HABER MERKEZİ- Adil yargılanma hakkı için başladığı ölüm orucunda, zorla müdahale sonrası durumu kötüleşen 28 yaşındaki Mustafa Koçak, ölüm orucunun 296. Gününde, 23 Nisan 2020’de şehit düştü.
Ailesinin başka bir işlem için gittiği vergi dairesinde yapılan sorgulama sonucunda Koçak’ın hapishaneye “borçlu” olduğunu öğrendi.
Bianet’ten Ayça Söylemez’in haberine göre, Koçak’ın tutulduğu İzmir 2 Nolu T Tipi Hapishanesi “EKMEK VE YİYECEK KARŞILIĞI BORDROSU” başlığında iki ayrı bordro düzenledi.
Bordrolardan biri 40 lira, diğeri 501,5 lira. Her iki bordronun tarihi de Koçak’ın açlık grevinde olduğu döneme denk geliyor. Bordrolarda, borcun Koçak’a tebliğ edildiği, onun da ödemeyi reddettiği bilgisi de yer alıyor.
‘HÜKÜMLÜ BORCUNU ÖDEMEMİŞTİR’
Bu bedellerin ödenmediğini ifade eden hapishane idaresi, bordroları 9 Nisan 2020’de İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına ileterek “Hükümlü borcunu ödememiştir, 2548 Sayılı kanunun 2. Maddesine göre gerekli soruşturmanın yapılması arz olunur” dendi.
Bu tarihte, Mustafa Koçak halen ölüm orucuna devam ediyordu.
“BENİM OĞLUM AÇLIKTAN ÖLDÜ”
Mustafa Koçak’ın babası Hasan Koçak durumu şöyle değerlendirdi: “Oğlum Mustafa Koçak 10 ay ölüm orucu yaptı. Hapishaneden ölüm orucunda olan birine ekmek ve yiyecek borcu kağıdı göndermişler. Bunu oğluma 10 ay boyunca şeker ve B vitamini dahi vermeyen kişiler yapıyor. Benim oğlum açlıktan öldü açlıktan… Adil yargılanmak için ölüm orucunda ölen oğlumdan ekmek ve yiyecek parası istemek vicdansızlıktır.”
Ailenin avukatı Oğuzhan Topalkara da bianet’e yaptığı açıklamada, “Müvekkil Mustafa Koçak hakkında hapishanede kaldığı sürece dair ‘iaşe bedeli’ adı altında, yani kendisine verilen yemek karşılığı olduğu iddia edilerek bir borç çıkarılmıştır. Ailesi tarafından vergi dairesinde yapılan bir sorgulama sonucunda bu borç tesadüfen borç öğrenildi” dedi.
“BİR AİLEYE YAPILACAK EN BÜYÜK HAKARETTİR BU”
Avukat Topalkara, “297 gün boyunca ölüm orucu yapan Mustafa Koçak her seferinde yiyecekleri geri çevirmiştir. Bu durum da hapishane tarafından her gün tutanak altına alınmıştır” diye konuştu.
Oğuzhan Topalkara, “Hem maddi gerçeğe aykırı şekilde bir hukuki işlem tesis edilmiş durumda hem de oğullarını açlıktan kaybetmiş bir aileye yapılacak en büyük hakarettir belki de bu” dedi.