HABER MERKEZİ – Hapishanede geçirdiği kalp krizi sonucu üç yıl önce yaşamını yitiren Celal Şeker hakkında açılan davanın sürdüğü ortaya çıktı.
Diyarbakır D Tipi Kapalı Hapishanesi’nde kalp krizi geçirdikten sonra kaldırıldığı hastanede 3 Şubat 2018 tarihinde yaşamını yitiren ağır hasta tutuklu Celal Şeker hakkındaki davanın sürdüğü ortaya çıktı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Müjdat Can’ın haberine göre, “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davayla ilgili aileye telefon mesajı gönderildi.
Şeker’in annesinin kullandığı telefona 18 Aralık günü, “Muş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/98 nolu dosyasında 24/12/2020 09.55 tarihine duruşma günü verilmiştir” mesajı geldi.
Şeker’in ailesi, bunun üzerine davanın kimin hakkında açıldığını öğrenmek için mahkemeye gitti.
Aile, adliyede davanın Celal Şeker hakkında açıldığını öğrendi.
‘SİSTEMİN ÇARPIKLIĞININ ÖRNEĞİ’
Celal Şeker’in kız kardeşi Hatice Şeker, “Bu coğrafyada acı ve gözyaşı diğer bir kimliğimiz olmuş. Öyle ki bile bile ölümüne göz yumulan abimin acısı her gün bir şekilde derinleşiyor” diye tepki gösterdi.
Abisinin kalp yetmezliği ve diyaliz hastası olmasına rağmen tahliye edilmediğini hatırlatan Hatice Şeker, şunları söyledi:
Yaşamını yitiren abim hakkında mahkeme günü verilmiş. Bu trajikomik bir durumdur. Her konuda geliştiğini söyleyen sistem, nasıl oluyor da yaklaşık 3 yıl önce yaşamını yitiren abimin ismini duruşma salonlarında zikrediyor. Abimin ölümü bile adli mercilerce kabul edilmedi. Evet abim ölmedi; yüreğimizde, zihnimizde, bilincimizde yaşıyor. Bu durum sistemin ne kadar çarpık işlediğinin de somut örneğidir.
RAPORLARA RAĞMEN TAHLİYE EDİLMEMİŞTİ
Ölmeden önce İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ağır hasta tutuklular listesinde yer alan Şeker, 2015 yılında tutuklanarak, Diyarbakır D Tipi Kapalı Hapishanesi’ne konuldu.
Tutuklu bulunduğu süre zarfında kalp yetmezliği başta olmak üzere birçok hastalığa karşı uzun süre yaşam mücadelesi verdi.
Şeker, hakkında verilen “yüzde 96 ağır özür” ve “cezaevinde kalamaz” raporlarına rağmen tahliye edilmedi.
Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan tahliye başvurusu ise, “Başvurucunun sağlık hizmetlerine erişim imkanına sahip olduğu” iddiasıyla reddedildi.
Şeker, 19 Ocak 2018 tarihinde tutuklu bulunduğu hapishanede kalp krizi geçirdi, kaldırıldığı Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 3 Şubat 2018 tarihinde yaşamını yitirdi.
AYM’ye yapılan bireysel başvurusu ise yaşamını yitirdikten 9 ay sonra karara bağlandı ve “dayanaktan yoksun” denilerek reddedildi.