HABER MERKEZİ- Sakarya’da 4 işçinin katledildiği havai fişek fabrikasında daha önceden de benzeri olaylar yaşandı.
Sakarya’nın Hendek ilçesinde dört kişinin öldüğü, 97 kişinin yaralandığı havai fişek fabrikası bugüne kadar sık sık benzeri olaylarla gündeme geldi. Fabrikanın Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun ve 2 ortağına ait olduğu belirlendi. ANKA Haber Ajansı’na göre, Sakarya’da 1996 yılında kurulan Büyük Coşkunlar Piroteknik Kimya Sanayi Havai Fişek Tic. Ltd. Şirketi’nin üç ortağı bulunuyor. Yaşar Coşkun, Ali Rıza Ergenç ve Nazim Zeren şirketin ortakları arasında yer alıyor.
İSİG’in raporlarına göre, fabrikanın sicili ise hayli kabarık… 2007’den bu yana aralıklarla patlamanın olduğu fabrika sürekli isim değiştirdi: Coşkunlar, Büyük Coşkunlar, Venüs Coşkunlar… Niğde ve Sivas’a taşındığında ise adı Yertaş Patlayıcı Maddeler oldu.
Fabrikada yaşanan patlamalar:
11 Şubat 2011: Sakarya’nın Hendek İlçesi’ne bağlı Yukarıçalıca Köyü yakınlarındaki Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nın kız kaçıran imalatının yapıldığı bölümde meydana gelen ve Hediye Hallaç’ın hayatını kaybettiği patlamada 14 kişinin yaralandığı bildirildi. Güvencesizliğin en net görüntüsü olan iş kazaları aynı fabrikada daha önce de yaşanmıştı. Bu kazalarda 2 işçi hayatını kaybetmiş 38 işçi yaralanmıştı.
29 Eylül 2009: Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda meydana gelen patlamada 1 işçi öldü, 1 işçi yaralandı. Yangına maytap fitillerinin kurumadan kesilmesi sebep oldu.
17 Ağustos 2009: Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda Ramazan topları için patlayıcı üretilen laboratuar bölümünde patlama meydana geldi. Patlamada fabrikadaki binalardan biri yıkıldı, diğerlerinde de büyük hasar oluştu. Üretim tesisindeki binaları yerle bir eden patlamada 1 işçi hayatını kaybetti, 33 işçi yaralandı.
21 Mayıs 2009: Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nın maytap imalathanesi bölümünde patlama meydana geldi. Üzeri açık tente ile çevrili olduğu belirtilen imalathanedeki patlamada 3 işçi yaralandı.
1 Eylül 2007: Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nın barut üretiminde kullanılmak üzere kömür öğütülen bölümde kıvılcımdan kaynaklanan bir patlama oldu. Patlamada 1 işçi yaralandı.
YAŞAR COŞKUN, HER PATLAMALARDAN SONRA İŞÇİLERİ SUÇLAMIŞ!
Fabrika Müdürü Yaşar Coşkun, daha önce meydana gelen patlamalardan işçileri sorumlu tutmuş, hatta patlamaları ‘doğal afet’ olarak tanımlamış.
2009’da meydana gelen patlamaya dair açıklama yapan Yaşar Coşkun, patlamanın işçilerin ünitede fazla mal biriktirdikleri için meydana geldiğini iddia etmiş. Coşkun, “Yanlarında olmaması gereken fitillerin kökleri duruyormuş. Kolilemişler, koliledikleri için kıvılcım oradan oraya sıçramış. Malların orada durmaması ve taşınmış olması gerekiyor. Sanıyorum ifade tutanaklarında da bunlar var. O bölümde de koruyucu kıyafet vardı ama giymemişler. Hiçbir şey giymemişler. Zaten koruyucu kıyafet giymeyen işçileri daha önce işten çıkardık. ‘Hava sıcak, bilmem ne’ diyerek kıyafet giymiyorlar. Bu nedenle kaç kişiyi işten çıkardık. Söyledikleri gibi bir şey yok, aile yaşadıkları acı nedeniyle böyle konuşuyor. İddialar tamamen asılsız. Bu fabrika Avrupa’nın bu alandaki en güvenli ve en iyi fabrikası” ifadesini kullanmış.
