HABER MERKEZİ- Antep’te faaliyet yürüten Güven Boya ve Yasin Kaplan’da sendikaye üye olan işçiler önce ücretsiz izne çıkarıldı, ardından da Kod-29 ile işten çıkarıldı.
Kod-29’a gerekçe olarak işçilerin kendi aralarında kurdukları WhapsApp grubunu bahane eden patronlar, bu gruptaki işçilerin diğer işçiler üzerinde baskı kurduğunu iddia etti.
Bugün yapılan açıklamada sendikal faaliyet yürüttükleri gerekçesiyle işten atıldıklarını belirten işçiler, “Pandemide işten atılan her işçi gibi biz de ahlaksızlıkla suçlanarak, tazminatlarımız yakılarak işten atıldık. Antep’in en büyük ailelerinden Kaplan ailesine ait Yasin Kaplan Halı Fabrikası’nda da Başpınar’ın hemen her yerinde olduğu gibi, işçilerin sendikalı olması, birlik haline gelmesi, işyeri yönetimini rahatsız ediyor. Haksızlıklara karşı çıkan, yapılan düşük zamma tepki gösteren, işyerindeki kölelik koşullarını kabul etmeyen her işçi Kod 29 ile işten atılma ya da ücretsiz izne gönderilme tehlikesiyle karşı karşıya” dedi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
Bizim başımıza gelen de aynı şeydir. On altımıza birden, önce ücretsiz izne gönderildiğimiz söylendi. Resmi belge istediğimizde ise Kod 29 ile çıkarıldığımızı öğrendik. Çıkarılma gerekçemiz ise kurduğumuz WhatsApp grubundaki yazışmalarımız. Buradaki 16 işçi, üretim yavaşlatmış ve işyerindeki diğer işçiler üzerinde baskı kurmuş. Madem üretim yavaşlatmışız, üretimin yavaşlatıldığı iddia edildiği gün izinli olan arkadaşlarımız neden işten atıldı. Madem içerideki diğer işçiler üzerinde baskı kurmuşuz o halde neden içerideki arkadaşlarımız bize desteğe geliyor? İşçiler üzerinde baskı kuran işyeri yönetimidir. Askeri kampa girer gibi, her mesai başlangıcında işçilerin telefonuna işyeri tarafından el konulmaktadır. İşçiler üzerinde baskı kuran işyeri yönetimidir. Daha önce, işyeri yönetimi çalışma şartlarını beğenmeyen işçilere gönüllü çıkış çağrısı yapmıştı ve çağrı sonucunda yüzlerce işçi çıkışını istemişti. Şu an da işyerindeki baskılara dayanamayan işçiler işten ayrılmaya devam ediyor. Biz direnişe başladığımızdan beri onlarca işçi işten ayrıldı.
Suçlu biz değiliz, fabrika yönetimidir. Fabrika yönetimi, işçileri haksız şekilde işten atarak suç işlemektedir. İşçilerin telefonlarına el koyarak suç işlemektedir. Polisin defalarca kez uyarmasına rağmen, direnişteki işçileri kamera kaydına alarak suç işlemektedir. İşçilerin direniş alanını, yayalara ait olan kaldırımı araçlarıyla işgal ederek suç işlemektedir. İşçilerin sendikalı olmasına engel olarak suç işlemektedir. İçerdeki sendikalı işçiler üzerinde baskı kurarak suç işlemektedir. Tazminatı biriken işçilerin tazminatını gasp etmek için türlü yollara baş vurarak suç işlemektedir.
Başpınar’ın neredeyse tamamında işçilerin tazminatını gasp etmek patronlar için gelenek haline gelmiştir. Aynı durum Yasin Kaplan için de geçerli. Bu fabrikada işçilerin tazminatlarına, birikmiş paralarına nasıl el koyarım hesapları yapılıyor. Bizden önce işten atılan arkadaşımızın içeride 11 senelik tazminatı birikmişti. İşçilerin tazminatını yakmak için açık arayan işyeri yönetimi, 11 yıllık arkadaşımızı, hiçbir suçu olmadığı halde Kod 29 ile işten attı. Ardından hem tazminatlarımızı gasp etmek hem de içerideki sendikal faaliyeti engellemek için bizi toplu şekilde yine Kod 29 ile işten çıkardı ve aramızda 11 yıllık, 13 yıllık, 15 yıllık işçiler bile var.
Bizimle aynı şekilde, sendikal faaliyet yürüttüğü ve işyerindeki baskılara karşı çıktığı için Kod 29 ile işten atılan Güven Boya işçileriyle birlikte sesleniyoruz. Üzerimizde kurduğunuz baskılar bizleri yıldıramayacak. İşe geri alınana kadar, iki fabrikadaki baskılar ve sendika düşmanlığı da bitene kadar mücadelemiz sürecek. Bu mücadelenin sonunda kazanan biz olacağız ve kazanana kadar direneceğiz.