HABER MERKEZİ- 301 işçinin katledildiği Soma davası sürerken davada yargılanan Fuat Ali Aydın’ın başka bir madende yaşanan iş cinayetinde “bilirkişi” seçildi. Bu durum TC’de hukukun nasıl işlediğine önemli bir örnek teşkil ederken Soma davası avukatı Sercan Aran “bilirkişi” seçilmesinin adalet mekanizmasının sorumluları yargılamak yerine failliğin bir parçası olduğunu söyledi. Koronavirüsle birlikte yapılan infaz düzenlemesinde ise Soma’nın faillerinin hapishaneden çıkması söz konusuydu.
Soma’da 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden katliamının sorumlularından Fuat Ali Aydın, Muğla’nın Milas ilçesinde, feldspat madeni çıkarılan ocakta meydana gelen göçükle ilgili süren davaya bilirkişi olarak atandı. 18 Şubat 2019 tarihinde meydana gelen göçükte Şükrü Otlak, Servet Çapacıoğlu ve Engin Tutuk yaşamını yitirmişti. Açılan davada tutuklanan madenin işletmecileri Mustafa Ali K. ve oğlu Özkan K. ile mühendis Serkan A., Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 29 Ağustos 2019’daki duruşmada tahliye edilmişti. Mahkeme olayla ilgili bilirkişi tayini için İstanbul Teknik Üniversitesi’ne yazı yazmış ancak olumsuz yanıt almıştı. Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi bunun üzerine Soma maden katliamı davasında yargılanan ve 8 yıl 4 ay hapis cezası alan Fuat Ünal Aydın’ın da aralarında bulunduğu 7 kişiyi bilirkişi olarak atanmasına karar verdi.
SANIK ‘BİLİRKİŞİ’ YAPILDI
Soma maden katliamı sonrasında açılan davanın avukatlarından Sercan Aran, Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nin bilirkişi kararını değerlendirdi. Katliamda 8 yıl 4 ay hapis cezası alan mühendis sanığın, başka bir maden faciasında bilirkişi olarak atandığını söyleyen Aran, “Zaten bir maden katliamında bir mühendis olarak kendisine düşen sorumlulukları yerine getirmediği ve 301 insanın hayatını kaybetmesinde sorumluluğu mahkeme kararı ile tespit edilen kişinin hangi teknik bilgisinden faydalanacağı düşündürücüdür” dedi.
İŞÇİLERİN ÖLMESİNDEN SORUMLU
Aydın’ın katliamın olduğu ocakta Havalandırma Mühendis olduğunun bilgisini paylaşan Aran, 301 işçiden 240’ının hayatını S panolarını olarak adlandırılan yerde çalışırken kaybettiğini belirterek, “Bunun temel nedeni de S panolarının olduğu bölgede tek bir havalandırma galerisi olmasıdır. Paralel havalandırma galerisi olmadığı için burada çalışan işçiler dumanın yönünü değiştirip kaçma fırsatı bulamadan hayatını kaybetti. Maden sahasındaki diğer çalışma panolarında paralel havalandırma galerileri olduğu için buralarda çalışan birçok işçi kaçabilecek zaman yaratabildi kendisine. Burada Havalandırma Mühendisinin sorumluluğuna gelirsek; 2012 yılı hazırlık projesinde S panolarına paralel bir havalandırma galeri çizilmiş ve Türkiye Kömür İşletmeleri’ne (TKİ) onaylatılarak üretim izni alınmış ancak ocak planlarında bunun hayata geçirilmediği görülmektedir. Burada bu paralel havalandırma galerisinin hayata geçirilmemesinde patronlar ek havalandırma galerisinin getireceği maliyetleri düşünerek projeye hiçbir zaman hayata geçirmediğini, havalandırma mühendisi olan bu şahsın da buradaki riskleri göz ardı edip, üretimi devam ettirdiğini görüyoruz” diye belirtti.
ANCAK PATRONLARI AKLAR
Aydın’ın bir havalandırma mühendisi olarak, işçilerin kirli havada çalışmasına ses çıkarmadığını belirten Aran, şunları söyledi: “Bu kişi ekipmanlar konusunda, işçilerin kirli hava soluyarak çalışması ve yedek havalandırma galerisinin yapılması konusunda sorumluluklarını yerine getirmeyerek işçilerin ölmesine sebep olmuştur. Bu kişi ancak ve ancak patronları aklayabilir. Aynı kendisinin yargılandığı Soma Davası’nda ölen işçileri suçlayıp, patronları akladığı gibi. Bu durum ayrıca adalet mekanizmamızın, Soma Katliamı sorumlularını yargılamak bir yana bu katliamın sorumluluğunun ve failliğinin bir parçası durumunda olduğunun da somut göstergesidir.” (MA)