HABER MERKEZİ- Urfa Barosu avukatlarından Sevda Çelik Özbingöl hakkında, mesleki faaliyetleri nedeniyle açılan davada, 11 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Urfa Barosu avukatlarından Sevda Çelik Özbingöl’ün, “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuksuz yargılandığı davanın 7’nci duruşması, Urfa 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Özbingöl’ün hazır bulunduğu duruşmaya, Urfa Baro Başkanı Abdullah Öncel, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şubesi Başkanı Ali Arslan, Özbingöl’ün avukatları Serdil İzol, Dilara İnal Gülhan, Metin Özbadem, Nazime Ferda Güllüoğlu, Güler Kılıç Polat, Bekir Benek ile Urfa Barosu üyesi avukatlar katıldı.
SOMUT DELİL YOK
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada söz alan Özbingöl’ün avukatı Güler Kılıç, mütalaada suç teşkil eden fiil olmadığına dikkat çekerek, “Kopyala yapıştır bir şekilde hazırlanmış. Müvekkilimizin yargılanmasına konu olan katıldığı etkinliklerin yasak olduğunu gösteren somut bir delil yok. Müvekkilimizin katıldığı tüm etkinliklere ilişkin görüntü kayıtlarını ve tutanakları talep ediyoruz” dedi. Mahkeme başkanı, Kılıç’ın taleplerini ayrı ayrı reddetti.
ÖZBİNGÖL: GENEL TANIMLAR
Savcının mütalaasına karşı söz alan Sevda Çelik Özbingöl, “Mütalaada soyut iddiaların dışında bir iddiayla karşı karşıya değilim. Çok genel tanımlar kullanılmış. Katıldığım etkinliklerde şu kanunu ihlal ediyor diyen somut deliller yok. Hakkımda iddia edilen soyut iddialara karşı savunma yapamıyorum. Benim katıldığım hiçbir etkinlik yasa dışı değil. Eğer yasa dışı etkinlikler ise tespit edilmesini talep ediyorum. İstinatların hiç biri suç işlediğimi göstermiyor” diyerek, beraat talebinde bulundu.
AVUKATLIK HAKLARINA AYKIRI
Ardından söz alan Özbingöl’ün avukatı Nazime Ferda Güllüoğlu, “Meslektaşımız belirtti. Mütalaada somut delil yok. Genel bir mütalaa, ben yazdım mahkeme yargılasın havası hakim. Dosyada delil yok. Avukatlık haklarına aykırı bir şekilde müvekkilimiz hakkında soruşturma başlatıldı. Örgüt üyeliği ile ilgili bir mektuptan bahsediyor. Mektubun üzerinde il başkanı yazıyor, o dönem müvekkilim il eş başkanı. Mektupta müvekkilimden kitap, dergi istenmiş ancak müvekkilim bir kitap dergi göndermemiş. Ayrıca mektup müvekkilime değil, HDP il başkanlığına gönderilmiş. Bu suç unsuru mu? Müvekkilim ‘Zindan yapılanması’nın bir parçası olmakla suçlanıyor. Gizli tanık müvekkilim için ‘Bilgi akışı avukatlar aracılığıyla yapılırdı, Özbingöl’de ‘Bildiğim kadarıyla vardı’ diyor. Dinlenmesini istedik, henüz mahkemede dinlenmedi. Müvekkilinin savunduğu kişilerle görüşmesinden daha doğal bir şey olabilir mi?” diye sordu.
YASAYA AYKIRI SUÇ YOK
Müvekkilleri Özbingöl’ün yüksek güvenlikli bir hapishaneye “Kuryelik” yapmakla suçlandığını dile getiren Güllüoğlu, “Yüksek güvenlikli bir cezaevinde kuryelik yapmak mümkün mü? Kobanî çözüm sürecinde sivil toplum kuruluşları ile Suruç Kaymakamı’nın ‘Suruç Kobanê, Kobanê Suruç’ dediği bir süreçte Kobanî’ye gitti. Kobanî’ye gitmek için kaymakam izin verirdi, yoksa gitmek imkansız. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü nedeniyle 28 Kasım tarihinde gönderilen ve farklı sivil toplum kuruluşlarının katıldığı bir etkinlik suç unsuru olarak kabul ediliyor. Müvekkilim için suç unsuru olarak değerlendirilen basın açıklamalarının hiçbiri yasaya aykırı değil. Dernek üyeliği suç değildir. Müvekkilim hakkında iddia edilen tüm suçlar ile ilgili bir somut delil yok, suç unsuru olarak gösterilen soyut delilere karşı müvekkilimin ayrı ayrı beraatını talep ediyorum” şeklinde konuştu.
TANIK TANIMIYOR!
Avukat Bekir Benek de, “Müvekkilimin mütalaaya karşı savunmasına iştirak ediyor, hukuka aykırı olan mütalaaya da iştirak etmiyorum. Müvekkilimin Kobanî’yê gittiği iddia edilen gizli tanık ifadesindeki tarihte müvekkilimin gitmediği deliler ile çöktü. Tanık mahkemede tanımadığını söyledi. Söz konusu delillerin hepsini çürüttük, hiçbiri hukuki değil. Hem iddianame hem de mütalaada deliller somutlaştırılmadı, bireyselleştirilmemiş. Müvekkilimizin beraatını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
ÖNCEL: DELİLLER ÇÖKTÜ
Urfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel, şunları söyledi: “Bu dosya zindan yapılanmasından açılmış. Örgüt üyeliğine delil olarak gizli tanık beyanı var. Sevda avukatın görüştü denilen kişiler hiç bir zaman Siverek Cezaevinde kalmamış. İç dış yapılanma diyor. Nasıl oluyor, ne yapılıyor hiç bir delil yok. Tek başına gizli tanık beyanı esas alınamaz diye emsal karar var. Somut olarak hiç bir suç unsuru yok, beraat etmesi gerekir. Deliller bir bir çöktü ama sayın savcı bu çöken delillere hiç değinmeden ceza istiyor” dedi.
‘HUKUK SİSTEMİ YARA ALIR’
Antep Barosu avukatlarından Bülent Duran ise, “Çöken delillere ceza istemek asıl suçun kendisi. Böyle bir delil toplama şekliyle bir ceza çıkarsa, hukuk sistemi büyük yara alır” diye kaydetti.
11 YIL 8 AY CEZA
Duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, Özbingöl hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla 6 yıl 6 ay, 2911’e muhalefetten katıldığı 3 farklı etkinlikten toplam 3 yıl 9 ay, “örgüt propagandası yapma” iddiasıyla 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
Özbingöl’ün avukatları, karara karşı Antep Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuruda bulunacak.