HABER MERKEZİ- Antep Üniversitesi öğrencileri 8 Ocak’ta İnsan Hakları Derneği’nde Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek ve dayanışmayı büyütmek için basın açıklaması düzenledi.
Öğrenciler açıklamada, “Yapılan eylem ve forumlar yeni yılın ilk günlerinde bizlere de cesaret verdi ve yurdun birçok yerinde üniversitelilerin, Boğaziçililerle dayanışması güçlendi, demokratik üniversite talebi yaygınlaştı” denildi.
Öğrencilerinin taleplerinin diğer üniversitelere yayılmasından Cumhur İttifakı’nın ve tek adam rejiminin rahatsız olduğu ve bu rahatsızlıktan dolayı öğrencilerin hedef gösterildiği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Boğaziçi Üniversitesi’nden bazı arkadaşlarımız sabahın erken saatlerinde evlerine yapılan polis baskınları ile kapıları kırılarak gözaltına alındı. Fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldı. Ayrıca üniversitenin girişine de adeta polis yığınağı yapılarak bilim yuvası üniversite kapısına kelepçe takıldı.
‘ATAMA DEĞİL SEÇİM İSTİYORUZ’
Cevabını çok iyi bilmek ile birlikte merak ediyor ve soruyoruz: 150 yıllık Boğaziçi Üniversitesinde 200 profesör varken neden Melih Bulu rektör olarak atandı? Üniversitenin 200 profesörünü Melih Bulu’dan daha ‘yetersiz’ kılan gerekçeler nelerdir?
Melih Bulu’nun AKP’nin çeşitli düzeylerde yöneticiliğini yaptığı, milletvekili aday adayı olan kimliği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atandığı göz önüne alındığında bu uygulamanın siyasi bir tutum olduğu açıktır. Kuşkusuz itirazımız yalnızca Melih Bulu’nun şahsına yönelik değil, yapılan antidemokratik uygulamayadır. Çünkü tek adam rejimi, uzun bir süredir üniversite rektörlerinin seçim ile belirlenmesi gerekirken, kendisine yakın kişileri atayarak üniversitelerin demokratik işleyişini ortadan kaldırmak istiyor. Ve bu duruma karşı çıkan biz öğrencileri ise hedef haline getiriyor.
Bu ruhu, coşkuyu, mücadele azmini hazmedemeyenlere karşı özerk, demokratik üniversite için mücadelemizi her yerde büyütmeye devam edeceğiz!
Boğaziçi’nde kayyum rektöre karşı demokratik üniversite mücadelesi veren arkadaşlarımızın mücadelesine Antep’ten ses veriyoruz!
Bizler üniversite öğrencileri olarak kayyumları da, üniversiteleri adeta birer şirket gibi kamu yararının değil, sermayenin hizmetine sokarak yöneten uygulamaları da, gençliği geleceksizliğe sürükleyen bu sistemi de kabul etmiyoruz!
Bilimsel, anadilde eğitimi ve demokratik üniversiteyi savunmaktan vazgeçmiyoruz!
Gözaltına alınan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz!
KABUL ETMİYORUZ, VAZGEÇMİYORUZ!