Ailesinin Erol’u, gençliğin Halil’i, bizim ufaklığımız… Rahattı ve tedirgindi, kaygılıydı ve çok yönlüydü, çelişikti ve tutarlıydı, güçlüydü ve zayıftı ancak her zaman kararlıydı, dürüsttü ve hesapsızdı. Zayıf ve çelimsiz vücudunun üstüne oturan kocaman bir kafası vardı. Hemen dikkati çeken bir vücut özelliğiydi bu. İstanbul’da büyümüş ve yetişmiş, çelişkileri burada keskinleşmiş, espri anlayışı ve yaratıcılığı bu büyük şehirde biçim almıştı. Komsomol ile ilişkilenen her yoldaş üzerinden hoş espriler, takılmalar olurdu. Halil’in ilk lakabı da hemen bulundu: Koca kafa. İnce bir direkte sallanan bayrak gibi bir kafa. Bu kafa parti bayrağı olmalı, onunla dolmalı ve onu temsil etmeliydi. Espri hızla bu mecraya çekilmiş, Halil espriyi sulandıran yapısını hemen açığa vermiş ve “bu kafanın içinin dopdolu olduğu, orak-çekiç gibi sallanacağı” esprileri ile karşılık vermiş ve takılan lakabı “benimsemiştir”. Yaratıcı olduğu kadar iddialı bir bakış açısı olduğunu hemen belli etmiştir.
Gençliğin Halil’i olduğunda henüz 17 yaşındadır. 18 yaşında, örgütsel çizgide oldukça sol sekter ve ince eleyip sıkı dokuyan Komsomol’un üyesi olmayı başarmıştır. “Yenecem seni ulan İstanbul, bizim olacak bu şehir” en sevdiği tekerleme haline geldi alan faaliyeti içinde. Bu esprilerin, film repliklerinin onun yaşamında kesin bir karşılığı vardı. İddia ve kararlılık. İstanbul’u kazanmak için odaklanmış bir çalışma içine girmekten tereddüt etmedi. Büyük sorunlarla boğuşan, daralmış ve sıkışmış alanda sorunları göğüsleme iradesini sorumluluklarını genişleterek gösterdi. Yırtıcıydı Halil, girişken ve gözü pek. Bu duruş ve şekilleniş onu bir yönelime ve hatta soktu kısa sürede. O önderleşmenin zorunluluğunu, sınıf mücadelesinin sıkıntılarını, Komsomol ve Parti’nin yaşadığı zorluklar üzerinden kavrayışa dönüştürdü. İşte girdiği hat buydu Halil’in. Önderleşmek, komünistleşmek ve MLM hatta bunun gerekliliğini yapmak. Peki bu yönelim için ne gerekliydi? Sağlam bir teorik donanım, güçlü bir tarih kavrayışı ve pratiğe şekil veren bir politik donanım. Bu üç ayak Halil için inşa edilmesi gereken bir çizgi olarak şekillendi. Teorik sağlamlık için zaten 17 yaşına kadar katettiği bir mesafe vardı. Dönemin şekillenişinden farklı olarak birçok teorik kitabı, dünya edebiyatının klasiklerini ve bir dizi devrimci romanı okumuştu. Ancak dağınık ve sistemsiz olduğunu bilerek yeni baştan ve bir sistematikle MLM klasikleri okumayı sürdürdü. Doyumsuz bir şekilde Komsomol’un geçmiş yayınlarını, çıkan broşürleri ve partinin komünist şekilleniş için emrettiği ideolojik saikleri öğrenme yönelimine girdi. Güçlü kavrayışı ile öğrendiklerini politik hatta dönüştürmeye, pratiğini buna göre şekillendirmeye çalışıyordu. Parti’nin ve MLM’nin iyi bir öğrencisi olduğunu, bunun için büyük çabaya girdiğini fark etmemek olanaklı değildi. 2000 yılı gençlik kampını bileşen içinde en verimli geçiren yoldaş olarak değerlendirildi. Hızlıydı, çabuk gelişiyordu. Adeta sınıf mücadelesinin ve partinin ihtiyaçları için bir uzun maratona girmiş ve yetişmeye çalışıyordu. Temposunu sürekli arttıran bir koşucu gibi hedefe kilitlenmişti. Gençliğinin verdiği enerjiyi, aceleciliği ve şekil alma çabasını ve kolaylılığını ustaca kullanıyordu. Dikkatli bir dinleyici, sorunlara yakından bakmayı seven yapısıyla esas halkaları kavramakta hiç zorlanmıyordu.
