HABER MERKEZİ – 90’lı yıllarda zorla boşaltılan Diyarbakır Bismil’deki Kurudeğirmen köyünde onlarca ev ve köy camisinin Bismil Jandarma Komutanlığı’nın talebi üzerine yıkıldığı belirtiliyor. Konuyu Meclis gündemine taşıyan ve “Kurudeğirmen köyü, alınan bu karar ile ikinci defa bir yıkıma uğratılmıştır” diyen HDP Milletvekili Dağ, İçişleri Bakanı Soylu’ya “Köydeki yıkım ile bölgede tekrardan 90’lı yıllardaki zorla yerinden etme uygulamaları mı hayata geçirilmeye çalışılmaktadır?” sorusunu yöneltti.
Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Kurudeğirmen köyünde bulunan 30’a yakın ev, köy camisi ve okulun Bismil İlçe Jandarma Komutanlığı’nın talebi üzerine ilçe kayyum yönetimindeki Bismil Belediyesi tarafından iş makineleri ile yıkıldığı köylüler tarafından beyan ediliyor.
Kurudeğirmen köyü, 90’lı yıllarda ‘güvenlik’ gerekçesi ile zorla boşaltılan binlerce köyden biri.
“Köy sakinleri, 2000’li yıllardan sonra bahar ve yaz aylarında köylerine gidip çiftçilik yaptıklarını; köyde bulunan evlerin çoğunun faal olarak kullanılmadığını daha çok depo ve ambarların kullanıldığını ve bazı evlerin de köylüler tarafından kullanıldığını beyan etmişlerdir.”
Yukarıdaki bu ifadeler Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ’ın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle Meclis’e sunduğu soru önergesinden.
Bismil İlçe Jandarma Komutanlığı’nın 2019 yılında Bismil Belediye Başkanlığı’na, Kurudeğirmen köyündeki evlerin “güvenliği tehdit ettiği” gerekçesi ile yıkılması yönünde talepte bulunduğuna yönelik iddiaları aktaran Dağ, önergesinin devamında şu ifadelere yer veriyor:
Bismil Jandarma Komutanlığının bu talebi üzerine Bismil Belediye Başkanlığı, Kurudeğirmen köyündeki evler için yıkım kararı almış ve 2020 Kasım ayının ikinci haftasında yıkımı gerçekleştirmiştir.
Köylülerin tüm itirazlarına ve köy muhtarının yıkım karar tebliğini imzalamamasına rağmen yıkımın gerçekleştirildiği beyan edilmektedir. Köylülerin itiraz etmesine karşın jandarmanın ‘bu evler 90’lı yıllarda boşaltıldığı için devlet size para ödemiş şu an hiçbir hakkınız yok zaten parası ödenmiş onun için yıkabiliriz’ dediği iddia edilmektedir.
Köylülerin tapulu evlerinin ve camii gibi kutsal bir mekanın yıkımına karşın tüm itirazlarına rağmen yıkımın gayri hukuki bir şekilde gerçekleştirildiği beyan edilmektedir. 90’lı yıllarda zorla boşaltılan Kurudeğirmen köyü, alınan bu karar ile insansızlaştırılmaya çalışılmaktadır ve ikinci defa bir yıkıma uğratılmıştır.
Zorla yerinden etme uygulamaları yeniden hayata mı geçiriliyor?
Konuyu Meclis gündemine taşıyan HDP milletvekili Dağ, köydeki yapıların yıkılmasının gerekçesinden köylülerin tapulu evlerinin istekleri dışında yıktırılmasının hukuki dayanağına kadar birçok soruyu Soylu’ya yöneltti:
- Kurudeğirmen köyündeki evlerin yıkılmasının gerekçesi nedir?
- Kurudeğirmen köyünün Bismil Jandarma Komutanlığının talebi üzerine yıkıldığı doğru mudur? Doğru ise bu talebin gerekçeleri nelerdir?
- Köylülerin tapulu evlerinin istekleri dışında yıktırılmasının hukuki dayanağı nedir?
- Camii gibi kutsal bir mekanın dahi yıktırılmasının gerekçesi nedir?
- Bakanlığınızın, Kurudeğirmen köyünde bulunan evlerin gayri hukuki bir şekilde yıktırılmasından sorumlu olan Bismil Jandarma Komutanlığı ve Bismil Belediyesi Kayyımı hakkında başlattığı bir soruşturma bulunmakta mıdır?
- Kurudeğirmen köyündeki yıkım ile bölgede tekrardan 90’lı yıllardaki köy yakmaları ve zorla yerinden etme uygulamaları mı hayata geçirilmeye çalışılmaktadır?