İSTANBUL- Düzce Üniversitesi Türk Halk Müziği bölümü mezunu genç bir kadın Türk Müziği Bölümünden akademisyen H. Y. tarafından taciz maruz bırakıldı. 2016-2017 yılından bu yana kendinin ve başka öğrencilerin tacize maruz kaldığını söyleyen genç kadın, konuyla ilgili BİMER ve CİMER’e, fakülte dekanlığına, rektör ve rektör yardımcılarına defalarca şikayette bulunmasına rağmen olayın üzerinin kapatıldığını ve konuyla ilgili herhangi bir soruşturma başlatılmadığını belirtti. Tacize maruz kaldığı ilk dönemde yaşadığı olayı geçirdiği travma ve bölümden mezun olamama kaygısıyla kimseyle paylaşamayan genç kadın, 3. sınıfta kendi gibi birçok arkadaşının da aynı durumu yaşadığını öğrenmesi üzerine olayı açığa çıkardığını ifade etti. Öğrenci ve öğrenci ailelerin duruma dair okul önünde yaptığı basın açıklamasından sonra öğrencileri tacize maruz bıraktığı iddia edilen akademisyen hakkında hiçbir şey yapılmadığı gibi öğrenciler hakkında okul rektörlüğü tarafından disiplin soruşturması başlatıldı.
Tacize maruz kaldığını söyleyen genç kadın yaşadığı olayı şu şekilde ifade etti: “Arkadaşımla durakta otobüs beklediğim birgün yanıma yaklaştı, öğretmen- öğrenci ilişkisinin dışında bir yakınlık gösterdi, otobüse beraber bindik. Konuşmaya devam etti. Tavrından rahatsız olmuştum fakat bir şey diyemedim. İneceği durağa yakın bana evini tarif edip istediğim zaman oraya gidebileceğimi söyleyip indi. Bir başka gün erkek arkadaşımla sınıfta otururken kapıyı açtı ve bizi yan yana görünce sert bir tavırla kapıyı çarpıp çıktı. Birkaç dakika sonra geri dönüp beni odasına çağırdı. Odasına gitmemin üzerine bana burada kimseye güvenmemem, 2. sınıf öğrencilerinden uzak durmam gerektiğini söyledi. Öğrenciler ve öğretmenler hakkında birtakım iddialarda bulunarak bunları kimseye söylememem için beni yemin etmeye zorladı. Okulda olup bitenleri ona anlatmamı teklif etti. Sonra omzuma dokunup bana gereğinden fazla yakın davranmaya çalıştı. Ertesi gün komisyonda olduğu bir sınavda bakışlarıyla beni taciz edip, sınav esnasında elimi tutmaya çalıştı. Bahçede olduğumuz bir gün bana tekrar 2. sınıflardan uzak durmam gerektiğini dile getirdi. Oradaki öğrencinin erkek arkadaşım olduğunu belirtmemden sonra ‘Senin kiminle yatıp kalktığın beni ilgilendirmiyor’ dedi ve ben tacize uğradığımı anlayıp olduğum yerden uzaklaştım.”
‘SEN KUYRUK SALLAMASAYDIN…’
CİMER’ e yapılan şikayet sonucu açılan soruşturmada ise kapatılırken soruşturmayı yapmak üzere CİMER tarafından görevlendiren okul disiplin kurulu üyesinin “Sen kuyruk sallamasaydın böyle olmazdı, neden bir tek sana böyle yapıyor” dediğini söyleyen genç kadın, “Beni suçlayıp aynı zamanda aşağıladı” dedi.
Yaklaşık 3 yıl boyunca tacizlerin devam ettiğini dile getiren genç kadın, taciz etmekle suçlanan akademisyenin yapılan şikayetler üzerine okul rektörlüğüyle birlikte hareket edip, öğrenciler üzerinde baskı kurmaya çalıştığını ve öğrencilerin, şikayetlerini geri çekmezlerse zararlı çıkanlarına ilişkin tehdit edildiğini ifade etti.
Aynı hoca tarafından tacize uğradığını iddia eden başka bir öğrenci ise yaşadıklarını “Ben onun çalgı dersi öğrencisiydim ve beni notlarımı düşürmekle tehdit etti. Derste olduğumuz bir gün yanıma oturup, bana ‘Sen biraz kilo olsan var ya’ şeklinde ifadeler kullandı. Onunla yalnız kalmamak için derslere katılmıyor, devamsızlık yapıyordum. Çünkü birebir derslerde sürekli tacize uğruyordum. Bir defasında bana evinin adresini verip, beni evine davet etti. Bu yaklaşımlarından sonra CİMER’e ve okul yönetimine şikayetlerde bulundum, fakat YÖK adımızı rektöre o da hocaya bildiriyor, sonrasında da hem yönetimin hem de hocanın tehditlerine, ‘mezun olup gidin’ laflarına maruz kalıyorduk” şeklinde anlattı.
3 kadının 2 şahit eşliğinde savcılığa başvurmasından sonra kamu davasına çevrilen ve 1 buçuk yılın sonunda mahkemeye taşınan davanın duruşması 26 Kasım 2020’de Düzce Adliyesinde görülecek. Kendi yaşadıkları olayları başka öğrencilerin de yaşamaması, yapılan suçun cezasız kalmamasını isteyen kadınlar, kamuoyu oluşturup haklarına sahip çıkmak istediklerini söyledi ve görülecek dava için tüm kadınlara dayanışma çağrısı yaptı, davaya sahip çıkma çağrısında bulundular