2011’de meydana gelen patlamanın hemen ardından ise olay yerine gelen Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekibi ve 112 ekibini içeri almayan,ekipleri dakikalarca kapıda bekleten Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası Genel Müdürü Coşkun, itfaiyeye neden almadıklarını ise ‘ Yangın yoktu. Bu nedenle almadık’ diyerek savunmuştu!
Fabrika İç Güvenlik sorumlusu Kimyager Tuğba Karabulak ile programa katılan Yaşar Coşkun’a göre de patlama sonrasında 14 işçi yaralanmadı sadece 5 işçi yaralandı
Yaralıların 14 olarak kayıtlara geçmesinin nedeni ise Coşkun’a göre Hastaneye tüm giderler yaralı olarak kayıtlara geçmesiydi.
Coşkun’un patlamalardan işçileri sorumlu tuttuğu açıklamaları şöyle:
17 Ağustos 2009’da da patlama olmuştu. Ama 29 Eylül’deki olay patlama değildi. O günkü olay alev alma idi.
Fabrikamız 2007’de kuruldu. Yani 45 yıldır bu işle uğraşıyoruz. 45 yılda ölü sayısı 10 kişiyi geçmedi.
Bizim işimiz patlayıcı madde olduğu için her an her şey olabilir. İşe başlamadan çalışanlar eğitimden geçiriliyor. Çalışanlar bazen dikkatsiz olabiliyor, bizim işimiz dikkatsizliği kaldırmaz. Kalıbı vuran arkadaşımız bu fabrikada 6 yıldır çalışıyor. Eğitim almış biri, kalıbı vurunca onun patlayacağını biliyor, ama bile bile bunu yapınca patlama oluyor.
Yüzlerce insan her gün iş kazalarında ölüyor, ama nedense bizdeki patlamalar gündem oluyor. Sendika başkanları bilinçsizce konuşuyorlar.
Bakkalda bile iş kazaları olabilir. Patlayıcı maddelerin yaratacağı iş kazalarının %98’ini engelleme şansı yoktur. İşçiler her gün servisten iner inmez aranırlar. Dikkat etmediğiniz sürece her an her şey olabilir.
PATLAMA AFET SAYILIRMIŞ!
Çin’de bir havai fişek patlaması olduğunda yüzlerce insan ölüyorken, bizde 1 kişi ölüyorsa demek ki fabrikamız güvenlidir, bu da onun göstergesidir. Güvenliği kıyaslamak adına Çin örneğini verdim. 2009’da fabrikamızda yaşanan patlama afet sayılır. Bu patlama Çin’de olsaydı herkes ölürdü. O kazada 36 yaralı var dendiğinde bu sayı çok gibi gösterildi. Ama korkudan ayılan bayılanlar bile yaralı görününce bu sayı da abartılı geliyor.
Hediye Hallaç olay yerinden ilk kaçanlardan biriydi. Bulunduğu yer kapıya yakındı. Doktorun dediğine göre korkudan ödü patlamış. Vücudunda herhangi bir yanık izi de yokmuş. Zaten patlama sırasında yangın da çıkmadı.
Fabrikada itfaiye sistemimiz ve ilkyardım ekibimiz vardır. Yangın olsa bile ekipmanımız hazırdır. Özetle 25-30 itfaiye aracı değerinde yangın tertibatımız mevcuttur.
MAĞDUR KENDİSİYMİŞ!
64 kameramız vardı. Hepsi dış mekandaydı. 126 ilave kamera aldık, şimdi onlar takılıyor. Yani güvenlik tedbirlerimizi arttırdık. Ekranlar benim önümde olacak. Biz orda olmasak bile bu görüntüler takip edilecek ve kayıt altına alınacak. Şu iyi bilinmelidir ki burada yaşanacak bir patlamada en mağdur olan taraf işverendir. Çünkü bu tarz olaylar olunca işverenden kötü bahsediliyor. (HABER MERKEZİ)