Kentsel dönüşüm ve çete saldırılarının ve aynı zamanda bu saldırılara karşı direnişin adresi olan Gülsuyu Mahallesini ve yaşanan sorunları Gülsuyu Gülensu Gülsuyu Güzelleştirme Derneği Başkanı Çetin Armutlu ile konuştuk.
YENİ DEMOKRASİ– Pandemi yasakları nedeniyle genel kurul yapılamadı ve yönetim içinde oy çokluğuyla dernek başkanlığına geldiniz? Bu süreç içerisinde mahallede bir dizi toplantı gerçekleştirildi. Bu aşamada Gülsuyu Gülensu Güzelleştirme Derneği’nin rolü nedir? Mahalleyi nasıl değerlendiriyorsunuz ve çalışmalarınız nelerdir?
ÇETİN ARMUTLU- Evet yönetimde oy çokluğuyla başkanlığa geldim. Derneğin kitleselleşmesi, halkın alınan kararlarda fikrini daha rahat söyleyebilmesi ve mahallenin örgütsüz haline müdahale etme kaygısıyla hareket ettik. Bunun üzerine birçok dernekle birlikte mahalle meclisi girişiminde bulunduk. Mahallede halk toplantıları düzenleyerek kitleyle buluştuk. Mahalleye dair halkla birlikte tartışmalar yürüttük. Bu başlıca çalışmalarımızdı. Özelde biz dernek olarak mahallemizde kütüphane olmadığı için halk gençliği için bir kütüphane girişiminde bulunduk. Mahallemizin yozlaştırılmak istenmesine karşı bizler gençleri okumaya ve bu anlamda kendini geliştirmeye sevk etmeye çalıştık. Ev ve hasta ziyaretleri gerçekleştirerek derneğimizin aktif hale geldiğini insanlara duyurduk. Mahalle halkı, dernek başkanlığı değişimini olumlu karşıladı. Derneğin mahallenin örgütlülüğü ve halkın çıkarları doğrultusunda hareket ettiği ve bunun böyle devam etmesi gerektiği dile getirildi.
Mahallede belediye ile görüşen bir komisyon vardı. Ama bu komisyon belediye ile olan görüşmelerini halka aktarmıyordu aynı zamanda halktan da talepleri doğrultusunda fikir almıyordu. Bu da müdahale ettiğimiz konulardan biri oldu. Maltepe Dayanışma, Maltepe Forum, Yaşam Kooperatifi, GÜLDAM, Kadın Dayanışma ve köy dernekleri ile görüştük ve kitleyi de arkamıza alarak yeni bir komisyon oluşturduk ve bunu belediyeye bildirdik. Mahalleyi temsil eden komisyonun bizler olduğunu ve daha öncesinde var olan oluşumun halk açısından bir anlam ifade etmediğini ortaya koyduk. Çalışmalarımız böyle sürerken Cemevi meselesi tekrardan gündeme geldi.
YENİ DEMOKRASİ- Son süreçte cemevine yönelik saldırıyı ve belediyenin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
ÇETİN ARMUTLU- 38 derneğin vermiş olduğu imzayla deklarasyon yayınlandı. MATAŞ yetkilileri tarafından akşam saatlerinde cemevinin kapısındaki zincir kesilerek ve cemevindeki bekçi pasifize edilerek cemevine girdiler. Ve asılmış olan deklarasyonu indirip kamera kayıtlarını da silerek cemevini terk ettiler. Maltepe Belediyesi Başkanı, cemevinin kamu alanı olduğunu, şu andaki yönetimin ise işgalci olduğunu belirtiyor. Biz de kendilerine şunu soruyoruz: Maltepe’de bulunan cami dernekleri ve kuran kurslarının kaç tanesi belediye tarafından yönetiliyor? Ya da yönetilebiliyor mu? Sonuçta cami de cemevi de bizim. Ama Maltepe ilçesinin 18 mahallesinde tek bir cemevi var. Bizler de bu cemevinin bu yönetime teslim edilmesi talebinde bulunduk. Maltepe’de oluşturulan ve yeni kurulmuş olan vakfa bu alanın teslim edileceği bilgisi bizlere ulaştı. Araştırmalar esnasında bu vakfın içerisindekilerin bir siyasi partide ilçe başkanlığı, başkan yardımcılığı yapmış ve ilçe yönetiminde yer almış partililerden oluştuğunu gördük. Soruyoruz: cemevi siyasi partilerin arka bahçesi ve rant kapısı mıdır? Tüm bu olaylardan sonra belediye mahalleye dönük yaptığımız taleplere olumsuz yanıt vermiştir.
