HABER MERKEZİ- TKP/ML Yurt Dışı Komitesi bir açıklama yayınlayarak Dersim’de ölümsüzleşen Halk Savaşçılarını andı. ikkonline3.net sitesinde yer alan “Ovacık Şehitleri Halk Savaşının Zaferinin Teminatı, Mücadelede Kararlılığımızın Gerekçesidir!” başlıklı açıklama şu şekilde;
“Çeşitli milliyetlerden göçmen emekçiler, yoldaşlar;
Partimiz TKP/ML, 1972’de Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya tarafından kurulduğunda, ülkemizde bir komünist partisinin silahlı mücadele olmaksızın ayakta duramayacağı belirlemesi ile sınıf mücadelesinde yerini aldı. Kaypakkaya yoldaş devrimin yolu olan Halk Savaşı’nı örgütleme iradesi gösterirken, kurduğu partinin de pusulasını belirlemiştir. Halk savaşını mücadelesini merkezine oturtan partimiz TKP/ML, dünyadaki tüm olumsuz şartlara, ağır ideolojik saldırılara, sınıf mücadelesinin geriye çekildiği koşullara rağmen ideolojik ve siyasi çizgisini savaşın içinde korumuş, komünizm davasını sürdürme iddiasını kaybetmemiştir. Bu iddiasının ve kararlılığının en somut ve görünür karşılığı ise, bu zamana kadar ölümsüzleşen başta dört genel sekreteri olmak üzere onlarca kadro ve yüzlerce militanıdır.
Partimiz bir kez daha çok önemli bir tarihsel kesitte, faşist diktatörlüğün çok büyük saldırı hamlesi içinde, dünyadaki çelişkilerin keskinleşerek ilerlediği koşullarda ısrarla sürdürdüğü Halk Savaşı çizgisinde ağır kayıplar vermiştir. 6-9 Eylül tarihlerinde MK üyemiz Nubar ve halk savaşçısı Rosa yoldaşlar Ovacık’ta ölümsüzleşirken, 1-4 Ekim’de ise aynı yerde Dersim bölge komutanı Özgür ve Asmin yoldaşlar ölümsüzleşmiştir. Partimizi ayakta tutan savaş çizgimiz bir kez daha kan ve can ile ete kemiğe bürünmüş, Komünizm davasının ağır ve büyük bedelleri gerektiren yüce bir dava olduğu bir kez daha bilincimize kazınmıştır.
Bedel ödemiş, ödemeye devam eden partimiz, mücadelesini bir anlık nefes molası dahi vermeden sürdürmektedir. Her cephede, ölümsüzleşen yoldaşlarımız mücadeleye daha fazla katılımımız, daha keskin ve net duruş içinde olmamız, daha büyük enerjiyle işimizi daha iyi yapmamızın gerekçeleri olmaktadır. Bu partimize sıkı şekilde bağlanma, yoldaşlarımızın ideallerine daha sıkı sarılma, savaş çizgimize daha büyük bir sadakat ile sahip çıkmayı gerektirmektedir. Faşist diktatörlüğün saldırılarını bu bilinçle karşılayacağız, eksildiğimizi zannettikleri noktada daha çok büyüyüp, daha güçlü ilerleyeceğiz.
Faşist diktatörlük, yoldaşlarımızı katlederek zafer naraları atarken şehit yoldaşlarımızın ölü bedenlerine işkence yapmaktan geri durmamış, yoldaşlarımızın isimlerini kamuoyuna açıklarken ailelere DNA testi şartı koşarak cenazeleri vermemektedir. Bu faşizmin bildik, tanıdık bir yöntemidir. Şehitlerimizin sahiplenilmesini engellemek, gerilla mücadelesini bu şekilde psikolojik savaş ablukasına almak, güç gösterisi yapmak amaçlı hayata geçirilen bu yaklaşım nafiledir ve kuşkusuz mücadele konularımızdan biridir. Faşizm saldıracak, kural tanımayacak, en ağır işkenceleri yapacak, en pervasız ve akıl almaz yöntemleri hayata geçirecektir. Bu onların niteliği, ihtiyacı ve doğal yapısıdır. Bizler ise amansız ve kesin bir mücadele ile faşizmin kökünün kazınması için uğraşacağız. Onlar görevini yaptıkça bizim haklılığımız daha fazla açığa çıkacak, kavgamıza daha güçlü sarılma gerekçelerimiz pekişecektir.
Yoldaşlar, halk savaşında tutunma ve ısrar ile hareket eden partimiz ve şehit düşen Nubar, Özgür, Rosa ve Asmin yoldaşların kararlılığını daha fazla kuşanma zamanıdır. Yoldaşlarımızı düşmanından elinden alma ve faşizmin Halk Savaşına yönelik saldırılarını uluslararası alanda en geniş kesime teşhir etme ve göçmen emekçileri soruna duyarlı hale getirerek partimiz çizgisi ekseninde daha güçlü örgütleme görevi omuzlarımızdadır. Şehitlerimizi en kitlesel ve geniş şekilde anmanın, sahiplenmenin yanında faşizmin cenazelerimize yaptığı işkencelere karşı daha etkin bir mücadele hattı örgütleme görevimiz vardır. Bu eksende tüm uluslararası ve göçmen ilerici kesimlerle bir araya gelme, faşizmin bu saldırılarına karşı daha güçlü harekete geçme zamanıdır. Şehitlerimizi düşmanın elinden alıncaya kadar her alanda bu noktada yoğunlaşmak, kamuoyuna taşımak, faşizmi sürekli ve kararlı şekilde protesto etmek, bu gündemi diri ve canlı tutmak sorumluluğu altındayız. Faşizmin bu uygulamalarına karşı örgütlülüklerimiz harekete geçmeli, şehitlerimize kilitlenmeli, onların sahiplenilmesini güçlü bir harekete dönüştürülmelidir.
Göçmen emekçiler, dostlar;
Büyük bedellerle, ağır kayıplarla faşizme meydan okuyor, kafa tutuyor ve onu kökünden kazıma yeminleri içiyoruz. Bu iddiamız ve kararlılığımız durmaksızın, yılmaksızın devam edecektir. Faşizmin topyekün saldırıları halkın yakıcı ihtiyacı olan devrim ateşini söndüremeyecek, evlatlarının devrimci enerjisini tüketemeyecek, onun öncülerini teslim alamayacaktır.
Şimdi herkesi şehitlerimizi sahiplenmeye, halk savaşının büyümesine ve gelişmesine daha güçlü katılmaya, cenazelerimizin alınması için daha güçlü adımlar atmaya ve şehitlerimizi faşizmin elinden çekip alacak mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.
Nubar, Rosa, Özgür ve Asmin Yoldaşlar Ölümsüzdür!
Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz!
Yaşasın Halk Savaşının Zaferi!
Yaşasın Partimiz TKP/ML, önderliğindeki TİKKO, TMLGB!
TKP/ML YURT DIŞI KOMİTESİ
EKİM 2020″