HABER MERKEZİ- Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği’nin (MEBYA-DER) 29 üye ve yöneticisine ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında bir kişinin daha iddianamesini tamamladı.
3 Mart’ta 29 kişiyle birlikte gözaltına alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan derneğin yöneticilerinden Aziz Ölçen hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla hazırlanan iddianame Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İddianamede, ev aramasında el konulan İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) kartviziti, TUAY-DER, MEBYA-DER, Yoksul Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin kartları “örgüt üyeliğine” delil yapıldı.
‘KARTVİZİTLER ELE GEÇİRİLDİ’ İFADESİ
İddianamede, “Şüphelinin resmi olarak MEBYA-DER isimli derneğe üye olduğu ve yönetim kurulu üyesi olduğu, şüphelinin dernek içerisinde çıkan tüm dokümanlardan sorumlu olduğu, şüphelinin dernek bünyesinde organize edilen ve örgüt propagandasına dönüşen 12/03/202 tarihli eyleme katıldığı, şüphelinin ikamet aramasında TUAY-DER, MEBYA-DER, Yoksul Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, İnsan Hakları Derneği ibareli kartvizitin ele geçirildiği…” ifadelerine yer verildi.
RESMİ KARAR DEFTERİ DE DELİL SAYILDI
İddianamede, derneğin el konulan “karar defteri”, “üye defteri”, “aidat ödemeleri”, “tüzük” ve diğer resmi evraklar için de “ele geçirildi” ifadesi kullanıldı ve söz konusu resmi evraklar da delil olarak gösterildi.
İddianamede, el konulan resmi evraklar için “MEBYA-DER isimli dernek binasında yapılan aramada ele geçirilen evrak kayıt defterinde şüphelinin isminin geçtiğinin tespit edildiği, aynı şekilde dernek aramasında ele geçirilen karar defterinde şüphelinin isminin geçtiğinin tespit edildiği, (…) Şüpheli şahsında dernek bünyesinde Yönetim Kurulu Üyesi olduğunun tespit edildiği…” ifadeleri kullanıldı.
15 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
İddianamede, Ölçen’in “örgütün hiyerarşisine bilerek ve isteyerek dahil olduğu, PKK’nin hiyerarşine dahil olduğu, örgütün amacı doğrultusunda bilerek ve isteyerek hareket ettiği” öne sürülerek, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istendi.