1917 Büyük Ekim Devriminin önderi Vladimir İliç Lenin, 22 Nisan 1870’de dünyaya gözlerini açtı. Henüz 17 yaşındayken Marksizmle tanışan Lenin, son nefesine kadar enternasyonal proletaryanın keskin bir kılıcı olmuştur. Lenin, devrimci faaliyetleri ve komünist yaşamının her anını enternasyonal proletaryanın çıkarlarına odaklamış, bu eksende teorik-politik ve pratik çalışmalarla Marksizmi bir üst aşama olan Leninizme taşımıştır. O enternasyonal proletaryanın, komünist toplum mücadelesine sunduğu katkılarla büyük bir usta mertebesine ulaşmıştır.
Lenin yoldaş, Marksizmin “eleştiriyi bir silah” gibi kullanma yönteminin en yetkin ustasıdır. Gerici sınıflara karşı Bolşevik çizginin, halkı öfke ve kinle doldurma ve iktidar mücadelesine sevk etmesinde keskin, tavizsiz, yaratıcı bir önderidir. Marksizmden her türlü sapmaya karşı ise eleştirinin bir silah kadar acımasız, şiddetli ve keskin olması gerektiğinin en üst düzeyde kavranışı vardır Lenin’de. O her türlü revizyonist, reformist, tasfiyeci, sağ ve sol sapmaya karşı yıkıcı, vurucu ve ikna edici bir silah gibidir. Bu yaklaşım Komünist hattın örülmesinde, proletaryanın kölelik zincirlerinden kurtulmasında, “Mülksüz bıraktıranların mülksüzleştirilmesi” mücadelesinde, sınıf mücadelesinin yasalarının kavranması ve geliştirilmesinde en büyük silah olmuştur.
Lenin, Marksizmin üç bileşeni ekonomi-politik, felsefe ve bilimsel sosyalizme nitel katkılar sunmayı başarmıştır. O, tarih ve toplum bilimine, devrimci-komünist teori ve pratiğin eşsiz uyumu ile nitel bir katkı sunmuş, Marksizmi Leninizm aşamasına taşımıştır.
Lenin yoldaş, tarihin ve toplumun çelişik ve karmaşık yapısı karşısında kendisinin Marksizm için söylediği “görünürdeki bu labirent ve kaosu yöneten yasaları keşfetmenin anahtarını, yani sınıf mücadelesi teorisi”ni daha ileri bir noktaya taşımıştır. Gelişen ve ilerleyen toplumsal sürecin, yeni yasalarını açığa çıkarmış, Marksizmin yöntemini yetkinleştirmiş, teoriyi yeni bir düzeye taşımıştır.
Lenin, komünist yaşamında felsefe, bilimsel sosyalizm, ekonomi-politik, kadın sorunu, kültür-sanat, gençlik vs. gibi her alanda yaptığı çalışmalarla 54 ciltlik devasa bir birikim yaratmıştır. O, Rusya devriminin karmaşık sorunlarını, büyük alt üst oluşlarını; düşmanına ve kendi gücüne-gerçekliğine tam hakimiyet, uluslararası çelişkiler ve gelişmeleri en üst düzeyde kavrayış, ilkeli ve iradeli şekilde gelişmelere müdahale etme cüreti, “dün çok erkendi yarın çok geç bugün tam zamanı” diyerek devrimin anını ve tarihsel fırsatlarını tüm benliğinde hissedecek ve sezinleyecek kadar coşkulu ve atak yaklaşımlarıyla yönetmeyi başarmış ve proletaryanın ilk ve en büyük zaferini kazanmasına önderlik etmiştir. Onun bu tutumudur ki, Büyük Ekim Devrimi’nin örgütlenmesini ve gerçekleşmesini sağlamıştır.
Marksizmin büyük öğretmeni Lenin yoldaş, öğretileri ve gerçekleştirdikleriyle büyük alt üst oluşların rehberi olmuştur. O’nun izinden sebatla yürüyen enternasyonal proletarya, dünyanın yarısını zapt etmiş, iktidarı avcuna alarak büyük bir birikim ve deneyim kazanmıştır. Şimdi onun devrettiği miras Stalin ve Mao Zedung yoldaşların eşsiz katkısıyla yeni bir aşamaya evrilmiştir. Sosyalizm ve devrim deneyimleri ile donanmış, geri dönüşleri ve onun yarattığı yepyeni ve özgün çelişkileri, daha büyük bir labirent ve kaos haline dönüşmüş sürecin sınıf mücadelesi teorisi Maoizm ile daha ileri noktaya taşınmıştır.
Gelişmeleri, sınıf mücadelesinin yasalarını, devrimi ve sınıfsız toplum yönelimini kavramak için Lenin hala güncel olarak bizlere ustalık yapmaya, öğretmeye devam ediyor.