YENİ DEMOKRASİ- Mahalledeki ‘yerinde dönüşüm’ ile ilgili son durum nedir? Buna dair politikalarınız nelerdir?
ÇETİN ARMUTLU- Bu mahalle 1960’lı yıllarda kurulan bir mahalledir. O dönemde elektrik, su, doğalgaz yoktu. Bu halk her şeyini kendi emekleriyle oluşturdu. Eğer gelen belediyelerin “katkısı” olduysa yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda oldu ve yalnızca bu beklentiyle bir şeyler yaptılar. Bu mahalle bedel ödeyerek kuruldu. Hiçbir belediyenin bu anlamda burada katkısı yoktur. Analarımız, babalarımız çocuklarına iyi bir gelecek kurmak için bir dam yaptı. Bizler burada birliği, beraberliği öğrendik. Patronlar işçi bulamadıkları için memleketlerimizden bizi buralara ucuz işgücü olarak sürgün ettiler. Bizler burada kardeş olduk, yoldaş olduk, arkadaş, akraba olduk. Birlik ve mücadeleyi öğrendik. Ta ki 2004 yılına kadar; 2004’te belediye tarafından kentsel dönüşüm denilen proje önümüze sunuldu. Burada yaşayan halkın mağdur edilmeyeceği ve zarar görmeyeceği söylenerek bu projeyi takdim ettiler. Ve bunun için o dönemde 16 madde sunulmuştu. Şimdi bu projeyi yapanlar ve geliştirenler bu 16 maddenin hepsini unuttular. Şu anda uygulanacak projede de her şeyin çok güzel olacağı söyleniyor. Milli emlak alanları, donatı alanları, dere yatakları vs. her şey güllük gülistanlık…
Derneğimizin tutumu kentsel dönüşüm değil yerinde dönüşüm üzerinedir. Mahallemizdeki örgütlülüğü zayıflatmak adına atılan ve yapılan hiçbir proje içerisinde derneğimizin yer almayacağını bir kez daha belirtiyoruz. Kan ve can pahasına kurulmuş olan mahallemizi rantsal dönüşüme kurban etmeyeceğiz.
YENİ DEMOKRASİ- Son olarak derneğin mahalledeki kadınlara yönelik politikaları var mıdır?
ÇETİN ARMUTLU- Elbette ki.. Şu anda dernek içerisinde aktif bulunan kadın sayısı az ve bu da ister istemez bu anlamdaki faaliyetlerimizi zayıf kılıyor. Bu sebeple daha çok kadınlara gitmeye, onları yönetime ve toplantılara dahil etmeye çalışıyoruz. Toplumsal cinsiyet rollerinden ötürü bu durumu aşmak kolay olmuyor ama buna yönelik çalışmalarımız sürüyor. Mahalledeki kadınların çoğunluğu ev emekçisi kadınlar. Ve bize gelen talepler doğrultusunda da kermes, örgü gibi işler kurulması kadınların bunun üzerinden ekonomik özgürlüğünü bir nebze olsun kazanması üzerine tartışmalar yürütüyoruz. Ancak belirleyici olanın kadınların yönetimde, toplantılarda söz sahibi olarak, kendine oralardan misyon biçerek gerçekleşeceğinin bilincindeyiz.