HABER MERKEZİ- Muş Malazgirt’e bağlı Gölağılı köyünde yaşayan Fatma Altınmakas, önce aile içerisinde tecavüze uğradı, ardından evli olduğu erkek tarafından katledildi. İşlediği cinayetin ardından gözaltına alınan Kazım Altınmakas ise, “Kasten öldürme” suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu. 6 çocuk annesi olan Altınmakas’ın cenazesi, ailesi tarafından yaşadıkları Patnos ilçesine bağlı Özdemir (Hozdemir) köyünde defnedildi.
Fatma Altınmakas’ı ölüme götüren süreç, iddialara göre evli olduğu erkeğin kardeşi S.A.’nın tecavüzüne uğramasıyla başladı. Ulaşılan bilgilere göre, eşiyle birlikte 12 Temmuz’da günü Malazgirt Jandarma Karakolu’na giderek, S.A. hakkında şikayetçi olan kadın, iki gün sonra eşi tarafından öldürüldü.
Mezopotamya Ajansı’ndan Dindar Karataş’ın haberine göre öldürülen Altınmakas’ın kardeşi Mir Bedirhan Ayaz, S.A.’nın tecavüzüne uğradığını söylediği ablasının eşi ile birlikte karakola gidip şikayetçi olduklarını doğruladı.
Şikâyet sonrası S.A.’nın gözaltına alınıp, iki gün sonra serbest bırakıldığını anlatan Ayaz, “Cinayet yaşanmadan önce gerçeğe yakın bir iddianın haberini aldık. Bu da kardeşim Fatma Altınmakas’ın eşinin kardeşi olan S.A.’nın tecavüzüne uğramasıdır. Kardeşime eşi olan Kazım Altınmakas’la birlikte karakola gitmeleri ve suç duyurusunda bulunmaları gerektiğini söyledim. S.A.’nın 2 gün sonra serbest bırakılmasını anlayabilmiş değilim. S.A’nın serbest kalmasından sonra bu katliam gerçekleşiyor. Acaba bu katliam emrini veren ya da Kasım Altınmakas’ın sadece fikir ve eylemi içerinde mi oluşmuş yoksa köydeki akrabaların ve S.A.’nın baskısıyla mı bu cinayet işlenmiş, hepsine bakmak gerekiyor” dedi. S.A.’nın daha önce kendi öz kardeşini öldürdüğünü söyleyen Ayaz, “Böylesi bir insanın bu olayı yapmaması için bir neden yok” diye konuştu.
Ayaz, ablasının öldürülmesinin sorumluluğunun sadece bir kişi ile sınırlı olmadığını da vurguladı. Ayaz, “Bireysel olarak bizzat bu fiili gerçekleştiren bir kişi olabilir ama bu işin temelinde bir toplumsal baskı vardır” ifadelerini kullandı. Ayaz, şöyle devam etti: “Türkiye’de yaşanan kadın cinayetlerinin politik olduğunun altını çizmekte fayda var. Toplumdaki kadın bakışı nedeniyle bir kadın haksızlığa uğradığında, sesini haykırdığında bu durum onun ölümüne sebep olur. Kadın üzerinde toplumsal ve politik bir baskı söz konusu.”