HABER MERKEZİ- İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu (İİSŞP) 2020 yılının işçiler açısından değerlendirmesini yaptı. Yıl sonu açıklanan asgari ücretle işçiye “açlıktan öldürmeyeceğiz, karnınız da tok olmasın virüsle de çalışın” denildiği belirtilen açıklamada, “Daha iyi bir yaşam için birleşik mücadele artık tek çaremiz olarak önümüzde durmaktadır. 2021 yılı mücadele yılı olmalıdır” denildi.
Açıklamadan başlıklar şöyle:
YOKSULLUK ÜCRETİNİN ÜÇTE BİRİ: Her yıl yaklaşık 10 milyon işçiyi, ailesi ile birlikte düşünüldüğünde 40 milyona yakın insanı ilgilendiren asgari ücret 1 ay süren tartışmaların ardından, 28 Aralıkta belirledi ve 10 milyon işçiye yine sefalet ücreti layık görüldü. Bu döneme Covid-19 damgasını vururken biz işçilere bu sefer de “açlıktan öldürmeyeceğiz, karnınız da tok olmasın virüsle de çalışın ” demeye getirdiler. Yoksulluk ücretinin sadece üçte biri kadar olan asgari ücret, yoksulluk sınırını bile imrenilecek bir duruma getirdi. Bir kalemde patronların milyar TL vergi borçları silinirken, çalışana reva görülen sefalet ücretinden memnun kalan patronlar oldu. 2020 Mart ayına girildiğine pandemi kriziyle karşılaşan işçiler pandemi ve ekonomik krizin etkileri işçiler nezdinde her geçen gün yaşam koşullarında daha da ağırlaşarak kendini gösterdi. Neredeyse her ay temel tüketim malzemelerine ve faturalarımıza zam geldi. Yoksulluk arttı, işsizlik arttı, geçim sıkıntısı artık intiharlara dönüştü. Onlarca insan yaşam zorluklarına katlanamadı ve çare bulamadığı için intiharı seçmek zorunda kaldı. İntiharlar kadar iş ve kadın cinayetlerinde de en büyük pay yine emekçilerin oldu.
EVDE KAL TALEBİ HİÇBİR ANLAM İFADE ETMEDİ: Her ekonomik krizde olduğu gibi 2020 de krizler yine emekçileri işçileri vurdu. Pandemi krizinde de patronlara destek, kıyak, sıcak para varken işçiler ücretsiz izin, kısa çalışma ödeneği, işsizlik, esnek çalıştırılma ile derdin büyüğünü çekip, paylarına düşen ölümüne çarkları çevirmek oldu. Yılın en çok kullanılan hatta virüsü tek başına yeneceği düşünülen “evde kal” talebi işçiler için hiçbir anlam ifade etmedi. Onlar ne evde kalabildi, ne sağlık koşullarından insana yakışır bir biçimde faydalanabildi. Her türlü koşulda çarkları ölümle burun buruna döndüren işçiler yoksulluğun cenderesinden kurtulamadığı gibi sorunlar katlanarak pandemide de devam etti. Covid-19 sadece sağlığı etkilemedi işçi sınıfının kendini ifade ettiği sokağı da etkiledi, fiziksel mesafe, bulaş riski, korunma derken işçilerin ve sendikaların sesleri kısılmaya bir araya gelerek taleplerini dile getirmeleri dolaylı ve direkt kimi kararlarla hayata geçirilmeye çalışıldı. Ama işçiler fabrikalarda, servislerde, toplu taşımada tüm bu riskleri taşıyarak üretime devam ettirildiler. Ama bu kısıtlamalara rağmen başta platformumuz İSŞP olmak üzere emek örgütleri işçi sınıfının birlik mücadele dayanışma günü olan 1 Mayısı ve fabrikalarda çalışan işçileri yalnız bırakmadı. Her fabrika 1 Mayıs alanına döndü işçilerin sesi fabrikalardan sloganlaştı.
KIDEM TAZMİNATI GASPI SAVUŞTURULDU: Patronların her ekonomik krizde temcit pilavına döndürdüğü ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirdiği kıdem tazminatına dönük saldırı bu yıl da gündeme iki farklı şekilde getirildi. Fon ve yaş bazlı bir düzenlemeye sokularak kıdem tazminatına dönük gasp hamlesi neyse ki platformumuzun amacına da denk düşen; işçilerin ve konfederasyonların birlikte hareketi ile bu seferde savuşturuldu. 2021 bütçesinden çıkan karar da emekçilerin sırtına bindirildi. Bütçeden işçilere pay değil yoksulluğu pekiştiren acı reçeteler kaldı. Diğer krizlerde olduğu gibi pandemi döneminde de net olan bir şey vardı; sermaye ve uzantılarının emeğe dönük saldırıları hız kesmeden virüs, pandemi demeden devam etti. Görülüyor ki önümüzdeki yıl ve yıllarda da bu saldırılar devam edecek. Ayrıca son günlerde kamuoyunda yer alan karmaşık ve ne olduğu net belli olmayan aşı politikasından da zararlı çıkacak olan işçiler-emekçiler olacağı gün gibi ortadadır. Zira perşembenin gelişi çarşambadan belli olmuştur.
COVİD 19 MESLEK HASTALIĞI KABUL EDİLMELİ: İSŞP (İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu) olarak insanca yaşayabilecek bir hayat için, sefaletten kurtulmak, her türlü kazanılmış haklarımızı korumak ve daha ileri kazanımlar elde etmek birlikte mücadele vermeliyiz. Başta sağlık emekçilerinin ve tüm çalışanların talebi olan Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesi, pandemi krizi atlatılana kadar zorunlu üretim alanları dışındaki işçiler için ücretli izin talebimizi hayata geçirilmesi, pandemi koşullarının çalışanlar üzerinde yarattığı tüm sorunların giderilmesi için yine örgütlü mücadeleyi büyütmeliyiz. İşsizlik, esnek çalışma, ağır vergi yükünden kurtulmak, iş ve kadın cinayetlerini durdurmak, ücretsiz izinler, esnek ve güvencesiz çalışma gibi birçok sorunu çözmek için örgütlenmeliyiz. Daha iyi bir yaşam için birleşik mücadele artık tek çaremiz olarak önümüzde durmaktadır. 2021 yılı mücadele yılı olmalıdır. Bu vesile ile tüm işçi sınıfının yeni yılını kutlarız.