt, 22 Ağustos’ta İstanbul Beykoz’da gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişiler, karakola götürülerek burada iki gün boyunca tutuldu. İfadelerinin alınmasının ardından sınır dışı kararı verildi. Alınan bilgilere göre; Antep’e götürülen 9 kişi buradan da ÖSO’ya teslim edildi. Azez’a götürüldükleri tahmin edilen Kürtlerle ilgili şuana kadar hiçbir bilgi edinemezken, ailelerin girişimleri ise sonuç vermedi. Kısa bir süre önce bazı kişilerin ailelerle iletişime geçerek, 9 kişinin serbest bırakılması için fidye istedikleri belirlendi.
PASAPORTLA TÜRKİYE’YE GELDİLER
ÖSO’ya teslim edilen Demavend Pak Sereşt’in kardeşi Siyavoş Pak Sereşt, abisi ve beraberindekilerin kampta mı yoksa cezaevinde mi tutuldukları konusunda bir aydır hiçbir bilgiye ulaşamadıklarını söyledi. Tüm ailelerin çocuklarının can güvenliği konusunda büyük bir endişe yaşadıklarını anlatan Sereşt, “Abim, Türkiye’ye pasaportla giriş yaptı. Zaten pasaportla Türkiye’ye girdiklerinde 3 ay boyunca ikamet edebiliyorlar. Abim ve diğer arkadaşları İstanbul’dan Avrupa’ya geçmek istiyorlardı. Ancak orada polis tarafından gözaltına alındılar. Gözaltına alındıkları gün bize konum da attılar. Yani nerede alındıkları konusunda bilgimiz var. Gözaltına alındıklarında aileleri olarak onlarla görüşebildik. ‘Bizi sınır dışı edecekler’ dediler. Biz de sıkıntının olmayacağını ve tekrar evlerine geleceklerini düşünüyorduk ama öyle olmadı” dedi.
ÖSO’YA NEDEN TESLİM EDİLDİLER?
Karakolda işlemleri bittikten sonra farklı bir numaradan ailelerin arandığını anlatan Sereşt, “Arayan o farklı numaradan abimle görüştüm. Bana, ‘Bizi Antep diye bir şehre götürdüler’ dedi. Yanlarında 54 Irak vatandaşının da olduğunu söyledi. O günden sonra onlarla iletişimimiz tamamen kesildi. Aldığımız bilgiye göre bu kişilerin tamamı Azez’e götürüldü. Çünkü 54 Iraklı Azez’de Iraklı yetkililere teslim edilerek ülkelerine geri gönderilmişler. Iraklıları 14 gün sonra ülkelerine göndermişler ama 9 Kürt ile ilgili hiçbir işlem yapmamışlar. Türkiye bu insanları gözaltına alıyor ama ülkeleri yerine Suriye’ye götürerek ÖSO’ya teslim ediyor. Bunu neden yaptıklarını anlayamadık” diye konuştu.
‘BİZDEN PARA İSTEDİLER’
Aileler olarak İran Dışişleri Bakanlığı’na başvuruda bulunduklarını söyleyen Sereşt, “Bize duruma bakacaklarını söylediler ama şuana kadar hiçbir gelişme olmadı. Hatta çok sayıda grup ve kişiyle iletişime geçtik ama yine bir sonuca ulaşamadık. Kürt oldukları için bu durumu yaşadılar diye düşünüyoruz. Şuan tek derdimiz onların can güvenlikleri. Onların hayatta olup olmadıklarını bile bilmiyoruz. Kısa bir süre önce Suriye’den bazı kişiler bizimle iletişime geçerek bizden 9 kişinin serbest bırakılması için para istedi. Ama biz güvenmediğimiz için böyle bir şeyi kabul etmedik. Araya çetelerin de girdiğini tahmin ediyoruz. Birilerinin kesinlikle bu durumdan kazancı var diye düşünüyoruz” ifadelerinde bulundu.
ACİL YARDIM ÇAĞRISI
Bu kişilerin İstanbul’da gözaltında oldukları sırada bazı avukatların kendilerini arayarak para vermeleri durumunda akrabalarını bırakacaklarını söylediğini ifade eden Sereşt, “Avukatların bazıları bin, bazıları daha fazla para istedi ama biz kabul etmedik. Şuan ne yapacağımız bilmeden gelecek haberi bekliyoruz. Aileler olarak, Türkiye’deki Kürt milletvekillerinden yardım istiyoruz. Yine barolar, sivil toplum örgütleri ve uluslararası kuruluşlardan acil yardım istiyoruz. Bu insanları ailelerine geri göndersinler. Hepsinin çocukları ve aileleri var. Benim abimin çocuğu daha 1,5 aylık. Bu insanların hayatlarından büyük bir endişe ediyoruz. Acil yardım çağrımıza herkesin destek vermesini diliyoruz” diyerek konuşmasını bitirdi.