HABER MERKEZİ- Hapishanedeki ağır koşullara ve baskıya karşı ölüm orucuna başlayan ve sağlık durumu kritik hale gelen tutsak Didem Akman için hak savunucuları İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yaparak, Didem’in Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’ne sevkini talep etti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İzmir Temsilciliği, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÇHD), İmece Dostluk ve Dayanışma Derneği (İmece-Der), İzmir Tabip Odası, 18 Şubat’ta başlattığı açlık grevi eylemini daha sonra ölüm orucuna çeviren tutsak Didem Akman’ın Sincan Cezaevi’ne sevkinin sağlanması talebiyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılarına ortak dilekçe ile başvuruda bulundu. Başvurunun ardından hak savunucularının Bayraklı Adliyesi C Kapısı yakınında yaptığı açıklamada, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Sekreteri Nergiz Tuba Aslan konuştu.
DİSİPLİN CEZASI İÇİN İNŞA EDİLMİŞ YERDE 4 YIL YAŞADI
Ağırlaştırılmış müebbet hükmüyle 2012 yılından bu yana hapishanede olan ve dört yıldır Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalan Didem’in disiplin cezaları için inşa edilmiş olan bir hücrede yaşadığını dile getiren Nergiz, “Bu tip hücreler en fazla 20 günlük disiplin cezalarının infazı için tasarlandığından ciddi altyapı sorunları bulunmaktadır. Örneğin bu hücrelerde mutfak bölümü yoktur. Bu sebeple Didem Akman, tuvalet ihtiyacını gördüğü yerde mutfak malzemelerini de yıkamak zorunda kalmakta ve ciddi hijyen sorunları yaşamaktadır” diye konuştu.
‘SOSYALLEŞME HAKKI VERİLMİYOR’
Nergiz, Didem’in günde yalnızca bir saat havalandırmadan faydalanabildiğini dile getirirken, havalandırmadayken kapının üzerine kilitlendiğini ve tutuklu/hükümlülere tanınan sohbet hakkından faydalandırılmadığı için burada izole edildiğini vurguladı. Nergiz “Görüş ve telefon hakkı iki haftada bir olmak üzere yalnızca birinci dereceden yakınları ve vasisi ile sınırlıdır. Görüş süresi 45 dakikadır. Bu da bir yılda toplamda 90 saate tekabül etmektedir. Bu süre, ortalama bir insanın sağlıklı olarak sosyalleşebilmesi için gerekli sürenin çok altındadır. Görüşçüleri ile aynı anda değil ayrı ayrı görüşmektedir. Bu da 45 dakikalık görüşünün 15 dakikalık kısımlar ile üç aile bireyine bölünmesi anlamına gelmektedir” ifadelerinde bulundu.
DİDEM’İN SAĞLIK DURUMU KRİTİK
Ölüm orucundaki Didem’in sağlık durumunun kritik aşamaya geldiğini kaydeden Nergiz, Didem’in ağzında yaralar, kol ve bacaklarda özellikle de ellerde morluklar ve kabuklu yaralanmalar, yoğun halsizlik ve yorgunluk, ayakta durmakta güçlük, nefes almakta zorlanma, konuşmakta güçlük, konuştuğunun anlaşılamaması, görme, işitme gibi duyularında kayıp, kulaklarda yoğun çınlama gibi belirtilerin olduğuna işaret etti. Nergiz, “Son dönemde adil yargılanma hakkı için, yanı sıra keyfi/yasadışı uygulama ve yasaklara karşı temel hakların korunmasını sağlamak amacıyla hapishanelerde yapılan açlık grevleri ve buna bağlı yaşanan ölümler toplum vicdanını derinden yaralamıştır. Yaşanabilecek olası yeni ölümler, acıları daha derinleştirecek, vicdanları köreltecektir” dedi.
İNSAN HAKLARINA AYKIRI UYGULAMALAR SÖZ KONUSU
Taleplerin, mevzuatın yetkili kıldığı yerel yöneticilerin ve hapishane idarelerinin kolayca çözebileceği nitelikte sorunlar olduğunu belirten Nergiz, “Türkiye’nin de bir parçası olduğu evrensel insan hakları hukuku açısından şu çok açıktır: Bir kişinin aldığı cezanın niteliği ne olursa olsun insan haklarını temel alan çağdaş bir ceza infaz rejimi, mahpusların fiziksel-ruhsal ve sosyal iyilik halini bütünlüklü bir şekilde sağlamaya yönelik olmalıdır. Alınacak tüm önlemler ve yapılacak düzenlemeler özgürlüğünden alıkonma halinin yol açtığı zaten acı ve ıstırap verici durumu daha da ağırlaştırıcı nitelikte olmamalıdır” şeklinde konuştu.
HAPİSHANE KOŞULLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ TALEP EDİLDİ
Hak savunucuları olarak Didem’in talebi doğrultusunda Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevkinin sağlanmasını talep ettiklerini dile getiren Nergiz, “Bunun mümkün olmaması halinde ise yetki ve sorumluluk alanınızda olan İzmir-Aliağa Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun koşullarının iyileştirilmesini, böylelikle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazının daha insani koşullarda yaşama geçmesini ve Didem Akman’ın yaşamının korunmasını sağlayacak adımların ivedilikle atılmasını talep ediyoruz” diye belirtti.