Halil rotasını belirginleştirirken, rolünü de belirlemiş, misyonunu omuzlamış ve tam bir cesaret ve cüret ile harekete geçmişti. Bir randevuda polisin kimlik kontrolü yapmasıyla çıkan sorunda, militan yapısı ve önderini koruma bilinci ile polisi derdest eden hamleyi yapıp silahına el koymayı başarırlar. Defalarca polisin kafasına dayanmış ve çekilen tetik tutukluk yapar. Alandan uzaklaşmaya çalışırken önderinin düştüğünü fark eder ve kaptırmamak için geri döner. Polisin çıkardığı çıngar bölgedeki kesimler tarafından bilinçsiz bir saldırıya ve linçe dönüşür. Gasp edilen silahla kendini savunma çabası, yoldaşını alıp alandan çıkmaya odaklanır. Ancak başarılamaz bu. Ağır bir linç gerçekleşir ve tereddütsüz şekilde defalarca çekilen tetiğin tutukluk yapması linç güruhunun dağılmasını engeller. Ancak birkaç kere tutukluğa isyan eden tetik, namlunun patlamasını sağlamış ve linç güruhunda kayıplara ve paniğe neden olmuştur. Ancak Halil ve yoldaşı yakalanmıştır. Halil ölüm ile yaşam arasındaki diyalektik ilişkiyi, yoldaşlarının ölümü kucaklama bilincini, partiyi “göz bebeği gibi koruma” yaklaşımını bu pratikle net ve kesin şekilde ete kemiğe büründürüyor ve artık şekilleniş evresini yeni bir halkaya taşıyordu. İşkence tezgahında ilk gün kısmi kabul ile gösterilen zayıflık ikinci gün işkencecisini gafil avlayarak en hassas yerine atılan sert bir tekme ve artık işkencede kızıl direnme ruhunun yaşatılmasına dönüşmüştür. O işkence tezgahında düşmanı kesin ve net bir yenilgiye uğratarak çıkmayı başarmıştır. Ölümle, acıyla dalga geçen Halil, dışarıda karşı duruşu örgütlemeye çalıştığı F Tipi zindan saldırısının artık en sıcak alanına geçmiştir. Ölüm orucu direnişinin parçası olmak bu sıcak alanda onun göstermesi gereken bir duruştur. Ve ölüm orucu ekibine girmeyi başarır. Artık F Tipi duvarları Halil’in direnişine tanık olmaktadır. Genç ve dinamik bünyesi, kararlı ve net bilinci onun ölüm orucunda en büyük enerjisi olmuştur. Ölüme giderken teorik donanıma odaklanmış, kendini geliştirme peşine düşmüştür. Doktor kontrollerinde tahliye kararı almamak için tüm iradesini zorlamaya ve direnişi zayıf düşürmemeye kilitlenmiştir. Halil’in direnişine F tipleri, yoldaşları ve dostları tanıktır. O ölümü kucaklamaya sevdalanmayı bu direnişte öğrenmiştir. Ölümle dalga geçmeyi, son nefesine kadar sınıf mücadelesinin tüm gerekliliğini yerine getirme bilincini burada kucaklamıştır. Henüz 19 yaşında iki defa ölümü korkutmayı başarmıştır. O artık sınanmış bir genç komünist, partisinin ihtiyaçlarına odaklanmış bir kadro adayıdır. Partisi ve yoldaşlarıyla onurlanan ve onları onurlandıran sağlam bir militan ve Komsomol önderliğidir.
