HABER MERKEZİ- İşçiler, koronavirüs karşısında güvencesiz çalıştırılarak yoksulluk ve salgın ikilemi arasında bırakılıyor. İstanbul’da Tuzla’da tersanelerde çalışan işçiler, yanlarında çalışan 3 işçide koronavirüs tespit edildiğini söyledi ve “Onlar hastanede yatıyor, biz tersanelerde çalışmaya devam ediyoruz. Oysa bu arkadaşlarla biz aynı arabaya bindik, aynı yerde yemek yedik, aynı yerde çalıştık.” ifadelerini kullandı.
Biz yıllardır tersanelerde en ağır koşullarda çalışan işçileriz. Memleketi saran salgına rağmen her sabah onlarca işçi arkadaşla beraber Gebze’den Tuzla’ya toplu taşıma ile işe gelip gidiyoruz.
Bu da yetmez gibi çalıştığımız tersanelerde ciddi risk altındayız. Çünkü yeterli önlem alınmıyor. Sadece sabah işe başlarken tersanelerin kapısında bizim ateşimizi ölçüp işbaşı yaptırıyorlar, bunun dışında başka bir şey yok. Herkes maske diye konuşup duruyor ama bu maskeyi biz tersanelerde zaten kullanıyoruz ama bir koruyuculuğu var mı bilemiyoruz.
AYNI YERDE YİYORUZ, AYNI YERDE ÇALIŞIYORUZ
Yüzlerce işçi aynı yemekhanede yemek yiyoruz, aynı yerlerde soyunuyoruz, aynı gemide ya da atölyede çalışıyoruz. Burada hastalığın bulaşmaması mümkün değil. Örneğin bizim çalıştığımız yerde üç işçi arkadaşımız rahatsızlandı, hastaneye gittiler ve bu arkadaşlarda Kovit-19 çıktı. Karantinaya aldılar. Bu durumda bizlere de test yapmaları gerekmez mi? Ama yapmadılar.
Onlar hastanede yatıyor, biz tersanelerde çalışmaya devam ediyoruz. Oysa bu arkadaşlarla biz aynı arabaya bindik, aynı yerde yemek yedik, aynı yerde çalıştık. Bunu tersane yetkililerine söylediğimizde “Girişte ateşinizi ölçtük bir şey olsaydı çıkardı” deyip gittiler. Taşerona söylüyoruz “O zaman işe gelmeyin” diyor. Peki ücret dediğimizde “Yevmiyecisiniz, sadece geldiğiniz günün parasını alırsınız” diyorlar.
KADROLULARIN DA GÜVENCESİ YOK
Biz taşeron firmalarda çalışan işçilerin durumu bu: Ya işsiz kalacağız ya da hastalıktan öleceğiz. Örneğin biz 1600’ü aşkın işçinin çalıştığı bir tersanedeyiz. 150 civarında kadrolu ve aynı zamanda Dok Gemi-İş üyesi sendikalı işçi var. Ama onların da hiçbir güvencesi yok. Sendika zaten ortada yok.
Bu durumu kadrolu işçi arkadaşlarla da konuştuk. “Bir şey yapabilir misiniz, sizin sendikanız var, sendika devreye girse bu sorunu çözerdik” dediğimizde aldığımız yanıt içler acısıydı: “Kardeş ne sendikası, hani nerede? Ben sendikaya 7 yıl önce üye oldum o gün bugün adamları görmedim. Sendika var mı yok mu belli değil. Bu durumda olan bir sendikanın kime hayrı olur. Virüs günlerinde bize bir tek açıklama yapmadılar, defalarca aradık telefonlarımıza dahi çıkmadılar. Burada bir arkadaşı temsilci diye görevlendirmişler, arkadaşımızın hiç güvencesi yok. 10 gün önce burada kadrolu olarak çalışan iki arkadaşımız da Kovit-19 çıktı, sendikayı aradık tersaneyle çözün dedi. Normalde üretimin durması lazım ama sendika ortada yok. Bu arkadaşlarımız şu an evde karantinadalar. Burada bir test yapılsa, işçilerin çoğunda virüs çıkar. Çünkü kadrolu taşeron demeden hep bir aradayız, aynı malzemeleri ortak kullanıyoruz. 2 kişide çıkmışsa diğerlerine de bulaşmıştır.” Kadrolu sendikalı arkadaşların bir güvenceleri yoksa, bizim halimiz ne olacak diye düşünüyoruz?
DENETLEYİN, TEST YAPIN, ÖNLEMLERİ ALDIRIN
Tersane yetkililerine sorsak “Her türlü tedbir alındı, tersanelerde bir sorun yok” diyecekler ama biz gerçeği her gün yaşıyoruz. Ama biliyoruz ki bir şey desek hemen kapının önüne koyacaklar. Örneğin bu hastalık ilk yayıldığında tersanelerde görüntü çeken arkadaşımızı işten çıkardılar, kimse arkasında duramadı. Ama işten çıkarma sebebi olarak görüntü çekmesini göstermediler, iş bitti diye işten çıkardıklarını söylediler.
Bir ayı aşkın bir süredir bu virüs bu ülkede var, hızla da yayılıyor. Yetkililer durmadan tedbirleri aldıklarını söylüyorlar ama tersanelerde eski düzen devam ediyor. Kimseden de ses çıkmıyor bazen İçmeler Köprü’de arkadaşlar çağrılar yapıyorlar “Çalışmama hakkımız var” diye ama bu hakkı nasıl kullanırız bilmiyoruz. Hiçbir yetkili şu tersaneleri denetleyelim demiyor.
İlk kez geçen gün İstanbul’da sendikalar (İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu) tersanelerle ilgili bilgiler paylaşmışlar. Arkadaşlar bize de gönderdiler, okuduk inanın çok sevindik. Sesimizi duyanlar olmuş demek ki ama vaka sayıları o kadar az değil, bir araştırılsa en az iki katı sayı çıkar. Tersane patronları ise bunu gizliyorlar. Tıpkı iş kazalarında olduğu gibi…
Evrensel gazetesi aracılığıyla yetkililere sesleniyoruz, gelin tersaneleri denetleyin, herkese test yapın ve gerekli tedbirleri alın, aldırın. (Evrensel)