HABER MERKEZİ- Hükümet işçilerin kıdem tazminatını gasp etmeye dönük senaryolara ara vermeksizin devam ediyor. ‘İstihdam Kalkanı’ adı verilen ve işçilerin kazanılmış haklarına dönük birçok saldırı içeren proje kapsamında gündeme getirilen ‘Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin (TES) ardından hükümet şimdi de “Bilim Kurulu” tartışması başlattı.
Hükümetin tekrar gündeme getirdiği ve sendikaların itiraz ettiği kıdem tazminatına ilişkin yeni düzenlemeyle ilgili olarak “uzlaşı” yalanıyla ‘Bilim Kurulu’ oluşturulması da gündeme geldi. Koronavirüs Bilim Kurulu’na göndermeyle yapılan açıklama, işçiler ile patronlar (ve hükümet) arasındaki karşıt sınıfsal çıkarları “bilim” adına görmezden gelmeyi ve oluşturulacak kurulu tarafsız göstermeyi de amaçlıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın patron ve işçi sendikalarına yönelik “Niye kendi aranızda bu işi çözmüyorsunuz? Niye bunu halledemiyorsunuz?” şeklindeki demagojik tepkisini, Kıdem Tazminatı Fonu ve Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi ile ilgili olarak “Bilim Kurulu” oluşturmanın altyapısı olarak değerlendirmek mümkün.
‘Bilim Kurulu’ formülüne göre, işçi sendikaları, patron sendikaları ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın önereceği akademisyen ve hukukçulardan oluşan bilim kurulu, kıdem tazminatı ve tamamlayıcı emeklilik sistemiyle ilgili gündeme gelen senaryolar üzerinde çalışarak ortak bir metin oluşturmaya çalışacak. Bu metin üzerinde son çalışmalar yapıldıktan sonra TBMM gündemine sunulacak.
Oluşturulacak ‘Bilim Kurulu’nun patronların istekleri doğrultusunda hükümetin işçi düşmanı kararlarına kılıf oluşturacağını anlamak için Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na ve “arabuluculuk” uygulamalarına bakmak yeterli.
TES’Lİ YENİ KIDEM TAZMİNATI DÜZENLEMESİ NE GETİRİYOR?
‘Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ işçilerin kıdem tazminatı için patronun aylık ayırdığı primin bir kısmının bir fonda toplanması anlamına geliyor. Düzenlemeye göre işçinin kıdem tazminatını oluşturan aylık brüt maaşın yüzde 8,33’lük kısmının yüzde 3’ten bir miktar fazlası oluşturulacak fona aktarılacak. Yani işçinin 11 günlük kıdemi devlet fonuna aktarılırken kalan 19 günlük kıdeminin sorumlusu yine patron olacak. Üzerinde durulan başka bir formüle göre ise çalışanın katkı zorunluluğu olmadığı seçenekli bir formül olacak.
Çalışanların tamamı zorunlu olarak TES’e dahil edilecek. İşçi istediği zaman TES’ten çıkamayacak. Yeni işe girip emekliliği uzun olanlar TES’E ve fonlu sisteme dahil edilecek. Yaş sınırının üstünde olanlar ile emekliliğine az kalan işçiler ise TES’e dahil edilmeyecek.
Düzenlemeye göre, işten atılan işçi kıdem tazminatının ilgili kısmını çekmeye 60 yaşından önce hak kazanamayacak. Evlilik ve ilk konut alımı gibi istisnai durumlarda biriken kıdemin sınırlı olarak çalışana verilmesi öngörülüyor.
BES SALDIRISININ DEVAMI OLARAK TES
TES düzenlemesi, 2017’de başlatılan zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) yenilenmiş hali olarak sunuluyor. Amaç ise tasarrufların artmasını sağlamak, piyasaların derinleştirilmesi ve finansal istikrarın güçlenmesi olarak belirtiliyor. Yani hükümet piyasa için sıcak para ve patronlar için fon oluşturduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak TES düzenlemesi ile ilgili, “60 ila 100 milyar TL büyüklük sağlayacak tamamlayıcı emeklilik sistemi, sosyal tarafların mutabakatıyla kurularak, özellikle sermaye piyasalarını derinleştirecek kapsamlı bir reform paketi devreye sokulacak.” ifadesini kullanırken sendikalar, TES adı altında kıdem tazminatına yönelik yeni bir saldırıya karşı çıkıyor.