HABER MERKEZİ- Meslek odaları ve demokratik kitle örgütleri, ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için ortak bir açıklama yaparak adil yargılanma hakkı kadar sağlık hakkının da önemli olduğunu söyledi.
Ankara Tabip Odası, Çağdaş Hukukçular Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, İnsan Hakları Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı, tutuklu avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için ortak basın açıklaması yaptı.
Timtik’in 233, Ünsal’ın 202 gündür ölüm orucunda olduğu ve her dakikanın önemli olduğu belirtilen açıklamada, “Geri dönüşü olmayan sağlık sorunları yaşamamaları için geçen her saniyenin önemi ortadadır. Nitekim Adli Tıp Kurumu da durumun ciddiyetini ortaya koymuş, cezaevinde kalmalarının yaşamsal açıdan risk oluşturduğuna dair rapor düzenlenmiştir. Bu tıbbi gerçekliğe rağmen adli merciler tarafından insan hakları hiçe sayılarak tahliyeleri gerçekleştirilmemiştir” denildi.
‘PANDEMİ HASTANESİNDE KALMALARI RİSKLİ’
İki avukatın Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldığı ancak bu hastanenin pandemi hastanesi olduğu belirtilen açıklamada, “Açlık grevinin bu aşamasında kişilerin bağışıklık sistemlerinin çöktüğü göz önüne alındığında bu kararın Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın sağlığına zarar verebilme riski son derece yüksektir. Yine avukatların başvurularındaki bilgilere göre 24 saat ışığı açık tutulan bir ortamda, temizlik için gerekli olanaklardan yoksun, havalandırma koşulları sınırlı bir ortamda tutuldukları anlaşılmaktadır. Bu durum zaten diken üstünde olan durumu daha riskli hale getirmektedir” denildi.
‘HASTANE ORTAMI HAPİSHANE ORTAMINDAN KÖTÜ’
Hastane ortamının hapishane ortamından daha kötü olduğuna vurgu yapılan açıklamada, zorla müdahale iddialarına tepki gösterildi: “İlgili hastanelerde Avukat Ebru Timtik ve Avukat Aytaç Ünsal’ın hekimlerini ve onlar ile ilgilenen sağlık emekçilerini bir kez daha Türk Tabipleri Birliği Etik Kurul görüşleri çerçevesinde tutum almaya, Adalet Bakanlığı’nı ise sorunun esasını çözecek adımlar atmaya davet ediyoruz. Adil yargılanma hakkı da sağlık hakkı kadar hayati bir hak olup, bu hakkın önünde durmak yerine yetkilileri kulak vermeye ve cevap olmaya çağırıyoruz.”