HABER MERKEZİ- Suruç katliamının 5. yıldönümü dolayısıyla Süreyya Operası önünden Mehmet Ayvalıtaş’a yürümek isteyen Gençlik Örgütleri, polis saldırısına rağmen eylemlerini gerçekleştirdi.
İŞKENCEYLE GÖZALTI
Ara sokaklarda defalarca polis saldırısında çok sayıda kişi işkenceyle gözaltına alındı. Kadıköy sokaklarında gözaltına alınanlar yerlerde sürüklenirken, ters kelepçe yapıldı.
Moda bölgesinde gözaltına alınanlar işkenceyi “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganlarıyla protesto ederken, polis, gazetecilerin görüntü almasını engelledi.
ÖZKİRAZ: BASKILARLA YILDIRAMAZSINIZ
Gençlik Örgütleri, gözaltı saldırısına rağmen sokakları terk etmedi. Gençlik Örgütleri, Eğitim-Sen önünde toplandı.
Burada konuşma yapan SGDF Eşbaşkanı Alev Özkiraz, beş yıldır aynı öfke, kararlılık ve irade ile sokaklarda, barikat başlarında, meydanlarda olduklarını belirterek, bundan sonra da mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
Özkiraz, “Bizleri gözaltılarla, tutuklamalarla, katliamlarla yıldıramazsınız. Bunun en iyi yanıt bugün aldığınız yanıttır” dedi.
’33’LER ORGANİZE BİR ŞEKİLDE KATLEDİLDİ’
Ardından Gençlik Örgütleri adına Betül Topkaya açıklama yaptı. Beş yıl önce 33 düş yolcusunun IŞİD çeteleri tarafından Suruç’ta katledildiğini hatırlatan Topkaya, “‘Ha düştü ha düşecek’ diye dört gözle beklenirken katil IŞİD çetelerine karşı halkların ve enternasyonalist devrimcilerin tarihi bir direniş ve zaferiyle özgürleşen Kobane’ye, ‘Beraber Savunduk, Beraber İnşa Edeceğiz’ diyerek yola çıkan 33 Düş Yolcusu organize biçimde katledildi. Bu katliamla hedeflenen halklar arasında kurulan köprünün kendisiydi. Hazımsızlık; bu coğrafyada yaşayan halkların kardeşleşmesineydi. Tahammülsüzlük; Gezi Direnişi’nin çocuklarının Kobaneli çocuklarla buluşmasınaydı. Onların kanla çizdikleri sınırlarına, halklar arasındaki barış ve dayanışma sınırsızlığıyla dayanan 33’ler; devlet eliyle, IŞİD işbirliği ile katledildi” dedi.
‘ÖFKELİ ÇOCUKLARINI SAHAYA SÜRDÜLER KATLETTİLER, TANIYORUZ’
Suruç’un ardından çok sayıda katliam olduğunu hatırlatan Topkaya, şöyle devam etti: “Siyasi açmaz ve krizler içinde; Gezi’yle büyüyen, 7 Haziran’a yansımış direniş dalgasıyla sarsılan iktidarlarını korumak için baskı, zor, saldırganlık ve kan kaçınılmazdı. Kürt halkını inkar-imha politikalarının, ve devrimci-demokratik hareketlere baskıların yanı sıra katliamlar serisi ile tüm toplumun üzerinde korku iklimi yaratılmaya çalışıldı. Bu direniş dalgasıyla kendi sonlarının geleceğine dair korkularını topluma yaymaya çalıştılar, korktukça saldırganlığı artırdılar. ‘Öfkeli çocukları’nı sahaya sürdüler. Katledildik, katlettiler. Kendi içlerinde çatlaklar ve ayrılıklar yaşayınca bugün dönüp 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 arasındaki tarihler için o zamanın defterleri açılırsa kimilerimiz insan yüzüne çıkamaz diyor, Davutoğlu. Bilin ki biz o defteri hiç kapatmadık ve o defterde ne yazıyor biliyoruz. Suruç’ta, Ankara’da nasıl organize ve planlı bir biçimde katledildik, biliyoruz. Ve katillerimizi iyi tanıyoruz.”
HRANT, ROBOSKİ, ANKARA, BEYAZIT, SİBEL ÜNLİ, ÇORLU…
Beş yıldır “Suruç için adalet, herkes için adalet” şiarıyla mücadele ettiklerini vurgulayan Topkaya, Hrant Dink’ten Tahir Elçi’ye, Soma’dan Çorlu Tren Katliamı’na, Şule Çet’ten Hande Kader’e, Gezi şehitlerinden Sibel Ünli’ye, Roboski’den Ankara katliamına, Beyazıt katliamından Gülistan Doku’ya, “herkes için adalet” talebini yükselttiklerini anımsattı.
‘DEVLETİNİZDEN, MAHKEMELERİNİZDEN BEKLENTİMİZ YOK’
Topkaya, konuşmasını şöyle tamamladı: “Adaleti de; Suruç ilçe emniyet müdürüne 7500 tl ceza verdiğiniz, Berkin Elvan’ın katillerini akladığınız, kadın katillerine iyi hal indirimi verdiğiniz, Sivas’ta katledenleri salıverdiğiniz mahkemelerinizden beklemiyoruz. Berkin’i anan üniversite öğrencilerine tutuklama çıkardığınız; Suruç aile, avukat ve gazilerini ceza dosyalarıyla yıldırmaya çalıştığınız; göz göre göre Mustafa’yı, Helin’i ve İbrahim’i katleden devletinizden ve mahkemelerinizden bir beklentimiz yok.
‘ADALET SOKAKTA KAZANILIR, KAZANACAĞIZ’
“Adalet sokakta kazanılır, kazanacağız. Bu topraklarda kalpleri adalet için atan milyonlarız. Bugün adalet talebi; işçiler, emekçiler, kadınlar, LGBTİQ+’lar, gençler, doğa ve hayvanlar için en önemli talep haline gelmişken ‘Herkes için Adalet’ sloganını yükseltmeye daha güçlü devam edeceğiz. 5 yıldır kampüslerden, sokaklara ve meydanlara adalet mücadelemizi büyütüyoruz. 33 düş yolcusunu anmak istediğimiz Suruç katliamının yıldönümlerinde karşımıza envanterlerinde baskı ve zor araçlarıyla çıkanlar karşılarında kol kola birlik, sıkılı yumruk, kararlılık ve hesap sorma bilincini buldular.
“Bugün, dünden farklı değil. ‘Katillerden hesabı gençlik soracak’ sözü de yalnızca bir slogan değil. Unutmayacağız ve affetmeyeceğiz. Suruç’un hesabını soracağız. Suruç için adalet, herkes için adalet.”
Gençlik Örgütleri, Suruç şehitlerinin hesabını soracakları sözünü yineleyerek, “Suruç için adalet herkes için adalet” şiarıyla eylemlerini sonlandırdı.
28 KİŞİ GÖZALTINDA
Gözaltına alınan 28 kişi önce Rıhtım Karakolu’na götürüldü. Rıhtım Polis Karakolu’nun önüne giden Gençlik Örgütleri bir kez daha polis saldırısına maruz kaldı. Gözaltına alınanların durumunu öğrenmek için karakola giden 6 avukat hakkında da gözaltı işlemi yapıldı. Gözaltına alınanların önce Haseki Hastanesi’ne ardından Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne götürüleceği öğrenildi. Gençlerin bekleyişi sürüyor.