Ölümü yenerken Halil, dönem yine yılgınlık ve umutsuzluk dönemidir. Büyük Hapishane Direnişi ve F Tipi saldırısı ile oluşan politik iklim her yandan yılgınlık ve yenilgi ruh hali yaratmaktadır. Üstelik PKK lideri Abdullah Öcalan yakalanmış ve PKK silahlı güçleri barış için ülke sınırları dışına çıkmaktadır. Gerilla mücadelesine yönelik Karadeniz merkezli büyük bir saldırı ve imha söz konusudur, tıpkı bugün olduğu gibi “gerilla mücadelesi olanaklı mıdır?” tartışması her türlü küçük burjuva anlayışın sürdürdüğü ve partiyi kuşatmaya çalıştığı bir ideolojik saldırıya dönüşmüştür. Daha önemlisi ise “büyük davaların” ve büyük davalar için ölmenin gereksizliğine yönelik ağır bir saldırı süreci yaşanmaktadır. Bu koşullarda sınıf mücadelesine tutunmak, onu kararlı şekilde sürdürmek, ölümü göğüslemek ve onu yenme iradesi taşımak ancak güçlü bir sınıfsal kin, komünist çizgiye olan inanç ve pürüzsüz bir tarih bilinci gerektirmektedir. Kavgada ve savaşımda ısrar etmek için bu kavrayışa sonuna kadar açık olmak, bu duruşu göstererek bu kavrayışı donatmak ve zenginleştirmek olanaklı olacaktı.
Halil’in içinde yer aldığı Komsomol, partisinin talimatlarını, ihtiyaçlarını kavradığı kadar sınıf savaşımının ihtiyaçlarını kavrayacağı şekillenişine girmeyi başarmıştır. İşte Komsomol cephesinde sınıf mücadelesinin gerilediği, hareketin zayıfladığı bu evrede meydan okuma başlamıştır. Gelişmenin dinamiği Halil yoldaşın da içinde olduğu önderlik çizgisiyle yakalanmıştır. Halil bu çizginin en genç, en dinamik, en militan ve en enerjik parçası olmuştur.
Ölüme yazgılı olan bu mücadele bir şekilleniş ve yoldaşların birbirine vasiyetine de dönüşmüştür. Sürece ve gerilemeye meydan okuyanlar ölümlerinin nasıl olacağını, nasıl uğurlanacaklarını da hayal etmekten geri durmazlar. Erken ölenin geride kalanlara mirasları vardır. İşte Halil yoldaş bu dönem bir grup yoldaşı ile bir ortak karar oluşturmuştur. Ölüm var kavgada ölümü kucaklama cesareti de var. Ancak partiye layık bir ölüm, yoldaşlara miras bir tarih ve gözü arkada kalmayacak bir uğurlama da lazımdır. Sarıgazi Mezarlığı’nda Polat İyit’in Mehmet Demirdağ’ın yanı başına gömülmek, partinin uğurlama sembolü haline gelen bu mezarlıkta bir parça olma isteği ortak bir iradeye dönüşmüştür.
Dönemin ruhuna ve oluşan ideolojik-politik saldırıya karşı Halil kararlılık sembolü, sınıf mücadelesini sürdürme iradesi, partinin genel siyasi çizgisinde sebat etme tutumudur. O Komsomol’da önderleşen bir irade oluştururken, parti çizgisine kesin bir bağlılığı inşa etmiştir. O yılgınlığın sofrasında beslenenlere, gerilla mücadelesi ve Halk Savaşı geçerliliğini yitirdi diyenlere karşı savaşa göre şekillenme öznesidir. Halil tam da dediği gibi yaptı; kafasını, benliğini, ruhunu ve o dupduru yaşamını MLM’nin bayrağı yaptı. O başladığı yerden çok çok ileri bir noktaya kavgasını, ideallerini taşıyarak ölümsüzleşti. Aynı zamanda o savaşa göre şekillenmekle sınırlı kalmadı, şekillendirmenin önderliğini yaptı. O en zor dönemde ölümle yaşam arasındaki ilişkinin net kavranışı, kesin duruşu, keskin bir militanıdır. O Komsomol’da Halilleşme çizgisini Dersim’de savaş alanında Nubarlaşarak ileri taşımıştır. Şimdi Halil’den Nubar’a giden ve Komsomol önderliğinden parti önderliğine ilerleyen hattı yürüme, karamsarlığa olumsuz koşullara Halil gibi Nubar gibi barikat örme zamanıdır. Şimdi Komsomol’un Halil’ini istediği, hayalini kurduğu biçimde militan, tavizsiz ve savaş çizgisine yakışır şekilde uğurlama zamanı. Onun militanlığını kuşanma, mücadelede sürekliliği sağlamayı Halil’den Nubar’a uzanan yolu izleme ve kuşanma zamanıdır.
(Bir Yoldaşı)