Hacı Bektaş’ta kadına yönelik şiddet

HABER MERKEZİ- İstanbul’da yaşayan Alevi – Bektaşi Abdallar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İnanç Masası’nın desteğiyle geçtiğimiz hafta sonu Nevşehir’de türbesi bulunan Hacı Bektaş-ı Veli’yi ziyaret etmek üzere yola koyuldu.

Alevi – Bektaşi inancı açısından özel bir yeri olan Hacı Bektaş anmasına, İstanbul’un çeşitli illerinden çoğu çocuklu 40 Abdal kadın katıldı.

Karşı Mahalle’de yer alan habere göre, Anadolu Abdalları Ortak Platformu’nun ayarladığı Hacı Bektaş Veli Dergâhı Vakfı’nın misafirhanesinde konaklayan kadınlar, Hacı Bektaş-ı Veli türbesini ziyaret ettikten sonra kurbanlarını alarak dergâha geldi.

Kurban kesiminin ardından lokma dökmeye başladılar ve lokma dökümü sırasında iki kadın arasında tartışma çıktı.

Kadınları sessiz olmaları konusunda uyarmak üzere yanlarına gelen Dede Celal Abbas Ulusoy’a Songül Susmaz, “Dayı sen karışma” deyince, tartışma yön değiştirdi ve Susmaz’ın iddiasına göre Ulusoy, “Senin dayına dayarım, bana dede diyeceksin” şeklinde Susmaz’a karşılık verdi.

Bunun üzerine kavga çıktı ve birçok kadının iddiasına göre Ulusoy, Susmaz ailesi başta olmak üzere dergâha gelen kadınlara derhal dergâhtan ayrılmalarını söyledi. Ardından polisi aradı. Susmaz’ın iddiasına göre, polis Susmaz’a şikayetçi olmamasını, şikayetçi olduğu takdirde bu işten zararlı çıkacağını söyledi.

Hakareti ve kovulmayı hak etmediğini ifade eden Songül Susmaz, ailesini yanına alarak dergâhı terk etti. Bir süre gidecek yer arayan Susmaz ailesi, daha sonra Karacaahmet Sultan Dergahı Cemevi’ne sığındı.

“HANGİ MAKAM İNSANA HAKARET ETME YETKİSİ VERİR?”

Her yıl imkânlarını seferber ederek Hacı Bektaş-ı Veli’ye yüz sürmeye, cemini edip, lokmasını dökmeye geldiğini anlatan Songül Susmaz, yaşadığı olay karşısında şoka uğradığını söyledi. Kendilerini uyaran kişinin dede olduğunu bilmeden ağız alışkanlığıyla “dayı” dediğini kaydeden Susmaz, “Dayına dayarım, bir kadına söylenecek söz mü? Bu söz karşısında neden susayım? Hangi makam insana hakaret etme yetkisini verir? Üstelik çocuklarımın gözü önünde itilip kakıldım, dergâhta şiddet bize reva mı?” diyerek tepkisini ortaya koydu. Bu olaydan dolayı ne dedeleri ne de cemevlerini ve dergahları zan altında bırakmak istemediğini vurgulayan Susmaz, “Pirlerin piri Hacı Bektaş-ı Velimiz de yolumuz da kutsaldır. Burada yaşananlar buraya has…” dedi. Ulusoy ile ilgili hukuki süreç başlatacağını söyledi.

Serap Kara, “Herkes ‘çingene’ deyip zaten bizi dışlıyor, bu sefer de burada dışlandık, ağrımıza gidiyor.” diyerek söze başladı. Olaydan sonra gece kapıya dayanırlar ve kovarlar diye korkudan uyuyamadıklarını ifade eden Kara, sabahı zor ettiklerini anlattı. “Bizde Hak yoluna geldik, yalan söyleyecek halimiz yok. Bugün bize bunu yapan yarın başka kadınlara da bunu yapar. Artık bize hakaret edilmesini kaldıramıyoruz. Zor şartlar altında, inancımız için buraya geldik, duyduklarımız bizi çok incitti.” dedi.